9 Ekim tarihinde son teklifleri alınacak ve işletme hakkı 49 yıllığına devredilecek olan İnebolu Limanı özelleştirmesinde korkulan sona doğru adım adım varıyoruz…
Korkarım dizimizi dövmek de yetmeyecek ilimizin yaşayacağı kayıp karşısında, iki elimizin arasına alıp kafamızı dövmeyi öneriyorum.
Özelleştirilmesi sonrasında boyutunun ve kapasitesinin artırılması ile ilimizi açık denizlere ve dünyanın envai limanlarına bağlamasını, bu sayede iş dünyamızın ufkunu açmasını, yer aldığı coğrafik konumu gereği Avrupa ile Asya ve Afrika arasında en kestirme lojistik üslerden biri olmasını, sayesinde demiryolu ağının ilimizi de içine almasını, OSB’lerimizin dolup taşmasını ve yenilerinin kurulmasını, turizmimize çağ atlatmasını umduğumuz İnebolu Limanı…
Tam bir hayal kırıklığı yaşatmak üzere.
Özelleştirme İdaresi kaynaklı verilere göre, mevcutta yıllık 900 bin ton kapasitesi olan İnebolu Limanı, özelleştirildikten sonra yapılacak yatırımlar ile ulaşsa ulaşsa yıllık ancak 2 milyon 700 bin ton kapasiteye çıkabilecek…
Topu topu azami 3 kat genişletmeyle mi İnebolu Limanı, Kastamonu’nun geleceğini kurtaracak?
180 metrelik rıhtımlardan birinin 225.4 metreye çıkartılması, 1 ve 2 numaralı rıhtımların arasına 150 metre yeni rıhtım inşa edilmesi, ana dalgakıranın 330 metre uzatılması, 250 ve 200 metre kazıklı rıhtım ve 420 metre tali dalgakıran yapılması için…
Limanı illa özelleştirmek mi gerekiyordu?
Hani nerde 50 bin tonun üzerinde gemilerin yanaşacağı liman?… Konteyner terminalleri, Ro-Ro iskeleleri, Cruise gemileri nerde?
İnebolulu hemşerilerimiz isyanda…
Özelleştirme gündeme geldiğinde kendilerine devlet yetkilileri tarafından limanın kapasitesinin yıllık 10 milyon ton olacağı söylenmiş çünkü. Bir heyecan fırtınası o dakka tüm İnebolu’yu sarmış haliyle. Ardından, iktidar partisi milletvekili sivil toplum örgütlerini ziyaretinde limanın yeni kapasitesinin yıllık 5 milyon ton olacağını kaydetmiş. İlk söylenene göre yarı yarıya bir kapasite kaybı olsa da, İnebolu yine öpmüş başına koymuş.
Sormak lazım şimdi, yıllık 10 milyon ton kapasite nerede, 2 milyon 700 bin ton kapasite nerede?..
İnebolu Limanı bir anda nasıl oldu da dörtte üç oranında değer kaybına uğrayıverdi?
İnebolu kamuoyunun önde gelen isimleri “Özelleştirme sürecinde bizimle hiçbir şey paylaşılmadı, bilgi verilmedi, devlet yetkililerinin başta söyledikleri sonda asılsız çıktı, sürecin dışında kaldık” diyorlar…
Ekliyorlar, “Bu, birlik ve beraberlik içinde olamamanın, İnebolu ile Kastamonu’nun ortak hareket edememesinin bir sonucudur.”
İşletme hakkından feragat eden İnebolu Belediyesi’ne verilen sözlerin tutulmadığı iddia ediliyor…
Belediye, limanın “imar ve revizyon planı”na itiraz ederek, özelleştirme sürecini mahkemeye taşımış durumda zaten.
Ya balıkçıların haline ne demeli, mevcutta limanı kullanan 75 balıkçı teknesi ile 107 özel tekneye özelleştirme sonrasında yol gözükecek…
Nerede barınacak tekneler, balıkçıların ekmeğini düşünen yok mu?
Asıl cevabının bulunması gereken soru şu, taa 1990’lı yıllarda, İnebolu limanının, Turizm Lisesi’nin önündeki burna kadar genişletilmesi devletin resmi projesiyken, 2015’e gelince ne oldu, ne değişti de devletin planları bir anda rafa kalktı?..
Kastamonu cevap bekliyor.