Baharın gelmesiyle Gazi Stadı’nda tamgün provalar başlardı, yüzlerce öğretmen ve onlarca öğretmenin emeği, sahanın her karesine yayılan rengarenk gösteriler, tribünler çakılı, marşlar, ödüller, resmigeçit…
Vefa.
Bayram günü sabahın ilk ışıklarından itibaren bayram coşkusuyla Olukbaşı güzergahına akan insan seli…
Tribünde yer kapma yarışı.
Seyyar satıcılar stat önünde…
Balon, dondurma, simit.
O 19 Mayıs’larda yüzlerce öğrenciyle sahaya konulan envai koreografilerin bugün gerçekleştirilme olasılığı “sıfır”…
“Kuğu Gölü” halt etmiş.
Nasıl bir kültürdü o?…
Ancak bugün anlaşılabiliyor eni boyu.
Birbirleriyle bandolarını yarıştıran okullar…
Resim, edebiyat, spor dallarında düzenlenen yarışmaların ödül törenleri.
Hepsi uçtu gitti…
Hatıralardan bile silindi.
“Atatürk Samsun’a niye çıktı, Meclis neden kuruldu, Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nden ya mağlup ayrılsaydık, Cumhuriyet nedir?”…
Soru olmaktan çıktı.
“Ulusal bayramlar” milletin zihnidir…
Silindi mi bellek, bir daha geri gelmez.
Not: Bayram kutlamalarında mülki idarenin programı yetmezdi evvel zaman, illa yerel yönetim ve meslek odaları yahut sivil toplum örgütleri de katkı koysun isterdik üstüne, eleştirinin biri bin paraydı…
Bol keseden harcamışız.
Resmen tatil günü oldu ulusal bayramlar…
Ne bir eksik, ne bir fazla.
Dün 18 Mayıs’tı…
Bayramın gelişi arifeden bellidir, bayramın “b”si okunmuyordu.
Bugün “19 Mayıs Atatürk Anma, Gençlik ve Spor Bayramı”…
Kalben kutlayalım.
MUSTAFA AFACAN