Koronavirüsle mücadelede birçok ille birlikte sınıfta kaldık. Başaramadık…
Salı sallandı, Çarşamba çarşafa dolandı derken, getirdik yine yasakları. Esnafın bir kez daha belini büktük. Öğrencilerin gözünü yaşlı bıraktık. Ama bir kez bile dönüp de “Gerekeni yapıyor muyuz?” diye kendimize sormadık.
“İnsanlar hep dışarıda geziyor, bu kısıtlamalar yine gelecek” diye hayıflandık, ama o kalabalığın içinde olduğumuzu görmezden geldik.
Gözle görünmeyen, yalnızca tedbirle önüne geçebileceğimiz bir virüsle baş edemedik. Başaramadık…
Sağlıkçıların sırtlarını yerden kaldırmadık tabir yerindeyse. Onların haklarını ne maddi ne manevi olarak ödeyebildik… Başımız yerden kalkmadı aylardır çocuğuna dokunamamış hemşirelerin, doktorların karşısında…
Ama biz sanki hiçbir şey yokmuşçasına açıldığı gün koştuk kafelere. Yine iç içe girdik. Suçu başkalarına atıp, kendimizi hep görmezden geldik.
Veriler ne kadar sağlıklıdır bilemem, ama Şırnak’ı kıskanmak varmış kaderde.
Gözde MINIK