Geçtiğimiz ay sonuna doğru ilaca yüzde 20 oranında zam geldi, “ilaç” dediğin bir nevi “ekmek, su” misali “temel ihtiyaç maddesi”, ne gündem oldu ilaç zammı, ne de “gam”…
“Cep delik, cepken delik” olunca, yüzde 20 zam dokunmuyor besbelli.
(İlaç zammı SGK dolayısıyla devlete külfet…
Tedavisinde özel sağlık hizmetlerinin yolunu tutan ve tutmak zorunda kalan vatandaşa da külfet.)
Geçtiğimiz ay “Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Karar” Resmi Gazete’de yayınlandı, “Beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılacak TL cinsinden 1 Euro değeri, 2021 yılı için bir önceki dönemde uygulanan 1 Euro değerinin yüzde 20 fazlasını geçemez. Bu kararın yayımı tarihinde Fiyat Değerlendirme Komisyonu toplanır ve Euro değerini ilan eder” denildi…
“Euro” ne alaka?
(Bu kararın Türkçesi “ilaca yüzde 20 zam” demek…
Etiketler derhal değişti.)
İlaç piyasamızı “TL” değil “Euro” belirliyor…
Milli ilaç sanayimiz yok ki, milli paramızın borazanı ötsün.
Milli ilaç sanayisi kurmaya yönelik “hayal” topu topu 11 yıl sürdü ülkemizde…
Teslim bayrağı çekildi ardından.
(Günümüzde “söylem” var…
Fiiliyata geçmesi umudumuz.)
Yine de direnen yerli üreticiler olmadı mı oldu…
21’inci yüzyıl ile birlikte yerli ilaç firmaları da birbir yabancı şirketlere satılıyor.
Aslında kur farkı “yüzde 26” çıkmış ancak ilaç sektörü ile Bakanlık anlaşarak yüzde 20’de karar kılınmış…
“Şükür” diyelim.
- ••
Not: Hakkı ödenmez Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milli ilaç sanayisini kurmak için harekete geçti, yol alındı, ölümünün ardından yol tıkandı…
Türkiye bugün “Euro” üzerinden ilaç fiyatlandırmasına mecbur kalmışsa, sebeplerini bugünde değil 1940’ların sonunda aramak lazım.
Ülkemizde cumhuriyet öncesi dönemde ilaç üretimi yurtdışına bağımlıydı, yeni dönemin ilk yıllarında da ithal ilaç bağımlılığı ciddi oranda sürdü, 3 Ağustos 1936 tarihindeki kararla ülkemizde üretimi yapılabilen ilaç ve müstahzarların yabancı lisansla üretimi yasaklandı, bu karar yerli ilaç üretimi lehine avantaj sağlamayı amaçlıyordu, yerli firmaları yerli ilaç üretmeye zorluyordu…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün milli ilaç sanayisinin kurulmasına yönelik attığı adımdı.
7 Haziran 1947 tarihli karar ile önceki uygulama yürürlükten kaldırıldı, yabancı ilaçların ülkemizdeki fabrikalarda üretilmesinin yolu açıldı, batıdaki ilaç şirketleri ülkemizde fabrika kurmaya başladı, 1954 yılında alınan yeni bir karar ile yabancı ilaç firmalarının piyasa hakimiyetleri yerli ilaç üreticisi firmaları karşısında perçinlendi, yerli firmalar patent altındaki yahut patent süresi dolmuş ilaçların üretimiyle yetinmek zorunda kaldılar…
Geldik bugüne.
Bir devlet milli ilaç sanayisinin varlığını neden istemez?…
Cevabı 1940’ların sonu, 1950’lerin başında.
MUSTAFA AFACAN