“2021 Ramazanı”, 13 Mayıs 2021 tarihinde Koronavirüs salgını kısıtlamalarının altında, hüzünlü bir şekilde yaşandı gitti. Tabii Ramazan/Şeker Bayramı da aynı kara bulutun ağırlığıyla güme gitti. İftarlar yapılamadı. Sahurda davulcu sesini nadiren duyduk. Teravih namazları camide kılınamadı. Bayramda büyüklerimizi ziyaret edemedik. Torunların çoğu harçlıksız kaldı. Bayram şekerlemesi, tatlısı üretenlerin kazancı düştükçe düştü.
Çocukluğumuzun, gençliğimizin Ramazanlarını, Kastamonu’da Karayılan namlı davulcusu süslerdi. Kastamonu gazetesinde dört yıl önce anılarımızı yazmıştık. Ramazan sırasnda dostumuz Metin Boyacıoğlu Kastamonu Yemekleri (Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesinin) kitabıyla birlikte Ata Erdoğdu meslektaşımızın Kastamonu Davul Kültürü ve Karayılan kitabını da gönderince gözlerimizin önüne yine Mahir Dağlı/Karayılan geldi. Zurnacısı Mümtaz Ardıç ve Hasan Ağa/Öztürk geldi. Ata Erdoğdu, eksik olmasın bu ünlü davulcunun hayatını, hizmetlerini kitaplaştırıp 2012 yılında, bizim danışmanlığını yaptığımız, kitaplarımızın çoğunu yayımlayan Ankara’daki Kültür Ajansta bastırmıştı. O yıl, kitapla ilgili bir yazı kaleme almıştık ama yeni bir değerlendirme yazmak daha farz oldu.
Ata Erdoğdu; Kastamonu Davul Kültürü ve Karayılan, Ankara 2012, 144 s. Kültür Ajans Yayınları:162.
Yazar Erdoğdu, Ön Söz’ünde kitabı yazış amacını şöyle açıklıyor (s.3-4):
“Her toplumun, her yörenin tanıtımına katkıda bulunan, milletinin memleketinin ismini duyuran, başarı ile temsil eden değerleri vardır. Bu değerlerin nedense hayatta iken değerini bilemiyoruz. Bazen de konuşuyor ama bir türlü icraata geçirip uygulayamıyoruz.
Aradan geçen 46 yıl. Dile kolay. Nerde ise bir insan ömrü. 15 yıl Kastamonu’yu başarıyla temsil etmiş. Hem de Avrupa’da, Amerika’da. O yıllarda yazılmış, söylenmiş süslü, güzel sözler. ‘Yurt dışında bu kadar süre bizi tanıtan olmadı, olmayacak’ demişiz. Övünmüş, gurur duymuş, adını duyunca keyiflenmişiz. Bazen heykelini yapmak bazen de bir yere adını vermek de istemişiz. Hiçbirini yapmamışız 46 yıldır… Kastamonulu olarak. Çocuklarımıza anlatmamış, kitaplara da yazmamışız. Memleketine madalyalar kazandıran, el memleketlerinde Türkiye’yi olduğu kadar Kastamonumuzu başarıyla temsil edip madalya kazanan bu değerimizi tanımak ve gençlerimize tanıtmak zorundayız. Bu görev, her birimizin görevi olmalıdır.
Kastamonu’ya ve topluma olan görevlerimizden birini geç de olsa yerine getirmenin mutluluk ve gururunu taşıyorum.”
Kastamonu Kuzyaka Aşağıyuva köyünde 1909 yılında doğan Mahir Dağlı’nın babası çiftçi Mustafa, annesi ise Hatice Hanım’dır. Küçük yaşta gazyağı tenekesi çalarak davulculuğa özendiğinde 7-8 yaşlarındaydı. Yakın köydeki Tuzsuz Davulcu lakaplı davulcunun tarifiyle 10-11 yaşlarında ilk davulu yapıp çaldı. Davulcu ne yapar? Düğünlerde çalar. Budamışlı Davulcu İbrahim Ağa ile ilk işine çıktı. 1925 yılında Atatürk Kastamonu’ya geldiğinde karşılayan davulculardan biri oldu. Askerliğini Siirt’te yaptı. Askerlik sonrası Kastamonu merkez Aktekke Mahallesi’ne yerleşti (1930). Hem tellallık yaptı hem de davulculuk. Yeteneği sayesinde, usta davulculardan aldığı figürlerle kendine özgü bir davul çalma tekniği geliştirdi. Yöre davulcularına örnek oldu. Bugün Kastamonu davulcularının tamamına yakını onun üslubuyla çalmaya çalışıyor.
