Bilim insanları Kovid-19 denilen virüsün solunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğunu ayrıca yapılan araştırmalara görebelirtileri arasında en çok karşılaşan semptomların ateş, öksürük ve nefes darlığı olduğunu belirttiler.
Ayrıca kas ağrısı, baş ağrısı, boğaz ağrısı, tat ve koku alma kaybı koronavirüs belirtisi olarak hergün görsel ve yazılı basında açıklanıyor.
Hemen hemen hepimiz özellikle kurallara uyanlar aylardır virüs ile yatıyor korona ile kalkıyoruz.
Eskiden avucumuz kaşınsa,“para mı gelecek?”diyerek gülüşürdük, şimdi avucumuz kaşınsa “acaba virüs mü geldi?” diye bir tedirginlik içine giriyoruz.
Gazetemizde defalarca yazdım korunmayanlar başkasını düşünmeyenler kurallara uymayanlar hakkında.
Kurallara büyük bir titizlikle uymamıza rağmen sonunda bu virüs bizi de buldu.
Nasıl mı?
Hiç dışarıya çıkmayan ve işi evde sadece torunumuza bakmak olan eşimin testi pozitif çıktı.
Gece aniden ateşlendi ve hafif kas ağrısı başladı, sabah ilk işimiz test yaptırmak oldu ve sonuç pozitif.
Dikkat ettiğimiz tedbirleri daha da artırarak bize bildirilenleri titizlikle uygulamaya başladık.
Bizlere test yapılmadı ancak temaslı olduğumuzdan karantinaya girmiş olduk.
Kullanması gereken ilaç hemen getirildi, getiren sağlıkçı dakikalarca bıkmadan nasıl alınacağı nasıl davranmamız gerektiğini anlattı, hem de türlü türlü koruyucu giysiler içinde maskeler ve eldivenler ile sıkılmış bunalmış olsa da gülen yüzü maskesinin altından bile belli oluyordu, Halk sağlığından, Aile hekimliğinden her gün aranıyoruz durumumuz soruluyor.
Emniyetten geldiler belki evde miyiz değil miyiz kontrol amaçlıydı ancak bir şeye ihtiyacınız var mı? diye sormaları ve getirebileceklerini söylemeleri ve ihtiyacımız olursa 153’ü aramamız gerektiğini yardımcı olacaklarını söylediler.
Tüm bu olanlar bizi oldukça duygulandırdı ve rahatlattı.
Tüm sağlıkçılara ve emniyet görevlilerine bu zor günlerde yardımlarından dolayı binlerce kez teşekkür ediyorum.
Şimdi gelelim asıl meseleye…
Ben ara sıra dışarı çıkıyorum ev içinde bulunan damadım ve kızım ise çalışıyorlar yani torunum ile birlikte 5 kişi hep beraber karantinaya girmiş olduk.
Bizlerden biri bu virüsü eve getirdidiye düşünüyoruz.
Peki, bu kadar dikkat etmemize rağmen nasıl bizi de bulmuştu bu lanet virüs.
Genelde yürüyoruz bir defa dolmuşa bindik, maskesiz bir bayanı uyarmak istedik.
“Simit yiyorum” cevabını verdi, “Burası dolmuş, kapalı alan” dedik, alaycı bir tavırla “Ben açık alan sanıyordum” dedi. İşi uzatsak neredeyse tacizci durumuna düşürecek bizi, söyleyeceklerimizi içimizden geçirerek devam ettik, ertesi gün sokakta sigara içen maskesi çenesinin altında birini uyarmaya kalktık, “Dükkanımızın önü kardeşim sigara da mı içmeyelim” karşılığını aldık. Yine içimizden “Zıkkımın kökünü iç” diyerek sabırlar çekerek yolumuza devam ettik.
Bu verdiğim örneklerden kurallara uymayan kuralsızlardan o kadar çok ki birinden kaçıyorsunuz diğerine denk geliyorsunuz ve sonunda bu virüs sizi ailenizden birisini etkisi altına alıyor.
Kurallara uyalım, uymayanları uyaralım diyoruz ya, uyarmayın bence, direkt ihbar edin.
Evde karantinadayız ve şükürler olsun sanırım hafif atlatacağız.
Peki, bu kuralsızlar yüzünden bizim gibi şanslı olmayan hafif atlatamayanlar ne olacak bu vebali bu kuralsızlar çekecek mi?
İşin özü belki de kurallara uyduğumuzdan hafif atlatabiliyoruz.
Ne olur kurallara uyalım, maskesiz dolaşmayalım, sosyal mesafeyi koruyalım, temizliğimize dikkat edelim ve inanın bana sağlıkçı arkadaşlarımdan aldığım haberlere göre durum hiç açıcı değil ve sağlık çalışanlarımız çok zor durumdalar.
“Bana bir şey olmaz” diyenler yüzünden bu virüs sonunda geldi bizi de buldu.
Şimdi ev içinde birbirimizden uzak çift maske ile dolaşıyoruz.
Bülend Çadırcıoğlu