Yeniden Refah Partisi Genel başkan Yardımcısı Cemil Çolak: “Bugün geldiğimiz durum ortada, 1 trilyon dolara yakın cari açığımız var. Millet aç susuz yaşıyor, cebinde ekmek alacak parası yok. Maalesef bu ülke bu kanunlarla beraber, alınan kararlarla beraber, gelinen borç noktası ile beraber sadece ve sadece Milli Görüş’ün temel prensipleri ile kurtulur. Bunun başka yolu yok.”
Yeniden Refah Partisi İl Divan Toplantısı dün yapıldı. Toplantıya Genel Başkan Yardımcısı Cemil Çolak ve MKYK Üyesi Mustafa Barutçu da katıldı.
Toplantıda açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Abdullah Aktaş, Milli Görüş’e baş koyduklarını, Necmettin Erbakan’ın yolunda devam ettiklerini belirtti.
Genel Başkan Yardımcısı Cemil Çolak da partilerine ilginin yoğun olduğunu örnekler vererek dile getirdikten sonra, “Türkiye’yi geziyoruz, bizim A partisiyle, B partisiyle Ali’yle Veli’yle işimiz yok, bizim hiç kimse ile işimiz yok, bizim bir derdimiz var vatandaş, bizim bir derdimiz var vatanın birliği, vatanın bölünmezliği, ezanın susturulmaması, bizim bir derdimiz var Misakı Milli sınırlarımıza kimsenin göz dikmemesi” dedi.
Çolak’ın konuşmasınınana başlıkları şöyle:
“-Şu anda ülkemde, Türkiye’de ve dünyada ve Ortadoğu’da dönen olayların hepsi belli. Hedefleri bu Türkiye’yi ele geçirmektir. Bunun üzerine büyük oyunlar oynanmaktadır.
– Erbakan Hocanın 11 ayda çaya vermiş olduğu yüzde 112 zammı bu iktidar 18 yılda toplam veremediler. Yine diğer ürünlerde de öyle. Bu zamana kadar neyin değerini verdiler? Erbakan hocamız bir yılda yüzde 110 zam verdi, Bağ-Kurlu’ya yüzde 400 zam verdi. İşçiye memura, köylüye, emekliye, dula, yetime zam vermedi mi verdi, bu konuda rakamlar konuşuyor. O günden bu güne geldiğimiz durum ortada. 1 trilyon dolara yakın cari açığımız var. Bu müessesinin neresi, kâr ediyor?
– Millet bıktı, cebinde para yok. Artık bunlarla uğraşın boş laflarla değil. Eve ekmek alacak parası olmayanlar var. Biz hala ne anlatıyoruz? Evinde çocuğunun isteğini alamayan bu konuda yalan söyleyen anne ve babalar var. Siyasette artık yeni bir yüze ve acil yeni bir oluşuma ihtiyaç var. Biz yapıcı bir üslupla geliyoruz. Bu ülkeyi ayağa kaldıracak projelerle geliyoruz. Şu anda 150 milyar dolar kaynak paketi kitabımız dağıtıldı. İkinci 150 milyar dolar kaynak paketi de yolda. Bu da profesörler ve uzman heyetler tarafından hazırlanıyor. Hiçbir zaman umutsuz olmayacağız, bu ülkenin kaynakları bitmez.”
– Kıbrıs’ı ele geçirmek için Yunanistan’a yığınak yapıyorlar. Bütün hedef Türkiye, hangi Avrupa Birliği, neyi tartışıyoruz. Amerika’dan ne bekliyoruz, sen önce kendine baksana, biz bir kere öz kaynaklarımıza dönelim. Bizim derdimiz başka, Avrupa Birliği, ne Avrupa Birliği, kapıdan içeriye almıyor, buradan bize kar yok. D8 İslam Birliğini kuracağız. Bunun başka yolu yok. İngiltere Avrupa Birliğinden ayrıldı. İngiltere ayrılalı milli geliri arttı.
– Komşularımızın durumu belli, Irak, Suriye’nin hali belli. Oralarda da büyük oyunlar oynanarak içinden çıkılmaz hale getirildi. Ahmet Davutoğlu sen bu ülkede bakanlık yaptın, bu ülkede başbakanlık yaptın. O zaman senin hoşuna gitmeyen ne vardı? O zaman her şey güzeldi de, görevden alınınca kötü mü oldu da parti kurdun? Ağzına ballı lokma konulurken güzelde, lokma ağızından alınınca mı bunlar kötü oldu? Hep mi Tayyip Erdoğan kötü? Sen çok mu iyi misin? Doğruya da doğru demek zorundasın. Sana Ortadoğu’yu teslim etmedi mi? Peki sen Dışişleri Bakanlığı döneminde ne yaptın? Ortadoğu’yu tamamen kan gölüne çevirdin. Ayrıca; ‘İstanbul Sözleşmesi benim eserimdir’ diyorsun. Bugün Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ülke için yaptığı çok güzel hizmetler var. Bunları da yok sayamayız.
– Maalesef bu ülke bu kanunlarla beraber, alınan kararlarla beraber, gelinen borç noktası ile beraber sadece ve sadece Milli Görüş’ün temel prensipleri ile kurtulur. Bunun başka yolu yok. Hamaset yapmıyoruz, rakamlarla konuşuyoruz. Bu iktidar böyle nereye gidecek? Zina suç olmaktan çıkarıldı. Gayri ahlaki olayların artmasının sebebi zinanın suç olmaktan çıkarılmasıdır. Neden çıkartıyorsun? AB öyle istedi. AB yerin dibine batsın. AB sana ‘Domuz etini de serbest bırakacaksın’ diyor. Onu da bıraktın ne oldu? Aldığımız her ürüne bakıyoruz, içinde domuz ürünü var mı diye. Ne ediyor domuz yağı? Bizim genlerimizin değişmesinde ve vurdumduymaz hallerimizin en büyük gerekçesi domuz ürünleridir. Yıllardır ne yiyoruz belli değil. Bunlar yukarıdan baktığı zaman bu milleti ne zannediyor?
– İstanbul Sözleşmesi mayın. Bastığın zaman patlar. Göre göre basıyoruz. Aileyi bitirme, evladı babaya düşman etmek bu. İstanbul Sözleşmesi’nin varlığını Yeniden Refah Partisi kurulduğu gün öğrendi bu millet. Kim biliyordu bunu? İstanbul Sözleşmesi’nde kadına hakaret var. Kadına dokunan en yüksek cezayı alsın. Bu feminist düşünceyi ayağa kaldırmak için yapılmıştır. Bunu kötü olarak da kullananlar var”
Cengiz MUHZİROĞLU