Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Orhan Sancaktaroğlu, Mehmet Akif Ersoy’un Nasrullah Camii’nde verdiği vaazın 100. Yılı dolayısıyla dün Nasrullah Meydanı’nda bir basın açıklamasında bulundu ve “Milli mücadelede Kastamonu ve Mehmet Akif Ersoy özel bir yere sahiptir” dedi.
Eğitim Bir Sen Kastamonu Şube Başkanı Orhan Sancaktaroğlu, Mehmet Akif Ersoy’un Nasrullah Camii’nde verdiği vaazın 100. Yılı dolayısıyla dün Nasrullah Meydanı’nda bir basın açıklamasında bulundu.
Milli mücadelede Kastamonu’nun ve Mehmet Akif Ersoy’un özel bir yere sahip olduğunu söyleyen Orhan Sancaktaroğlu, “Milli Mücadele’nin damarı, hücresi, eli, ayağı olan Kastamonu; gerek din, vatan, bayrak, hürriyet sevdasında verdiği şehitleriyle, gerek İnebolu – Kastamonu – Ankara hattında üstlendiği misyonun sağladığı cephane ve insan gücüyle Kurtuluş’un savaşına can damarı olmuştur. Milli şairimiz Mehmet Akif ise “savaş cephede silahla kazanılır, edibler elinde kalemle destanlaşır” sözünün gereğini yapan en büyük isimdir. Sadece yazdığı şiirlerle değil, Anadolu’yu karış karış dolaşarak, insanlarla konuşarak, vaazlar vererek, toplantılar yaparak üstü küllenmiş olan cihad ve mücadele ruhunu şaha kaldırmıştır” dedi.
Milli Mücadele’nin en önemli dönüm noktalarından birisinin Mehmet Akif’in 100 yıl önce Nasrullah Camii’nde irad eylediği meşhur vaazı olduğunu da söyleyen Sancaktaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Açıksöz Gazetesi bu vaazı 4 Teşrinisani 1336 tarihli nüshasında, Nasrullah kürsüsünde başlığıyla “Yarın Cuma namazından evvel Sebilürreşad Başmuharriri Mehmet Akif Beyefendi tarafından Nasrullah Camii Şerifi’nde bir meviza irad buyurulacaktır.” cümlesiyle duyurmuştur.
Bu tarihte (ve tahminen sonrasındaki birkaç hafta) verilen vaaz, Eşref Edib tarafından not edilmiş ve Sebilürreşad Dergisi’nin 25 Teşrinisani 1336 464. sayısında yayımlanmıştır.
Önce Nasrullah Camii’ni dolduran cemaatin yüreklerini yakıp, mücadele ruhunu şaha kaldıran Akif’in vaazı, Sebilürreşad Dergisinde yayımlanmasının ardından dalga dalga tüm Anadolu insanın şahlanmasına vesile olmuştur. Nasrullah Vaazının yayımlandığı sayı kısa sürede tükenmiş, ardından ikinci kez aynı sayının basılma ihtiyacı doğmuştur. Hatta ikinci baskının da tükendiği ve bir kez daha aynı sayının baskısının yapılacağı ifade edilmiştir.
Diyarbakır el-Cezire Kumandanlığı tarafından da Diyarbakır Vilayet Matbaasında çoğaltılan Nasrullah Vaazı tüm cephelere ve doğu vilayetlerine dağıtılmıştır.
Bugün burada, Milli şair’in Milli Mücadeleyi şaha kaldırdığı caminin önünde, Nasrullah Kürsüsünden Anadolu’ya halka halka yayılan vaazın 100.ncü yılını yad etmek için bulunmaktayız.
Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un hatırasını yaşatmak, vatan sevdasını, mücadelesini ve Nasrullah Kürsüsünden verdiği vaazında ifade ettiği düsturları yaşamak Kastamonu kimliğinin bir vefa borcudur!
Bu vaaz Kastamonu’muzun işgal yüzü görmemesine rağmen en fazla şehit veren illerden olması ve kahramanlık destanlarının yazılmasında çok önemli bir yere sahiptir. Şerife bacıların, Halime Çavuşların, Ersiz kalan köylerin ve şehirlerin vatan müdafasında “ölürsek şehidiz kalırsak gazi” düsturuyla harekete geçmesinin başlangıcıdır.
Bu vesileyle Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy başta olmak üzere, Kurtuluş mücadelemiz ve ülkemiz savunmasında toprağa düşen şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize hayırlı ömürler dileriz.”
Tarkan Zengin
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Tarkan Zengin de, “ İşte tam 100 yıl önce ülkemize her taraftan saldırıların olduğu bir dönemde Mehmet Akif’in Milli mücadelenin en etkili vaazlarını yaptığı Nasrullah Camiinin önündeyiz. Bir vefa timsali olan Mehmet Akif’e vefamızın bir gereği onu rahmetle anmak için buradayız. Aradan 100 yıl geçmesine rağmen ülkemiz bugün de beka mücadelesi vermektedir. 100 yıl önce İstiklal şairimiz Mehmet Akif’in buradan yükselttiği mücadele sesini kulak vererek bizlerde diyoruz ki, dün olduğu gibi bugün de Mehmet Akif’ler Kastamonu gibi kahramanların yaşadığı şehirler ve mücadele azmini hiçbir zaman kaybetmeyen aziz milletimiz oldukça camilerimizden ezanı susturamayacaklar, semalarımızdan al yıldızlı bayrağımızı indiremeyecekler ve aziz vatanımızı da bölemeyeceklerdir” dedi.
Cengiz MUHZİROĞLU