Yeniden Refah Partisi, Kastamonu’da yerel bazda ekonomik sorunları çözebilmek için İl Başkanlığı öncülüğünde belirlenen yedi adet kaynak paketi üzerinde çalışmalar yaptıklarını duyurdu.
Tamamlanan çalışmalardan birincisinin “Balıkçılık” olduğunu duyuran İl Başkanı Abdullah Aktaş, bu konuyla ilgili olarak bazı değerlendirmelerde bulundu.
Balıkçılıkta dünyanın en önemli ikinci balık üreticisi olan ve yılda 30 milyar dolar ihracat yapan Norveç‘i örnek almanın doğru bir tercih olacağını söyleyen Abdullah Aktaş, açıklamasında ilk olarak Norveç’teki uygulamalara değindi ve şunları söyledi:
“Norveç, dünyanın en büyük deniz mahsulü üreticilerinden biri. Zengin doğal kaynakları, balıkçılığa olan geçmişten gelen kültürel yatkınlığı ile kaynak yönetimi ve sürdürülebilirliğine olan yapısal yaklaşımı Norveç’in küresel başarısındaki önemli faktörlerdir. Norveç su ürünleri yetiştiriciliği, günümüzde dünyanın önde gelen programları arasında yer alıyor ve en yüksek kalitede ürünlerle talepleri karşılıyor. Norveç’in sürdürülebilir balıkçılıktaki en önemli başarılarından biri Norveç Somonu. 1 kg Norveç somon balığı yetiştirmek için 1.500 Litre tatlı su gerekirken sığır etinin aynı miktarda üretilebilmesi için 14.000 litre gerekmektedir. Norveç’te somon üretiminde mümkün olduğunca az atığa neden olan etkili bir besin zinciri içerisinde hareket ediliyor. Balık yemlerinin yüzde 70’i bitkisel protein, yüzde 30’u yabani ve çiftlik balıklarından elde edilen deniz proteininden oluşuyor. Somon balıklarının yemleri içerisindeki yabani balıklardan elde edilen balık unu ve balık yağı, aşırı avlanmayı önleyerek doğal kaynakları korumak için kısmen bitkisel maddelerle değiştirilmiştir. Bunlar, insan tüketiminde kullanılmayan balık atığı ve balıktan yapılırlar ve sadece aşırı avlanmaya maruz kalmayan türler kullanılır. Norveç Gıda Güvenliği Otoritesi (FSA), somon üretiminde genetiği değiştirilmiş organizmalı yem kullanılmasına izin vermez. Sürdürülebilir balıkçılık ekosistemi korumak, gelecekteki protein ihtiyacı için çok önemli. Şu anda aldığımız kalorinin sadece yüzde 2’si deniz ürünlerinden geliyor. Hayvan etlerine baktığımızda 1 kg. sığır etinin çevresel maliyeti çok yüksek. Çiftlik hayvanları içinde en verimlisi balık. Örneğin 1 kg somon eti için 1.15 kg yem yeterken, bu oran diğer hayvanların yem tüketimine oranla az. 1 kg koyun eti elde etmek için 6.3 kg yiyecek veriliyor, büyükbaş içinse yaklaşık 12 kg yiyecek harcanıyor. Somon balığı tüm yıl boyunca erişilebiliyor. Somonun hiçbir kısmı çöp olmuyor geri dönüşüme önem veriliyor. Yumurtadan itibaren 2.5-3 yıl sonra somon ortalama 5 kg. ağırlığa erişiyor. Somon gibi yağlı balıklar, omega 3 açısından zengindir ve bu besinlerin tüketimi, bağışıklık sistemini destekler. İnflamasyon, vücudun enfeksiyonlarla savaşma şeklidir fakat kronik hale geldiğinde bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir. Omega 3 yağ asitleri, inflamasyonun azalmasına yardımcı olarak bağışıklığın desteklenmesine yardımcıdır. Ayrıca omega 3 yağ asitleri, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol seviyelerini azaltmaya, böylece kalp hastalığı riskini düşürür. Omega 3 yağ asitleri EPA ve DHA, trigliserid seviyelerini düşürerek, kolesterol birikimini önlemeye de yardımcı olur.”
Türkiye’de Somon yetiştiriciliği bakımından en iyi şartların Karadeniz’de olduğunu da söyleyen Abdullah Aktaş, “Dolayısı ile Somon yetiştiriciliği, 170 km sahil şeridi olan Kastamonu’muza, hem ülke ekonomisine hem de hem de işsizliği önlemeye büyük katkı sağlayacaktır. Bununla birlikte hem somon hem de alabalıkları Karadeniz’de yetiştiriciliği 8 ay mümkün iken biz bilim ve teknolojiyi kullanarak bu işlemi yıl boyuna yaymayı ve şu an 25 bin ton olan denizde alabalık üretiminin Karadeniz’de 100 bin tona ve sonrasında 300 bin tona çıkarılmasın sağlayacağız. Ayrıca hiç üretimi yapılmayan ve yaklaşık yıllık olarak 30 milyon dolar ödediğimiz Norveç somonunu Karadeniz’de yetiştirerek hem 30 milyon dolarlık ithalatı bitireceğiz hem de bunu 100 milyon dolar ihracata çevirmek için gerekli teknolojik yatırımların yapılmasına destek olacağız. Ve daha sonrada ihracatımızı Norveç seviyelerine çıkarabilmemiz mümkün olacaktır. Bu potansiyel ülkemizde mevcuttur. Sadece bu potansiyelin mevcut teknoloji ve bilim ve milli görüş ruhu olan kadrolarla desteklenerek yürütülmesi germektedir. Ve bu konuda üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde Balıkçılık Bakanlığı kurularak, öncelikle Karadeniz’de somon yetiştiriciliği olmak üzere tüm denizlerimizde de farklı farklı balıklar yetiştirerek ülke ekonomimize büyük katkılar sağlanacaktır” diye konuştu.