Devrez kurudu, üretimden kaçış başladı
- Bölgemizi etkisi altında tutmaya devam eden kuraklık, ilimizin en önemli tarım ürünlerinden ve suya en fazla muhtaç olan çeltikte alarm zillerinin çalmasına neden oldu.Üretici, “Bu susuzluk devam ederse gelecek yıldan itibaren Tosya pirinci artık tarih olacak” diyor…
Tosya Ziraat Odası Başkanı Kadri Eken, artan maliyetler, tohum, ilaç ve gübre ile akaryakıt fiyatlarındaki artışın yanı sıra çeltik için olmazsa olmaz olan sulama suyunun yetersizliği nedeniyle günümüzde üretim yapılan alanın 12 bin dekara düştüğünü belirtti.
- Devrez Çayı’nın kuruduğuna işaret eden Eken, bu yıl ise başta Ortalıca köyü olmak üzere diğer köylerde çeltik ekimi yapılmayan binlerce dönüm alanın olduğunu, çeltiğin geleceğinden endişe duyduğunu söyledi.
Devletin çeltik üreticisinin su konusunu yıllardır çözmediğini belirten Eken, “Bir baraj yapılacak 40 yıl geçti hâlâ yapılacak, bugün başlansa 10 yıl daha geçer. Yapılması gereken Devrez Vadisinin ıslahının yapılıp su kaybının önlenmesi, arazi yapısını değiştirilerek toplulaştırma yapılması, kendi kaynaklarımızda yapılacak basit göletlerle bu su sorunumuzun giderileceğini düşünüyoruz” dedi.
Kuraklık, ilimizin coğrafi işaretli Tosya pirincinde alarm zilleri çaldırıyor.
Üretimi için suyun olmazsa olmaz olduğu çeltikte üretimin dip yapma noktasına geldiğini belirten Tosya Ziraat Odası Başkanı Kadri Eken, bu konuda yaşanan sıkıntıları ilçede düzenlediği basın toplantısında kamuoyuyla paylaştı.
Tosya Ziraat Odası Başkanı ve A. Dikmen Köyü Muhtarı Kadri Eken, A. Dikmen Köprüsü’nde karşıladığı gazetecileri kuruyan Devrez Çayı’nda bilgilendirdi. Devrez Çayı’ndan yararlanarak çeltik ekimi yapılan yaklaşık 14 köydeki üreticiler adına yaşanılan sorunlar anlatıldı ve çözüm önerileri getirildi.
Eken’le birlikte Muhtarlar Derneği Başkanı ve Ziraat Odası Başkan Vekili İhsan Koçgözlü, Çaykapı Köyü Muhtarı Sait Mergen, Sapaca Köyü Muhtarı Ali Türkmen de alanda gerçekleştirilen basın toplantısına katılan isimler oldu.
Başkan Eken, Tosya’nın 287 bin 72 dekarlık toplam tarım arazisinin 60 bin 285 dekarının sulu tarıma açık olduğunu belirtti ve artan maliyetler, tohum, ilaç ve gübre ile akaryakıt fiyatlarındaki artış ve en önemlisi de çeltik için olmazsa olmaz olan sulama suyunun yetersizliği nedeniyle günümüzde çeltik üretimi yapılan alanın 12 bin dekara düştüğünü, bu yıl ise başta Ortalıca köyü olmak üzere diğer köylerde çeltik ekimi yapılmayan binlerce dönüm alanın olduğunu, çeltiğin geleceğinden de endişe duyduğunu söyledi.
A.Dikmen Köyü’nün ardından Çaykapı Köyü’ne geçen basın mensupları, kurumuş durumdaki dere yatağı üzerinde Ziraat Odası Başkanı ve Çaykapı Köyü Muhtarından yaşanan sorunları dinledi.
Tosya Ziraat Odası Başkanı Kadri Eken, yıllardır kuraklık olduğunu, ancak bu dönem şartların idare edilebilecek olmaktan uzaklaştığını, çok zorlaştığını kaydetti. Üreticilerin bir kısmının tarlasını ekemediğini, bir kısmının da kurutmaya terk ettiğini belirten Başkan Eken, şunları söyledi:
“Tosya genelinde 200 ton çeltik tohumu ekildi. Ancak bu yıl 10 bin ton rekolte bekliyorken susuzluk nedeniyle rekoltenin 2 bin tonlara düşeceğini söyleyebilirim. Yani Tosyalı çeltik üreticiler olarak işimiz önce Allah’a sonra devlete kaldı. Allahımız rahmetini bol verirse çeltiğimizi kurtarabiliriz ya da devletimiz sulama suyu konusunda köklü çözüm bulur.Ama, 60 yaşındayım ve 40 yılım tarım ve çeltik ile geçti. Bu süre içerisinde devletin çeltik üreticisinin su konusunu çözemedi, dahası çözmedi. Bir baraj yapılacak 40 yıl geçti hâlâ yapılacak, bugün başlansa 10 yıl daha geçer. Yapılması gereken Devrez Vadisinin ıslahının yapılıp su kaybının önlenmesi, arazi yapısını değiştirilerek toplulaştırma yapılması, kendi kaynaklarımızda yapılacak basit göletlerle bu su sorunumuzun giderileceğini düşünüyoruz. Büyük bir yatırım istemiyoruz. Mayıs ile 15 Eylül arasında bize sulama suyu lazım, diğer yılın 8,5 ayı bize su lazım değil. Ama lazım olmayan ve 9 yıl boşa akan suyun birkaç noktada bent, gölet gibi sistemlerle tutulup bize lazım olan aylarda bırakılsa, dünyaca ünlü Tosya pirincinin rekoltesini biz ikiye de üçe de katlarız ama üreticiyi susuzluk yıldırdı. Başbakanlık sistemi döneminde Sayın Erdoğan Çankırı’ya geldi gittik ve müjde verildi:‘Kızlaryolu Barajı yapılıyor, Devrez Vadisi boyunca Tosya ve Çorum sınırlarındaki ekili alanları sulayacak’ denildi. 5 yıl sonra tekrar Çankırı’ya gittik, barajdan eser yok. Yine Çankırı’nın Orta İlçesi’nde bir baraj daha var. İçme ve sulama suyu amaçlı kullanılıyor. Valilik, Kaymakamlık ve Oda olarak defalarca başvuruda bulunduk suya ihtiyacımız olduğuna dair, ancak alınan cevap bölgenin de içme ve sulama suyuna ihtiyacı olduğundan kapakları açma imkanımız yok cevabı veriliyor.”
