Büro Memur-Sen’in kongresinde yaptıkları konuşmalarda gündemi değerlendiren AK Parti Milletvekili Metin Çelik ve İl Başkanı Doğan Ünlü, yatırımlarla ilgili açıklamalarda bulunurlarken, eleştiri oklarını bir kez daha CHP’ye çevirdiler.
Çelik, muhalefetin istismar siyasetine devam ettiğini söyledi ve “Tam yatırım programına girecek işleri, tam ihalesi yapılacak işleri, “Niye yapılmıyor?” diyerek, ihalesi yapıldıktan sonra da ‘Ben yaptırdım’ diyecek kadar siyasi sıkışmışlık içerisindeler” ifadesini kullandı.
Kendisinin de korona geçirdiğini açıklayan ve “İlimiz kırmızı kategoriye geçti. Bu şekilde devam ederse vaka oranları daha da üst seviyeye çıkacak” diyen ve tedbirlere uyulması çağrısı yapan Ünlü ise,“ Yakında fezleke gelecek. O zaman kim hangi safta yer alıyor göreceğiz. CHP ne yapıyor göreceğiz” diye konuştu.
Büro Memur-Sen’in kongresinde yaptıkları konuşmalarda gündemi değerlendiren AK Parti Milletvekili Metin Çelik ve İl Başkanı Doğan Ünlü, yatırımlarla ilgili açıklamalarda bulunurlarken, eleştiri oklarını bir kez daha CHP’ye çevirdiler.
İl Başkanı Ünlü, gündemin ilk maddesi olan Konoravirüs Kovid-19 salgınıyla ilgili konuşurken kendisinin de bu hastalığa yakalandığını açıkladı ve şunları söyledi:
“Geçtiğimiz günlerde ben de koronavirüs geçirdim. Allah hepimizi korusun. Devletimiz bu süreçte elinden gelen her şeyi yaptı. Normalleşme sürecine de girdik. Milletimizin gerekli tedbirlerini alması gerekiyor. Alınan tedbirlere riayet etmemiz gerekiyor. İlimiz riskli gruplarda kırmızı kategoriye geçti. Bu şekilde devam ederse vaka oranları daha da üst seviyeye çıkacak. Onun için eş, dost ve akraba ziyaretlerine ara vermeliyiz. Maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat etmeliyiz. Pandemi süreci ülkemize gelmeden önce Bakanlıklarımız gerekli tedbirleri alarak, bir adım öne geçti. Sayın Cumhurbaşkanımız dik duruşu ve cesareti her şeyden önemliydi. İlk vakanın görüldüğü anda Cumhurbaşkanımız ‘Birlik ve beraberlik içerisinde bu süreci en güçlü şekilde atlatacağız’ dedi. Geçtiğimiz sürece baktığımızda dünyanın en güçlü ülkeleri büyük sıkıntılar içine girdi. Türkiye olarak gücümüze tekrar hissettirdik dünyaya. 150’den fazla ülkeye de yardımda bulunmanın gururunu yaşıyoruz. 45 gün içinde 2 tane pandemi hastanesi yaptık. Sağlık alanındaki yatırımlarımıza birileri laf söylerken, bizim yaptığımız şehir hastanelerini gereksiz olarak gören CHP zihniyeti ve onun gibi düşünenler bugün yaptığımız yatırımların ne denli yerinde olduğunu bir kez daha gördü. ‘Biz Bize Yeteriz’ Kampanyası düzenledik. Çok yüksek oranda katkı sağlandı. Bu katkılarla ihtiyaç sahibi tüm vatandaşlarımızın ihtiyaçları giderildi. Sağlık çalışanlarımıza değeri her defasında gösteriyoruz. Sağlık çalışanlarımızla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu süreci en iyi yöneten ülkeyiz. Aşılamada dünyada 5’inci sıradayız. Hem devletimiz, hem milletimiz hep beraber bunu başardık,”.
