Kastamonu halihazırdaki ekonomik aklı ve rotasıyla çıkmaz sokağa doğru adım adım yürüyor, gerek “ekonomik kalkınma” gerekse “sosyal gelişme” kulvarındaki yolculuğu her geçen gün “zarar” yazıyor, “yoksulluk” ve “mutsuzluk” ağır bir iklim halini alıyor…
Çare “yeni” bir güzergaha girmekte.
(Prof. Dr. Kenan Mortan, önceki akşam Ordu merkezli Altaş TV’de Karadeniz bölgesi başta olmak üzere ekonomik ve sosyal gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu…
Her bir cümlesi “kulak küpesi”.)
Prof. Dr. Mortan Kastamonu’ya aşina bir isim…
En son geçtiğimiz yıl şehrimizi ziyaret etmişti, kadın girişimciler için bu yıl yeniden gelecekti,pandemi izin vermedi; her telefonunda ilk sorduğu kadın girişimcilerin hali ahvali.
Prof. Dr. Mortan konuşması esnasında, Kastamonu’nun “doğa ve kültür” eksenli turizm gayretinden de bahsetti, Kastamonu Valiliği’nin çeyrek yüzyıl önce konak restorasyonları ile fitilini ateşlediği vizyonun başlı başına bir yerel kalkınma deneyimi olduğunun altını çizdi…
Kastamonu namına gurur verici kelimelerdi.
Prof. Dr. Mortan’ın Karadeniz bölgesinin genel ekonomik çehresini anlatırken kayıt altına aldığı “Büyük şirketler Karadeniz’e uygun değil, tabanda yaygın bir olayı yaratmak lazım” sözleri elbette Kastamonu için de “ilaç”…
“Kobi” ölçeğinde “insana dokunan, doğayı tahrip etmeyen, göçü önleyecek” projeler.
“Dikey” değil…
“Yatay” sistem.
“Büyük balıkların küçük denizi” değil…
“Küçük balıkların büyük denizi”.
İşletme sürecinin sonundaki tek türevi “kâr” olarak görmeyen, “kümelenme” sayesinde sektörel dayanışmayı üst sınıra taşıyan, adil ticareti baş tacı eden yerel kobiler…
Yerelden evrensele uzanan hat.
(Prof. Dr. Mortan, gelecekte turizmin evrileceği yön ile ilgili değerlendirme yaparken, daha öncesinde Küre Dağları eteklerinde çadırda kaldığını belirtti ve yeni turizm modellerinin Karadeniz için pandemi sonrası önemli bir çıkış olabileceğinin altını çizdi…
İlla ki derelerine HES yapılmayan, doğayı tahrip eden ulaşım ve turizm yatırımları ile canı okunmayan, maden sahaları ile köstebek yuvasına çevrilmeyen bir Karadeniz olması halinde.)
Prof. Dr. Mortan, dünyanın yaşadığı “iklim” krizine ilişkin de herkesin bugünden görev ve sorumluluklarının bilincinde olması gerektiğine işaret etti, dünyanın 6’ncı yokoluş çağına girdiğini, 5 yıl sonra atmosferdeki karbondioksit oranının canlıların yüzde 70’ini risk altına sokacağını, ekilir alanların yüzde 25’inin ekilemez hale geleceğini kaydetti…
Demek ki Kastamonu’da ekonomiden söz ederken aynı zamanda “doğa” eksenli de testten geçirmemiz gerekiyor.
Paranın her şey demek olmadığını pandemi gösterdi…
Sağlığı bozacak her adıma ucunda “ekonomik refah” olsa da karşı çıkmak yurttaşlık görevi.
Prof. Dr. Mortan’ın uyarıları Kastamonu için ekonomik ve sosyal kalkınma reçetesi bir bakıma…
Uyarsak kazanırız.
- ••
Not: Prof. Dr. Kenan Mortan’ın notları üzerinden Karadeniz ve Kastamonu’yu okumayı sürdüreceğim sonraki yazımda…
“Kan kaybeden Karadeniz içinde en yaralı il Kastamonu” desek yeri.