CHP İl Teşkilatı başkan ve üyeleri, Alaattin Çakıcı tarafından genel başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik yazılıp kamuoyuyla da paylaşılan ve siyaset gündeminin başına oturan mektuba, Nasrullah Meydanı’nda yaptıkları basın açıklamasıyla cevap verirken savcıları göreve çağırdı.
CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, “Bu fütursuz cesaret gösterisi, ülkedeki yönetim boşluğunun, devlet otoritesi eksikliğinin, kısacası bitmiş bir iktidarın mafya yapılanmalarından medet ummasından başka bir şey değildir” dedi.
“3 Belediye Başkanımız, 20 ilçe başkanımız, 3 İl Genel Meclisi üyemiz, 22 Belediye Meclis üyemiz, il yöneticilerimiz, disiplin kurulu, kadın ve gençlik kolları başkanlarımız önceki dönem il, ilçe başkanlarımızla karşınızdayız” diyen CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, “98’nci yaşını kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti ile aynı yaşta olan, kurucu parti Cumhuriyet Halk Partisi’nin yöneticileri olarak, bugün, milyonlarca vatandaşımızın ortak duygularını dile getireceğiz. Ne yazık ki önceki gün, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na, varlığını neye borçlu olduğunu çok iyi bildiğimiz, ismini dahi anmaya tenezzül etmeyeceğimiz bir cezaevi müdavimi tarafından ağır ifadeler kullanılmış, ölüm tehditleri yapılmıştır. Bu fütursuz cesaret gösterisi, ülkedeki yönetim boşluğunun, devlet otoritesi eksikliğinin, kısacası bitmiş bir iktidarın mafya yapılanmalarından medet ummasından başka bir şey değildir” diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyıla safralarından arınarak girmeye hazır olduğunu söyleyen Hikmet Erbilgin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Talimatlı tetikçiler, durumdan vazife dahi çıkaramazlar. Onların kulağına fısıldanır. O nedenle sözlerimizin muhatabı, kuşkusuz CHP çınarının altında esamesi bile okunmayacak küçükler değildir. Burada sözlerimizin muhatabı, Türkiye’yi 90’lı yıllarda olduğu gibi siyaset-mafya-ticaret ekseninde yönetmek isteyen iktidarsızlardır. Kimse yaşamaktan zevk aldığı karanlık dehlizlere, ülkeyi taşımaya çalışmasın. Ne güçleri ne nefesleri yeter. Türkiye Cumhuriyeti, 2. Yüzyılına, safralarından arınmış bir halde girmeye hazırdır. Cumhuriyet Halk Partisi de Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne bunun kıymetini ruhunda yaşayan milyonlarca vatansever de size haddinizi bildirir.’ Değişim ve reform’ diyenlerin biraz samimiyeti varsa, bu fütursuza gerekli işlemlerin yapılması yönünde harekete geçmeleri gerekir. Gece yarısı televizyonlara bağlanma ihtiyacı hisseden İçişleri Bakanı, bu tehdit karşısında hala sus-pus ise ya devlet adamı değildir ya tetikçinin destekçisidir ya da her ikisi birdendir.
Sizden korkmadık ki, gölgenizden korkalım. Hâlâ 90’lı yılların karanlık mafya düzeninin hayalini gören, son güncellemesi 30 yıl önce yapılmış antika mafyalardan medet ummak hangi aklın mucizesi acaba? Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır? İktidarın samimiyetine turnusol kağıdı işlevi görecek bu olayı, takip edeceğiz. Bu ülke; korkusuz, yüreği ülke sevgisiyle dolu, yarınlara umutla bakan milyonlarca aydınlık insanların vatanıdır. İşte bizi ayakta tutan da budur. Bu ülkenin üreten emekçilerine, üretime sebep olan iş insanlarına, namusuyla devletini kollayan memurlarına, helal para kazanıp vergisini ödeyen gerçek vatansever milyonlarına saygı ile duyururuz.
Şiir okuduğu için hapse düşmesini siyasi yaşamı boyunca bir demokratik mağduriyet olarak sömüren tek adamın iktidar ortağı, son olarak muhbirliğe soyunup Genel Başkanımızın çeşitli konuşmalarını suç unsuru olarak lanse edip, hakkında tetikçi savcılara fezleke düzenlettiler. Tüm bu hukuk, vicdan ve ahlak dışı saldırılarından hiçbir netice elde edemeyince de son olarak bir süre önce özel bir afla cezaevinden çıkardıkları, çete yöneticisi ve mafya bozuntusu tetikçilerine edepsizlik yaptırarak, seviyesiz siyasetlerinin üzerine tüy diktiler.
Muhalefeti susturmak için her yola başvuran saray ve bekçisi sonunda mafya bozuntularından medet umar hale gelmiştir. Devletin içine çöreklendirdikleri saray vesayetini güçlendirmek için kolluk kuvvetleri ve yargı kifayet etmeyince, saray vesayetini mafya bozuntularıyla tahkim etmeye çalışıyorlar. Açıkça ortaya çıkmıştır ki, Cumhur İttifakı’nın üçüncü ortağı mafyadır. Mafyalı Cumhur ittifakı artık tam bir şer ittifakıdır. Genel Başkanımızı tehdide cüret eden bu suç baronu sadece basit bir maşadır. O’nu özel afla cezaevinden çıkartan ve O’nun üzerinden siyasi rakiplerine gözdağı verebileceğini düşünen şer ittifakının iki patronu esas sorumlulardır.”
“DEVLET KRİZİNİN ZİRVE YAPTIĞI YER”
“Bu yaşananlar, ülkemizi içine soktukları devlet krizinin zirve yaptığı yerdir. Saray ve bekçisi unutmasın ki, biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün savaş meydanlarında kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’yiz. Bu ucuz saldırılar, tıpkı daha önce olduğu gibi bundan sonra da sadece mücadele azmimizi ve Cumhuriyetimizi ikinci yüzyılında güçlü bir parlamenter demokrasiyle taçlandırmayı başaracağımıza olan inancımızı pekiştirir. Biz ne emperyalizme, ne istibdada, ne de eşkıyaya pabuç bırakırız.
18 yıldır unuttuğunuz, ama bugünlerde Atlantik üzerinden esen rüzgarlar değişince dilinize pelesenk ettiğiniz hukuku derhal çalıştırın! Savcıların görevlerini yapmalarını, bu edepsiz mafya bozuntusu hakkında gerekli hukuksal süreçleri bir an önce başlatmalarını bekliyoruz.”