Ünlü, ildeki yatırımların hızla sürdüğünü belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“ İlimizde özellikle sağlık yatırımları konusunda milletvekillerimizle birlikte hummalı bir çalışma sergiliyoruz. Tıp Fakültesi hayata geçti. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanemizin projesi devam ediyor. Projesi bittikten sonra yapım ihalesi yapılacak. Hacettepe döneminden kalan binaların da bakım ve onarımları yapılarak, hastanemize ek hastane olarak yapılması yönündeki çalışmalarda devam ediyor. Ballıdağ Hastanesi’ni özel sektör eliyle bir yatırımcımız kiraladı. İlimizde eğitim ve ulaşım yatırımları devam ediyor. Birçok okulumuzu yeniledik. Bu süreç devam ediyor. Böyle zorlu bir dönemde ilimizdeki yatırımlar devam ediyor. Dünya pandemi ile mücadele edemezken, hem ilimizde hem ülkemizde AK Parti yatırımları, Cumhurbaşkanımızın büyük ve güçlü iradesi ile devam ediyor. Sendikacılık da, siyaset de masa başında yapılmıyor. Sahada yapılıyor. Onun için sahada koşturacağız. Güçlü ve büyük Türkiye hedeflerine ulaşmak için 2023’e kadar hep birlikte koşturmaya devam edeceğiz”
Konuşmasının sonunda muhalefete yüklenen Ünlü, “Karşımızda yalan yanlış ifadelerle ülkemizi yıpratmaya çalışan, ülkemiz karşısında duran hangi güç varsa, onun yanında duran bir siyaset anlayışıyla mücadele ediyoruz. Yakında fezleke gelecek. O zaman kim hangi safta yer alıyor göreceğiz. CHP ne yapıyor, CHP’nin buradaki milletvekili hangi tarafa oy kullanacağını göreceğiz. Bizim tarafımız belli. Biz bütün inançlarımıza, değerlerimize sahip çıkan bir yaklaşımla milletimizin tarafındayız, devletimizin yanındayız. Onların ne tarafta olduğunu da göreceğiz. Geçmiş süreçte hepimiz biliyoruz ki, onların tarafı Cumhuriyetimizin, ülkemizin karşısında olan kuruluşlarla oldu, kişilerle oldu. ABD ile, Avrupa ülkeleriyle, İsrail ile, emperyalizmle, siyonizm ile mi olup, olmayacaklarını göreceğiz” diye konuştu.
METİN ÇELİK
18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 106. yıldönümü kutlayıp, şehitleri anarak konuşmasına başlayan AK Parti Milletvekili Metin Çelik ise şunları söyledi:
“Tüm dünyayı etkileyen, sadece sağlıkta sıkıntı olarak kalmayıp, tüm alanlara sirayet eden, başta ekonomi olmak üzere bütün alanlarda sıkıntı açıp, adeta hayatı durduran pandemi sürecinden geçiyoruz.
Bizim sağlık alanında son 18 yıldır yaptığımız çalışmaların en önemli faydasını gördük. Halkımız bunu en iyi şekilde takdir ediyor. İktidara geldiğimiz andan itibaren sağlıkta dönüşüm programını hayata geçirmemizle birlikte, tüm hastaneleri birleştirmemiz, bütün vatandaşlarımızın, bütün sağlık hizmetlerinden eşit şekilde faydalanması yönünde adımlar atmamızın ve Genel Sağlık Sigortası uygulamamızın bu süreçte çok büyük faydasını gördük. Biz ‘İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın anlayışı ile siyasetimizi Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde oluşturan, milletin beklentilerini attığımız adımlarla hayata geçiren bir hükümet politikası içinde olduk. Başta sağlık hizmetleri olmak üzere her alanda Türkiye’yi başarıdan başarıya koşturduk.
Salgın süreci birçok alanı etkiledi. Çeşitli tedbirler hayata geçirilmek zorunda kaldı. Dünyadaki ülkelerde benzer uygulamalar yaptılar. Bizde 1 yıl içerisinde kapanma ile karşı karşıya kaldık. Bunun birçok olumsuz yönünü vatandaşlarımız maalesef yaşadı. Fakat hayata geçirdiğimiz tedbirlerle bu olumsuzlukları en aza indirmenin gayreti içerisinde olduk. Tüm kesimlere yönelik gerek doğrudan yardımlar, gerek borç erteleme ile gerek vergi indirimleriyle vatandaşlarımızı rahatlama gayreti içerisinde olduk.
Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki liderliği ve milletimizin Sayın Cumhurbaşkanımıza güveni gerçekten bu süreci başarıyla yönetmemizde birinci etkendir. Güçlü liderlik çok çok önemli. Dünyada güçlü liderler şu anda az. Diğer ülkelere baktığımızda parmakla gösterilecek kadar az ülke güçlü liderle yönetiliyor. Biz o açıdan gerçekten çok şanslıyız.”
