Belki de tek başıma güzel ülkemin bir çok yerini gezmek, görmek ve fotoğraflamak imkanım olmayacaktı.
Belki de Balkanlarda bir çok yeri görme imkanım olmayacaktı.
Belki de Atatürk’ün Selanik’te doğduğu evi göremeyecektim.
Belki de Mostar’ın merkezinden akan Neretva nehri üzerindeki Mostar Köprüsü üzerinde yürüyemeyecektim.
Belki de bir uçağa binip uçakla seyahat etmenin ne demek olduğunu anlayamayacaktım.
Belki de bir trenin yataklı vagonunda gece-gündüz seyahat ederken camdan bakarak doğanın ihtişamını ve güzelliğini fotoğraflamak imkanı bulamayacaktım.
Belki de en güzel, neşeli ve düzeyli muhabbetlerin uzun süren otobüs yolculuklarında daha da anlamlı hale geldiğini bilemeyecektim.
Hepsi birbirinden değerli insanlarla tanışma imkanı bulamayacaktım, ki tanımaktan ve onlarla gezilere gitmekten fotoğraf çekmekten her seyahatimizde büyük bir keyif aldım.
Bir seyahat acentesi ile seyahat ettiğinizde diğer insanlarla hemen iletişim kurmak mümkün değilken hepsi birbirini tanıyan insanlarla seyahat etmek gezdiğiniz gördüğünüz yerleri daha da anlamlı hale getiriyor.
Ben değil biz diye düşünen insanlarla eğlencenin tadı daha da farklı oluyor.
Evet, bahsettiğim Kastamonu Fotoğraf Sanatı Derneği (KASFOT) Suat Cumali Güngör başkanlığında yönetimi ve üyeleri ile birçok seyahatte beraber olma fırsatım oldu, kendileri ile tanışmamış olsaydım düzenledikleri gezilere katılmamış olsaydım onca yeri görme gezme imkanım olamayacaktı bunu biliyorum.
Dernek olarak ilimizde ve il dışında defalarca fotoğraf sergisi açtılar, ki bu sayede ilimizin tanınmasına büyük bir katkı sağladılar.
Fotoğraf yarışması düzenlediler ve ilimize dışarıdan birçok fotoğraf ustasının gelmesini sağladılar.
İlimiz adına birçok projeye imza attılar ve kendi binalarını satın alarak kendilerine ait ofiste faaliyetlerine devam ediyorlar. Fotoğraf dernekleri Türkiye’de çok,ancak tapusu kendine ait yeri olan dernek sayısı ise bir elin parmak sayısını geçmiyor.
Fotoğraf kursları açtılar, sergiler düzenlediler ve onuncu yılına giren dernekte birçok projeye emek ve mesai harcayarak bugünlere geldiler.
Biliyorum ki şu pandemi bittiği anda yönetimin başı daha çok ağrıyacak, zira hepimiz, bütün üyeler şu gezisiz ve fotoğrafsız geçen günlerin acısını sürekli gezi düzenleyerek çıkarmalarını isteyeceğiz.
Yine eminim ki fotoğraf çekmeyi özlediğimiz kadar birlikte olmak beraberce gezmek hoşsohbet muhabbetlerimizi de çok özledik.
Dernek kurmak kolay, devam ettirmek zor; faaliyetleri projeleri konuşmak kolay, bunları hayata geçirebilmek zor.
Fotoğraf gezilerine katılanlar ise hayattan kaçmak için değil, hayatı kaçırmamak için bu gezilere katılıyorlar ve mükemmel anılarla dönüyorlar.
Belki de,“fotoğraf bahane,gönül dostları şahane” demek lazım.
Cemal Süreya’nın mısralarındaki gibi:
“Sana yolculuk yapmak istiyorum, kes yüreğine giden bir bilet.
Cam kenarı değil, can kenarı olsun.”
Her uzak yola gittiğimizde gönüllerimiz yakınlaştı bunu da sağlayan KASFOT oldu.
Bülend Çadırcıoğlu