“Sivil Toplum” ya da “Sivil Toplum Örgütü” herhalde en çok bizde yanlış anlaşılmış bir şeydir. Hem Türkiye’de hem de ülkemizde.
Çünkü hem il genelinde, hem de Kastamonuluların oldukları her yer de ve elbette tüm Türkiye’de dünya çapındaki en çok sivil toplum örgütüne sahip olmamıza karşın örgütlü hiçbir şey yapamayan da tek toplumuz. Adı olup da kendi olmayan sivil toplumlar olunca etrafta neredeyse tüm faaliyetleri yapmak yine kamu kurumlarına kalıyor haliyle. Ee o zamanda birçok alanda (kültür-sanat vs.) sınırlayıcı kurallar, devlete göre takvim, bürokrasi filan derken bizim sivil toplum örgütleri nasıl olsa yapan var diyerek zaten gönülsüz çıktıkları yoldan tez elden dönüp iyice pasivize oluyorlar.
Ama günümüzde bir Sivil Toplum girişimi ise umut yeşertecek cinsten. Öyle kelli felli olmayan bir oluşum “yerel”den yola çıkıp “evrensel” bir koşuya çıkmış durumda.
“İnebolu Kültür ve Sanat Derneği” bahsettiğim örgüt. Henüz bir STK olarak oldukça yeniler. Tabanları yeni yeni gelişiyor. Ancak belli ki ne istediklerini, ne yapacaklarını, memleketleri İnebolu’yu, değerlerini biliyorlar. Çıkar dedikleri İnebolu’ya bir şeyler katabilmek, İnebolu’nun değerleri ile evrensel değerleri buluşturabilmek ve bundan öncelikle mutluluk duymak.
İşte bu amaçla çok iyi, çok doğru bir yerden yola çıktılar. İnebolu’nun evrensel değeri Oğuz Atay’dan… Hem de yukarıda tanımlandığı gibi devletin herhangi bir organına sırtlarını dayamadan. Kendi başlarına, çıplak elleri ile yettikleri kadar… Ama çıkarsız olduklarından, gönüller ve idealler geniş vizyonlu olduğu için çok yere ulaşacaklarına çok şeye yeteceklerine eminim.
***
İnebolu Kültür ve Sanat Derneği, “Oğuz Atay Öykü Ödülü 2021” yarışma duyurusunda bulunda Mart ayı başında. İlki olacak bu edebiyat şenliği için başta sosyal medya kullanılarak tüm dünyaya duyurulmuş oldu aslında. Bu edebiyat yarışması ve etkinliğinin amacı Modern Türk Romancılığı’nın kurucusu denebilecek İnebolu doğumlu Oğuz Atay’ı yine kendi memleketinde anmak, yaşatmak ve gün geçtikçe değişen ve yozlaşan edebiyat dünyasında bu büyük yazarın öykücü kimliğinin yeni eserlere, yeni yazarlara esin kaynağı olabilmesi. Tabi söylenmesine bile gerek olmayan bir amaç da yerelin evrensel değerleri ile hem yereli yeniden buluşturmak hem de kelimelerin sihirli dünyasında evreni İnebolu’ya taşıyabilmek.
30 Haziran 2021 tarihine kadar e-posta şeklinde kabul edilecek başvurular ve sadece öykü dalında eserler değerlendirecek. Yani şiir, roman, deneme gibi eserler işleme alınmayacak. 1 Ekim 2021’de sonuçlar açıklandıktan sonra ödül töreni ise Oğuz Atay’ın doğum günü olan 12 Ekim 2021’de İnebolu’da gerçekleştirilecek veödül alan yazarlar İnebolu Kültür ve Sanat Derneği tarafından konuk edilecekler.Katılımın herkese ve her yaşa açık olduğu gibi konu sınırlaması da yok. Keza yarışmaya dair katılım şartlarının detaylı bilgisi için Derneğin sosyal medya hesaplarına bakılabilir.
Yarışmanın kazanımı ise dereceye giren öykülerin ve jüri tarafından yayımlanmaya değer görülen öyküler “birinci olarak seçilen öykünün adını taşıyan” Oğuz Atay Öykü Ödülü 2021 anı kitap olarak yayımlanması olacak ve bu değerli öyküler daha çok okuyucu ile buluşacak. Ayrıca ilk üç dereceyi kazanan öykücülere Oğuz Atay kitap seti ve Oğuz Atay Öykü Ödülü 2021 adına hazırlanan plaketlerile basılacak olan kitapta öyküsü yer alan yazarlara onar adet kitap armağan edilecek.
Oldukça samimi ve mütevazı bu etkinliğin sadece ve sadece bir sivil toplum gönüllüleri tarafından yapılması ne kadar hoş. Hoş olduğu kadar da etkinliği içeriği ise oldukça ulvi ve dolu dolu. İnsanların yapmacıklıktan uzak, belirli makam ve gösteriş için laf olsun diye yapılan şeylerden öyle sıkılmışlar ki henüz başvuruların başlaması bir ay olmadan katılım sayısı yüzleri bulmuş durumda. Hatta ülkenin her yerinden başvuru olduğu gibi şu ana kadar 2 adet öykü de yurtdışından katılım sağlamış durumda.
Oğuz Atay gibi bir fener öncülüğünde İnebolu’yu evrenle buluşturmanın ne güzel yöntemi bu böyle.Yereldik şimdi evrenle kucaklaşıyoruz hem de yerel çizgiden çıkmadan… Bu etkinliğin güzelliği, samimiyeti ve kazanacağı başarı hem İnebolu Kültür ve Sanat Derneği’ni hem de başka STK’ları eminim farklı alanlarda da faaliyetler göstermek için ateşleyecektir. Yine yerel değerlerden çıkıp yine dünya ile buluşmayı sağlayacak, yereli doğru ifade etmenin çabası evrenin bir dili olarak aynı semada yankı bulacaktır.
Her ne kadar gönüllü bir yola çıkış olsa da etkinliklerin cazibesini artırmak adına da yine “sivil” sponsorlar da bir omuz verse nasıl da güzel olur diye düşünüyor insan. Öyle şatafata gerek olmadan, öyle ezici gölgeler yaratmadan ama bu gönüllüğün hakkını vermek adına bu güzel yürekli insanların başlattıkları çabalara bir destek hem İnebolu’yu hem de Oğuz Atay başta olmak üzere İnebolu’nun birçok yerel değerinin evrendeki başka gökadalarına da ulaştıracağına eminim.
MURAT KARASALİHOĞLU