Muhalefetin istismar siyasetine bu süreçte devam ettiğini söyleyen Çelik, şöyle devam etti:
“Dünyanın bütün ülkelerin yaşadığı süreci istismar etme gayreti içerisinde oldu. Siyasetini buna göre yapmaya çalıştı. Pandeminin yarattığı her olumsuzluğu kullanmaya çalıştı. Fakat biz bunun karşısına halkımıza doğruları anlatarak, yaptığımız şeylerin gerekçelerini anlatarak, vatandaşımızla iyi bir iletişim kurduğumuzu düşünüyorum. Şehir hastanelerine kökten karşıydılar. Salgın sürecinde ise, “Biz aslında şehir hastanelerine karşı değildik, uygulanış usulüne karşıydık” demeye başladılar. Yani yerine ve zamanına göre şekil alan bir muhalefet anlayışı var. Hiçbir ilçemizi hastanesiz bırakmayacak, en iyi sağlık hizmetlerinden faydalanabilecekleri adımları hayata geçirdik. Bugün Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki şartlar olmasaydı, bu salgın sürecinde nasıl mücadele ederdik? Bu salgın sürecinde eski devlet hastanesinde mücadele etmek zorunda kalsaydık, halimiz nice olurdu? İşte tüm bunları gözden kaçırmaya çalışıyorlar. Olayları farklı yönlere taşımak için yalanlarla vatandaşın kafasını karıştırmaya çalıştılar. Buradaki CHP’nin temsilcileri, milletvekili adeta yanlış bilgilerle vatandaşlarımızın kafasını karıştırma gayreti içinde oldular. Yalanlarla siyaset yürümez. Bir yere kadar bunu yaparsanız, bir yerden sonra çöker kalırsınız. Muhalefetin anlayışı hep yalanların üzerine. Başta sağlık personelinin yetersiz olduğunu iddia ettiler. Kastamonu’da her yoğun bakımda yatan 2 vatandaşımıza 1 hemşire düştü. Dünyada bunun ortalaması 3’ün üzerindedir. Bunları bilmeden atarak, tutarak milleti aldatmaya çalışmayın. Zaten kimse inanmıyor size. İnansalardı farklı sonuçlar olurdu” dedi.
Çelik, CHP’ye yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:
“Yatırım programına sistem içerisinde bir yatırım girer. Bunun bir hazırlık süreci vardır. Planlama süreci vardır. Bunu devleti az çok bilen herkes bilir. Sonrasında yatırım programı süreci vardır. Bunların siyasetteki sıkışmışlıklarının bir diğer göstergesi ise; tam yatırım programına girecek işleri, tam ihalesi yapılacak işleri, “Niye yapılmıyor” diyerek, ihalesi yapıldıktan sonra ‘Ben yaptırdım’ diyecek kadar siyasi sıkışmışlık içerisindeler. Yeni Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi yapımı için çalışmalar yaklaşık 3 yıldır devam ediyor. Şu anda proje çalışmaları son aşamaya gelmiş durumda. Meclisteki görüşmeler sırasında zaten yapılacak olan işle ilgili bir tane soru sorup, ondan sonra ‘Ben sordum da yapıldı’ diyecek kadar, siyasi sıkışmışlık içerisindeler. Artık buralara kadar düşmüş durumdalar. Hükümetimizin yaptığı işleri ‘Ben soru sordum da yapıldı’ diyebilecek durumdalar. Daday yolunda da öyle oldu. Daday yolu yatırım programındaydı. Azdavay-Ağlı-Kastamonu yolu neyse, Daday yolu da aynı durumdaydı. Yatırım programındaydı. İhale hazırlıkları devam ediyordu. Bir taraftan da bölge müdürlüğümüz kendi imkanlarıyla oradaki altyapı çalışmalarını devam ettiriyordu. Burada aynı şekilde yatırım programında olduğunu biliyor, ihale hazırlıklarının yapıldığını biliyor, zaten yapılacak işe; ‘Ben söyledim de oldu’ diyor. Ulaştırma Bakanımızı ilimize davet ettik, geldiler. Bir güzergah çerçevesinde yapılacak çalışmaları inceledik. Hem Azdavay yolunu ziyaret etti, hem Daday yolunu ziyaret etti. Bizim için ilçe ayrımı yok.
