Karada yaşayan isimlerine dilimizin dönmeyeceği etçil sığırları dünyanın dört bir tarafından ithal ediyoruz, denizde yaşayan etçil hayvanları da haritada yerini göstermeyeceğimiz ülkelerden ithal ediyoruz…
Nerede kaldı bereketli ovaları ve üç tarafı denizle çevrili ülkemizde tarım ve hayvancılık?
Resmi Gazete’de önceki gün yayımlanarak yürürlüğe girdi“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Moritanya İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Balıkçılık ve Deniz Ekonomisi Alanında İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun”…
Merak ettim haliyle.
(Moritanya…
Batı Afrika ülkesi.)
Türk balıkçılar 2015 yılından beri Moritanya’da avlanıyorlar,Akdeniz’i boydan boya geçiyorlar, Cebelitarık boğazından inip, Atlas okyanusunda 6 bin kilometre yol katediyorlar. …
50’nin üzerinde gırgır ve trol tekne, bin Türk işçi, bir o kadar da “yerli” işçi, Türkler ayrıca 4 tane balık unu ve yağı fabrikasına sahipler, en çok avlanan balıklar ise “hamsi, sardalya, tirsi, lagos, istavrit, dülger, palamut, mercan, lüfer, kalamar ve diğer göçmen balıklar.”
Balık nerdeyse…
Balıkçı orada.
Hürriyet gazetesinde 2018 yılının Nisan ayında Ordu’nun Fatsa ilçesindeki balıkçılarla yapılan röportaj yayımlandı…
“Vatandaş artık hamsiyi vitrinde görecektir. Artık hamsiyi Yunanistan’dan ya da İspanya’dan ithal edeceğiz. Hamsiyi artık bundan sonra vatandaşların ucuza yemesi çok zor. Hamsinin fiyatı 5 TL olması gerekirken bu yıl 10-15-20 TL’ye satıldı. Vatandaşlarda artık bu pahalı fiyatları kabullendiler. Biz tekne sahipleri yeterli derecede avlanamadığımız zaman ister istemez işçi sayımızda düşüklük yaşanacaktır. Ya da daha fazla para kazanacağı işleri yapacaklar tayfalarımız. Ordu bölgemizde 10 bin kişi balıkçılık sektöründen ekmek parasını kazanıyor. Bu zorlu şartlar devam ederse tayfa bile bulamayacağız. Artık umutlar Moritanya. Balıkçıların umuda orası oldu. Karadeniz’den ve Marmara bölgesinden umduğunu bulamayanlar orada avlanıyorlar.”
Ekmek parası için…
Moritanya “umut”.
Karadeniz’de neden balık kalmadı?..
Denizi mi kuruttuk, balığın kökünü mü kestik?
Norveç somonuna alıştık…
Moritanya hamsisine de alışırız.
(Karadeniz’in en uzun sahiline sahip Kastamonu’da balıkçılık ne halde sorusunu sormayacağım…
Senelerdir yüzlerce kez yazdık çizdik.
Sahildeki hemşerilerimiz kapağı atsınlar bir “gırgır” teknesine…
Bahtlarına gülsünler.)
MUSTAFA AFACAN