Çaykapı Köyü Muhtarı ve Ziraat Odası Başkan Yardımcısı Sait Mergen de yaşanan sorunla ilgili düşüncelerini dile getirirken: “Biz Çaykapı köyünde 220 dönem alana tohum ektik, sulayamadık duruyor. Gelecek sene ekmeyeceğim. Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü’ne defalarca yazılı ve sözlü başvurularımız oldu ama kimse kulak asmadı. Bu da şu anlama geliyor; bu susuzluk devam ederse gelecek yıldan itibaren dünyaca ünlü Coğrafi İşaret Belgesi ile de tescillenen Tosya pirinci artık tarih olacak. Çok yazık” dedi.
Çaykapı’dan yol boyunca ekim yapılan ve yapılamayan tarlaları takip ederek Ortalıca’ya geçen gazetecilere sorunlarını aktaran bir diğer isim S.S. Ortalıca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Şevket Yerli oldu.
“CUMHURBAŞKANI DUYSA HEMEN HALLEDER”
Başkan Yerli, şöyle konuştu:
“25 yıldır Kooperatif Başkanı olarak görev yapıyorum ve emekli öğretmenim. Kuraklık nedeniyle 10 bine yakın çeltik işlerken bu yıl 2 bin tona kadar düşer sanıyorum. Henüz ekim zamanımız var. İnşallah yeterli yağışı alır ve ekilemeyen yerleri ekersek bu tonajı artırabiliriz. Kuraklık yıllardır devam ediyor. Ben 70 yaşıma yaklaştım, 15 yıldır da çeltik ile uğraşıyorum, çiftçilik yapıyorum. Yıllarca Kızılırmak ve Yeşilırmak vadilerinde çeltik ekimi yaptık, yüzde 60’ını oraya bırakıp yüzde 40’ı ile geçimimizi sağlıyorduk. Yıllardır bölgemizde yaşanan sulama suyu sıkıntısı nedeniyle köylerimizde kimse kalmadı. Metropol kentlere göçtüler. Biz yıllardır sesimizi Kastamonu’ya kadar duyuruyoruz ama oradan ileri gitmiyor. Bu çektiğimizi Sayın Cumhurbaşkanımız duysa, değil yıllar 1 yılda tamamlatır. Devletimiz güçlü.”
“SU AKIYOR, ÜRETİCİ BAKIYOR”
Yerli sözlerini şöyle sürdürdü: “45 kilometrelik Devrez Vadisini kullanan 20 köy kuraklıktan etkileniyor. Bunun Tosya dolayısıyla ülke ekonomisine zararı en az 200 trilyon. 30 bin dönüm araziden 30 bin ton çeltik çıkar, bunu da çeltik fiyatıyla çarptığımızda rakam ortaya çıkıyor. Biz devletimizden şunu bekliyoruz. Devrez’den 9 ay su akıyor. Bu akıntıdan ne insan ne de traktör geçebilir. Ekim yapacağımız sürede kuraklık yaşanıyor, su bulunmuyor yani su akıyor biz bakıyoruz. 200 kilometre öteye yapılacak barajdan gelecek su bizi ne kadar sulayacak? 30 yıldan fazla Kızlaryolu Barajı hikayesini dinledik. Burada uygun yerler var. Biz baraj istemiyoruz, suyumuzu 3 ay tutabilecek 7-8 metre yüksekliğinde küçük gölet istiyoruz. Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizde ilk çeltik fabrikasını 1926 yılında Tosya’ya yapmış. Ama ne olmuş, ne devlet, ne millet, ne hükümet, ne siyasetçi, ne bürokrat ilgilenmeyince kapanmış gitmiş. Bize kimse bakmıyor, dün de bugün de bizi dinleyen yok.”
“KONUNUN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Başkan Eken’in basın toplantısı için Tosya’ya giden basın mensupları arasında yer alan Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erkan Yılmaz izlenimleri sonrası değerlendirmede bulunurken, konuyu Kastamonu’dan takip ettiklerini ancak gördükleri manzara karşısında konunun bu kadar büyük ve vahim boyutta olmasına da şaşırdıklarını belirtti.
“Ekilemeyen 30 bin dönüm alandan bahsediliyor ve bu büyük bir rakam. Bu ekilemeyen alan, ekilip de susuzluktan etkilenecek alanı da buna eklersek hem yurt hem de ilçe ekonomisi için vahim bir olay. Keza üreticilerin mağduriyeti de en az bu kadar önemli” diyen Yılmaz, konuyu yerel ve ulusal basın aracılığıyla Cumhurbaşkanlığı, ilgili Bakanlıklar ve siyasi partilerin genel merkezlerine ulaştıracaklarını, konunun da takipçisi olacaklarını söyledi.