Poli (çok sayıda) kistik (kist içeren) over (yumurtalık dokusu) kelime anlamı olarak çok sayıda kist içeren yumurtalık dokusu anlamına gelmektedir. Polikistik over sendromu (PKOS), üreme çağındaki kadınları etkileyen hormonal bir hastalıktır. PKOS’lu bireylerde östrojen ve progesteron hormonlarının seviyeleri normalden düşüktür. Androjenlerin artışı, ovulasyon bozukluğu ve yumurtalıklarda kistik yapı artışı mevcuttur. PKOS, genelde 15-50 yaş arasındaki kadınlarda görülmektedir ve üreme çağındaki bu kadınların yaklaşık %10’unu etkilemektedir. PKOS hastası kadınların %40’ı ise yumurtlama bozukluğuna bağlı olarak infertildir (kısırlık).
PKOS’un Nedenleri
- Sebebi tam olarak bilinememekle beraber sık görülme sebebi genetik faktörler ve hormonal bozukluklardır.
- Buna ek olarak obezite ve insülin direnci de PKOS oluşumunu ciddi düzeyde etkilemektedir.
PKOS Belirtileri Nelerdir?
- Kilo artışı ya da kilo vermekte zorlanma
- Kan şekeri düşmeleri
- Yüksek karbonhidrat tüketme isteği
- Adet düzensizlikleri
- Ciltte yağlanma ve akne oluşumu
- Vücudun çeşitli yerlerinde kıllanma
- Saç dökülmeleri
- Depresif ruh hali
PKOS’un Uzun Süreli Etkileri
PKOS tedavi edilmediği sürece uzun vadede;
- Tip 2 diyabete
- Yüksek tansiyona
- Yüksek kolesterole
- Kalp hastalıklarına
- Uyku apnesine
- Endometrium kanserine neden olabilmektedir.
Tedavisi Nasıl Olmalıdır?
PKOS tedavisinin amaçları; hormon seviyelerinin normale getirilmesi, adet döngüsü ve buna bağlı düzensizliklerin tedavisi ve infertilite tedavisi şeklinde olmaktadır. Her kadında oluşan belirtiler ve şiddeti farklılık göstermektedir. Bundan dolayı tedavi yöntemleri de her hastaya göre ayrı ayrı belirlenmektedir.
Hormon tedavisine yönelik ilaç kullanımı, şeker hastalarında kullanılan bazı ilaçlar, ağırlık kaybının amaçlandığı diyet tedavileri ve cerrahi yöntemler gibi birçok yöntem mevcuttur.
PKOS’ta Beslenme Tedavisi
Kontrolsüz kilo artışı, PKOS oluşumunda en büyük etkenlerden biridir. Yapılan araştırmalarda vücut ağırlığında %5 oranında azalma olduğunda, PKOS semptomlarında da iyileşme olduğu ispatlanmıştır. PKOS’ta yapılan beslenme tedavileri ile adet döngülerinin düzene girdiği görülmüştür.
- Yüksek lifli besinler (sebzeler, meyveler, kurubaklagiller, tam tahıllar, yağlı tohumlar) tüketilmelidir.
- Karbonhidrat kaynağı olarak sebze, meyve, bulgur, esmer pirinç, çavdar, tam buğday tercih edilmelidir.
- Düşük hayvansal yağlı beslenilmelidir.
- Yağsız kırmızı et, tavuk eti, balık, yumurta, peynir, yoğurt, süt PKOS’ta önemli protein kaynaklarıdır.
- Tereyağ, margarin, mayonez, krema gibi kalitesiz yağlar yerine zeytinyağı, avokado, balık, ceviz, fındık, badem gibi kaliteli yağ içeren besinler tercih edilmelidir.
- Öğünler arası süre 2,5-3 saati geçmemelidir. İnsülin direncini azaltabilmek ve metabolizmayı hızlandırmak adına diyete ara öğünler eklenmelidir.
- Kahvaltıda öğün içeriği zenginken, akşam öğünleri daha hafif olmalıdır.
- Ara öğünler protein ile karbonhidratı birleştirerek uygulanmalıdır. Örneğin 1 bardak süt ile 1 adet meyve gibi.
- Yemek ve salatalarda zerdeçal ve zencefil gibi antiinflamatuar (iltihap önleyici) baharatlar tercih edilmelidir.
- Taze sebze ve meyveler gibi düşük glisemik indeksli besinler tercih edilmelidir (patates, havuç, mısır, bezelye ve kurutulmuş meyvelerin glisemik indeksi yüksektir).
- Şeker ve asit içeren içecekler, meyve suları, şekerlemeler ve çikolataların glisemik indeksi yüksektir. Kan şekerini hızlı yükseltir ve kilo alımına neden olur. Bu besinlerden uzak durulmalıdır.
- Rafine karbonhidrat dediğimiz beyaz undan yapılan tatlı ve tuzlular, beyaz ekmek, poğaça, simit, pirinç pilavı ve makarna tüketimi sınırlandırılmalıdır.
- İşlenmiş besinlerden (sosis, salam, sucuk gibi) uzak durulmalıdır.
- Konserve ve salamura gibi tuz içeriği yüksek besinler tüketilmemelidir.
- Kızartma yöntemi ile hazırlanmış besinlerden uzak durulmalıdır. Bunun yerine haşlama, ızgara, fırında ya da buharda pişirme yöntemleri tercih edilmelidir.
- Günde ortalama 10-12 bardak su tüketilmelidir.
Bunlara ek olarak insülin direncini azaltmak adına her gün mutlaka düzenli fiziksel aktivite uygulanmalıdır.
PKOS, üstesinden gelinemeyecek bir rahatsızlık değildir. Bir hekim ve bir diyetisyen desteği ile hastalık ilerlemeden tedaviye başlanabilir. Sağlıklı günler dilerim.
Dyt. LADEN HEKİMOĞLU