Ne dediler? Daday CHP’nin imiş, onun için Daday yolu yapılmıyormuş. Yalanın daniskası. AK Parti iktidara geldiğinde Daday yolu böyle miydi? Şu anda Daday yolunun kalan kısımlarını ihale ettik. AK Parti 2002’den bugüne yolun çoğunu bitirmişti. Kalan kısımları tekrardan yatırım programına girdi ve ihalesi yapıldı. Bakanımız ayrıldıktan sonra Azdavay yolunu konuşmaya başlıyorlar. Azdavay yolunu hiç konuşmayan, sadece Daday yolundan bahsedenler, biz Azdavay yolunun ihale hazırlıklarının yapıldığı söylendiğinde Azdavay yolundan bahsetmeye başladılar. Bunların siyaset anlayışı bu.
Salgın sürecine rağmen yatırımlar devam ediyor. Başta büyük ulaştırma yatırımları İnebolu yolu olsun, Kırık varyantı olsun, gençlik alanlarında yaptığımız çalışmalar olsun, tarım alanında yaptığımız olsun devam ediyor. Sadece DSİ yatırımlarına sene başına 200 milyon TL ödenek ayrıldı. Bir de karayollarında devam eden işlerimize para ayrılmadığını söylediler. Oradaki sistemi bilmiyorlar. Yıl içerisinde yapılacak yatırımların bedelleri açıklanır, ona göre bir çalışma yapılır. Geçen sene de aynı şekilde oldu. Yılbaşında hiçbir ödenek, hiçbir yerde yoktu, ama yıl içerisinde çok ciddi şekilde kaynaklar ayrılıp, o çalışmalar devam etti. Bu yıl da aynı şekilde olacak.”
HDP’nin kapatılma davası hakkında da konuşan Milletvekili Çelik, şunları söyledi:
“Demokrasi ile terör yan yana gelebilecek kelimeler değil. Ülkemizi yıllardır meşgul eden, hem insan kaynaklarının, hem ekonomik kaynaklarının maalesef 40 yıldır heba olmasına neden olan PKK terör örgütü ile amansız mücadelemiz devam ediyor. Mücadelede en iyi noktaya geldiğimizi söyleyebilirim. Yurtdışındaki terörist sayısının en aza indiği bir dönemdeyiz. Terörü ülkemiz dışında bulundukları noktalarda, ülkemize gelebilecek tehditleri daha ülkemize gelmeden yok etmekle ilgili çok iyi bir noktada olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Tabii bu mücadele sürerken, bu mücadelenin yanında olanlar var, bu mücadeleye köstek olmaya çalışanlar var. Terörü kutsayanlar var. Terörü doğal bir hadiseymiş gibi göstermeye çalışanlar var. Bir de bu terörü bitirmek için mücadele eden Cumhur İttifakı ve AK Parti var. CHP’nin durduğu nokta belli. Terörü kutsayan, terörü normalleştirmeye çalışan, terör örgütünü öven, terörün siyasi uzantısı olan HDP ile bir ortaklık içinde hareket etmeye devam ediyorlar. Daha önceki seçimlerdeki ortaklıklarını milletimiz zaten çok iyi biliyor. 2015’te yaptıklarını, 2018’de yaptıkları, 2019 seçimlerinde büyükşehirlerde aday göstermeyerek, direkt desteklemek suretiyle yaptıkları hepimizin malumu. Fezlekeler önümüzdeki günlerde gelecek. Biz zaten gereğini yapacağız. Terörü kutsayan parti ile Yargıtay kapatma davasını açmış durumda. O süreçte hukuk içerisinde sürecek ve gereği mutlaka yapılacaktır diye düşünüyorum. Geriye dönüp baktığımızda bizi gerçekten üzen, Türkiye’nin en fazla oy alan 2’nci partisi olan CHP’nin başta Genel Başkanları olmak üzere, temsilcilerinin, milletvekillerinin, il başkanlarının söylemleri gerçekten bizi hayal kırıklığına uğratan söylemler. Çukur kazanlara ‘Arkadaşlar’ diyen CHP Genel Başkanı değil mi? Ermenistan’dan gelen saldırı üzerine Azerbaycan hareket başlattığında, ‘Türkiye’de Suriye’deki mücahitleri oraya gönderiyor’ diye açıklama yapan CHP Dış Politikalardan Sorumlu Milletvekili değil mi? İstanbul İl Başkanlarını konuşmaya bile gerek yok. Böyle birinin İstanbul gibi bir yerde Türkiye’nin en çok oy alan ikinci partisinin il başkanı olmasından dolayı ben rahatsızlık duyuyorum ama CHP’liler rahatsızlık duymuyorlar. Fakat milletimiz olan bitenin farkında” ifadelerini kullandı.
Cengiz MUHZİROĞLU