1942 yılında Ankara’da Halkevlerinin 10. Kuruluş Yıl Dönümü kutlamaları için Ankara’ya gidince ünü Türkiye’ye yayıldı. 1949 yılında İtalya’nın Venedik şehrinde düzenlenen Halk Oyunları Festivali’ne Muzaffer Sarısözen’in başkanlığındaki toplulukla gitti. Artık ünü yurt dışına taşınmıştı. İtalya seyahatini 1953’te Fransa, 1954’te Almanya, 1958’de ABD ve 1961’de tekrar Fransa izledi.Davuluyla ününü sürdürdü. Kastamonu’nun her millî gününde, Ramazanında, düğününde başdavulcuydu artık.
Zurnacıları sırasıyla İsmail Kethüda (Sapacalı Çakır), Mümtaz Ardıç ve Hasan Öztürk’tü. Oğlu Yılmaz Dağlı’yı davulcu olarak yetiştirdi.
3 Ekim 1964 tarihinde Kastamonu Devlet Hastanesinde hayata veda etti. Cenazesi ertesi gün Kastamonu merkezindeki aile kabristanında toprağa verildi.
Erdoğdu’nun kitabında hayatı, hizmetleri, çırakları, hakkında yazılanlar ve çok sayıda fotoğraf, belge şu başlıklar altında sıralanıyor:
Davul Zurna, Yöre Davulunun Özellikleri, Yaşayın Kastamonu Uşakları, Davulun Yeri, Ramazan Davulu, Davullu Düğünler, Millî Bayramlar, Sünnet Düğünleri, Karayılan, İsmail Kethüda (Sapacalı Çakır), Mümtaz Ardıç, Hasan Öztürk, Osman Civil, Kara Mehmet, Yılmaz Dağlı, Ziya Temirci, Ziya Aynacıoğlu, Hamal Şıkır Hasan, Kör Mehmet, Davulcu Sabri, Zeyni, Çöküç Ahmet, Sapacalı Satı, Akkayalı Remzi, Hamal Ali, Kekeç Mahir, Yakıcı Şükrü, Araçlı Murat, Ahmet Nahar/Çakır Ahmet, Deli Mustafa, Şavak, Onur Akbay, Cinli Mustafa, KınalıKöylü Mahir, Mıstık, Budamışlı Ahmet, Deli Şükrü, Çakır Küçük Osman, Halil Âşık, Küçük Çakır İsmail Baturoğlu, Budamışlı İbrama/İbrahim Ağa, Kör Mehmet, Topal Kâzım, Adnan Çıralı/Köçek Adnan, Sadık Usta/Davulcu Sadık, Yüksel Ateşoğğlu, Mehmet Dilsiz, Mustafa Baş, Mustafa Danacıoğlu, Sinan Balcıoğlu, Karayılan’ın Ardından Yazılanlar.
Erdoğdu, kitabında sadece Karayılan’la ilgili bilgi vermekle kalmamış, Kastamonu davul kültürü ve eski yenii Kastamonulu davulcu ve zurnacıları unutulmaktan kurtarmıştır.
Bundan beş yıl kadar İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünden Şube Müdürü Ünal Bey telefon etti: “Davulcu Karayılan Anıtı yaptırılacak. Ankara’da tanıdığınız bir heykeltıraşa maket yaptırabilir miyiz?” dedi. Devlet Sanatçısı Metin Yurdanur’a Ata Bey’in kitabını götürdük. Özene bezene muhteşem bir anıt maketi yaptı. Kastamonu’ya resimlerini yolladık. Sonucun ne olacağı belli. Sıfır. Adana, Mersin, Gaziantep, Kahramanmaraş’ın sanatçısı olsaydı şimdi her şeyi yapılmıştı.
Metin Boyacıoğlu, kitaplarla beraber Avni Özbenli hocamızın az bilinen bir fotoğrafını da yollamış. 1971 yılı baharında Hocamız MEB Millî Folklor Enstitüsü Müdürü biz de yardımcısı iken bir gün Karayılan’ın zurnacısı Mümtaz Ardıç ziyarete geldi. Hocamız odasında bir saate yakın görüştük. Hastaydı. Hocamız ilgilendi. Karayılan kitabını tanıtırken DTCF Öğrencisi ve Yurttan Sesler Topluluğu geçici santçısı H. Avni Özbenli’nin 28 Temmuz 1944 tarihli fotoğrafını da yayımlıyoruz.
Ata Erdoğdu’yu bir kez daha kutluyor, başta Karayılan Mahir Dağlı ve H. Avni Özbenli olmak üzere rahmete kavuşmuş Kastamonulu davul zurna sanatçılarını saygıyla anıyoruz…
NAİL TAN