Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin’i cevapladı. Gastronomi Merkezi fizibilite kapanış toplantısının ardından, Erbilgin’in kendisini de hedef alan eleştirileriyle ilgili konuşan Vidinlioğlu, daha önce Erbilgin’i muhatap almayacağını dile getirdiğini hatırlattıktan sonra şunları söyledi:
“Kamuoyuna eksik bilgilendirme olmasın diye böyle bir açıklama yapmak zaruri oldu. Sayın Erbilgin desteksiz atıyor. Ben kendisinin geçtiğimiz süreçte nerede olduğunu doğrusu çok merak ediyorum. Kardeşim sen dünyada mıydın, ahirette miydin? Sen bu dönemden önce burada değil miydin? Şimdi tutturmuşsun Kastamall konuşuyorsun. Yok efendim,‘Başkan bizim önergemizi bile kabul etmedi’,yok ‘o öyle dedi’, yok ‘bu böyle dedi.’ Sen usul erkanda bilmiyorsun ki. Senin hiçbir şey bildiğin yok. Senin bildiğin yanıldığına yetmiyor. Yalancı tefrikası gibi, dönüyorsun dolaşıyorsun aynı lafları söylüyorsun. İnsan birazcık utanır. Bu Kastamall ile ilgili meclis üyeniz açıklama yaptı. ‘Meclis üyelerimize söz vermiyor, sözlerini kesiyor’ diyor. Onun için mi böyle çarşaf çarşaf okuyabildi? Bundan sonra meclise her kim önerge verecekse, önceden söyleyecek. Gündeme alıp, almamak benim yetkimde olan bir şey. Belediye Başkanı’nın yetkisinde olan bir durum. Bilmiyorsan öğren. Onu ister gündeme alırım, ister gündeme almam. ‘Bir şey söyleyeceğiz’ deyip, arkasından bana önerge okumayacaksınız. Bir önerge verecekseniz, elinizi kaldıracaksınız, ‘Bir önerge vermek istiyorum’ diyecekseniz. Aslında kural meclis başlamadan önce bunu bildirmekten geçer. Onu bilmiyorsun, sadece laf söylüyorsun. Kimin lafını kesmişim? Yazılı önerge verin o zaman. ‘Cevap alamıyorum’ diyorlar; yalandan kim ölmüş? Niye cevap alamıyorsun? ‘Bir önerge verdik, cevap vermediler’ diyorlar. Eğer onun adı önerge ise ben onurlu davranacağım, bugün itibariyle istifa ediyorum. Önerge öyle verilmez kardeşim. Bilgi almak istiyorum, diye önerge olmaz. Hem bilmiyorsun, hem de bilmediğini de bilmiyorsun. Bilmez ki sorsun, sormaz ki bilsin. Ha babam, de babam konuşuyor. Tamam, senin geleneğin farklı olabilir, muhalefet tarzın farklı olabilir. Tamam, siz içinizde bir takım sıkıntılar yaşıyor olabilirsiniz. Fakat bu sıkıntıları atmanın yolu MHP’li Belediye Başkanlarına ve meclis üyelerine saldırmaktan geçmez.”
CHP’nin Türkiye’nin en eski partisi olduğunu da söyleyen Başkan Vidinlioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu an Kastamonu’da, CHP’nin sevenleriyle, üyeleriyle ilgili yaşanan sıkıntılar var. Ben bunları hiç dile getirmedim. Gelenek aynı gelenek değil. Partilerinden ayrılıyorlar. Sıkıntıyı ortadan kaldırmanın yolunu Belediye’ye, Belediye Başkanı’na ve meclis üyelerine saldırmakla geçiştirebileceğini sanıyorsan, yanılıyorsun. O kadar çok yalanla, dolanla bizim muhatap ediyorsun ki, seninle uğraşmaktan da bana gına geldi. Cevap vermem dedim, ama kamuoyu beklenti halinde. Yalanı doğru gibi addedip, zan altında kalmamak için bu açıklamayı yapıyorum. Yoksa sana cevap vermek maksadıyla değil. CHP’li Meclis Üyesi Sayın Özgür Ergülenoğlu, bir sayfa belge okudu. Basında da yer aldı. Siz bu belgeyi uzaylılardan mı aldınız? Hani belediye bilgi gizliyordu? Belediye bilgi gizliyorsa, bu belgeleri nereden aldınız? İçeride köstebeğin mi var? Senden gizli bir belge mi var? Hangi belgeyi istedin de alamadın? İşte almışsın. Yapsana delikanlıysan gereğini Hikmet Efendi. Yargı, hukuk herkese lazım. Bir önceki belediye döneminde satışı yapılmış yerler. Bize de iskan için başvuruda bulundular. Kanunen, alınmış, ruhsatlandırılmış bir proje. Bunu bana neden soruyorsun? Muhatabına sorsana, bize niye soruyorsun? Sen 5 yıldır nerede yaşıyordun? Şimdi bize düşen iş, bu projeye uygun bu imalat yapılmış mı, yapılmamış mı? Yapıldıysa iskanı alırlar, yapılmadıysa alamazlar. Madem rahatsızlığın vardı da, neden savcıya gitmiyorsun? 5 yıldır niye gitmedin? 5 yıldır nerede yaşıyordun? Beni zan altında bırakmaya çalışıyorsun? Yap delikanlılığını, git” dedi.
Başkan Yardımcıları tarafından kontrollerin yapıldığını ve eksikler giderildikten sonra gereken çalışmaları yapacaklarını ifade eden Başkan Vidinlioğlu, şöyle devam etti:
“Biz bunların hepsini de kayıt altına alacağız. Sen ondan sonra benim yüzüme nasıl bakacaksın? Hiç utanmayacak mısın? Hiç mi yüzün kızarmayacak? Kızarmaz da… Sen 5 yıldır bu cadde de değil miydin? Yapılanların hepsi açık. Senin bu işten dolayı madem kafanda soru işaretlerin var, gidersin savcılığa suç duyurusunda bulunursun. Şüphen varsa sen git. Zaten gerçeklerin saklanamama gibi alışkanlığı var. Eğer bir yanlışlık varsa, ortaya çıkar. Konuşmasında 30 yıllık göz doktoruna ‘diş doktoru’ diyen arkadaşın beni ‘şaşkın’ itham etmesi çok ironik bir durum. Acısı kaldıysa dünden bugüne, aynada yüzleşsin, hesabı kendine sorsun. Eğer şaşkın birini de görmek istiyorsa, ayna da orada gitsin oraya baksın.”
Cengiz MUHZİROĞLU