Göç, kültür erozyonu, ekonomik daralma, sosyal altüst oluş, nüfuz yoksunluğu, coğrafik kader, iddiasız haletiruhiye Kastamonu’yu öyle bir hale dönüştürdü ki “ölene ağlamaz, doğana gülmez” bir “kimlik” başat iklim oldu çıktı…
Her geçen gün, bir önceki günü aratan bir seyirde “mazi” olup gidiyor.
Kastamonu’nun “ekonomi, eğitim, kültür, spor” misali hayatın her alanında belirlenmiş, ölçülebilen, izlenebilen hedefleri “yok”…
“Sözde var”.
(“Pandemi” gibi olağanüstü koşullar “hedef” koymak yahut uygulamak için engel değil…
“Revize” edilebilir nihayetinde.)
Kamu “hedefsiz”…
Sivil toplum “önerisiz”.
“Hedef, plan, program, iddia” olmayınca…
“Karne” de yok.
Herkes “başarılı”…
Herkes “pekiyi”.
Gemi sessiz sedasız “batıyor”…
“Aynı gemideyiz”.
Not: Her bileşeni ile “ekonomi” alanını ifade eden “altyapı” ve tüm kesitleriyle “kültür” alanını temsil eden “üstyapı”; gün gün “tepetaklak” olmayı sürdürüyor…
Arada boy atan “kardelen” çiçekleri elbet var, “birkaç kardelenle bahar gelmiyor” ne var ki.
Üstyapıyı belirleyen “altyapı” olduğuna göre öncelikle dikkat kesilmemiz gereken “üretim, üretim, üretim” olmalı değil mi?..
Henüz mimari altyapısını dahi tamamlayamayan bir “altyapı” ile karşı karşıyayız şehrimizde.
Sanayi üretiminin amiral gemisi olan Kastamonu OSB’de “iş dünyası” gemiyi karaya oturtmuş durumda, yönetimin düştüğü ifade ediliyor, önümüzdeki günlerde “olağanüstü kongre” yapılacak, yeni yönetimin nasıl şekilleneceği henüz belirsiz, ortada henüz “aday liste” yok, genişleme alanı olarak ifade edilen “ek” bölgede ne zaman fabrika bacalarının tüteceği tahmin dahi edilemiyor…
Kastamonu OSB “üretim” namına ilimiz için örnek “şablon” değil miydi?
Kastamonu OSB sadece işletme sahiplerini ilgilendiren bir konu olmanın ötesinde, ilimizin sanayi alanındaki geleceğine de hem ışık tutacak hem de rehber olacak bir unsur…
Kastamonu’nun ortak kaygısı ve sevinci.
Dert küpü bir de “şehir” sanayisi var…
“Eski sanayi”, “yeni sanayi”, “Maslak kooperatifi” şeklinde şehrimizin “küçük sanayi” tarihinin dönemsel olarak izlenebileceği “küçük sanayi” işletmelerimiz ciddi bir “altyapı” sıkıntısı ile karşı karşıyalar.
Maslak Kooperatifi’nin “sahaya” inebilmesi için bürokratik prosedür çerçevesinde şehir içindeki mevcut “eski” ve “yeni” sanayi alanları yerel yönetim tarafından “kentsel dönüşüm alanı” ilan edildi, bunun üzerine söz konusu alanlardaki işletme sahipleri “itiraz” dilekçelerini yerel yönetime sundu, yerel yönetim dilekçeleri haklı buldu, meclis kararı kaldırıldı ve komisyon kuruldu, kentsel dönüşüme ilişkin süreç başa döndü…
Alanın da satanın da mesut olacakları bir kentsel dönüşüm planlaması yapmak “zor dostum zor”.
(Yerel yönetimin işi zor…
Devraldıkları dosya “zor” çünkü.)
Senelerce sürecek dert deryasında…
Yelkensiz sandallar içinde Kastamonu.
MUSTAFA AFACAN