Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 1971 yılı bütçe tasarısı görüşmeleri TBMM’de büyük hararetle yapıldı, 3 partinin grup sözcüsü de “tesadüfe” bakın ki Kastamonu milletvekilleriydi, konuşmadık ne liman kaldı ne de demiryolu o gün…
Aradan geçti yarım asır.
Milli Güven Partisi Grup Sözcüsü Kastamonu Milletvekili Hasan Tosyalı’ydı, ilk sözü o aldı, İnebolu limanının 5 yıldır kumla dolu olduğunu kaydetti ve sebebini alet edevat eksiğine bağladı…
“Yurdumuzun geri kalmış olan Çankırı. Kastamonu ve Sinop’u da içerisine alan Orta-Kuzey Anadolu ile Güney-Doğu Anadolu’yu da Batı Anadolu seviyesine çıkararak, karayolu ve bayındırlık hizmetlerinde sosyal adaleti tesis etmek gerekir” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Sözcüsü Kastamonu Milletvekili Mehmet Seydibeyoğlu’ydu, “Amasya, Tosya, Somucak, Şefaatli, Yıldızeli” demiryolu hattının evvelce sözünün edildiğini ancak gündemden düştüğünü söyledi, Cide balıkçı barınağının ahvalini sordu…
3 parti sözcüsünün de Kastamonu milletvekili olduğuna işaret ederek “Bu 3 sözcünün aynı vilayette birleşmesinin bir manası olsa gerekir. Bu da bayındırlık hizmetleri bakımından bu vilayet ve çevresinin bu yolda hizmet beklediğinin ifadesi olmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Adalet Partisi Grup Sözcüsü Kastamonu Milletvekili Orhan Deniz’di, Karadeniz Sahil Yolu’na dikkat çekti konuşmasında, Akdeniz sahil yolu bölge vilayetlerine büyük fayda sağlamıştı çünkü…
“Maalesef Karadeniz sahil yolunun Sinop, Çatalzeytin, Abana, İnebolu, Cide kısmı çok yavaş ilerlemektedir. İnebolu-Cide arasında hâlâ bağlantı dahi kurulamamıştır. Bu yol, Akdeniz’in sahil yolu kadar turistik ehemmiyete haizdir. Asfalt çalışmaları bütçe ve makine imkanları dahilinde yürütülmektedir. Ankara, Çankırı, Kastamonu, İnebolu yolu asfalt çalışmaları programa alınmış ve başlanmıştır. Asfalt yol İnebolu’ya geldiği zaman, Ankara’nın Karadeniz’e en yakın, en kısa bağlantısı yapılmış olacaktır” dedi.
50 önce Kastamonu…
50 yıl sonra Kastamonu.
Takvim yaprakları değişiyor…
Kastamonu aynı yerinde duruyor.
- ••
Not: Milli Güven Partisi Kastamonu Milletvekili Hasan Tosyalı’nın “Kastamonu, Sinop, Çankırı” ile Doğu ve Güneydoğu vilayetlerini gelişmişlik namına aynı lige alıp, ülkenin batısı ile mukayese etmesi ilginç değil mi?…
Aynı mukayeseyi epey zamandır bu fakir de yapıyor.
Hatta bir adım daha öteye götürüp, Kastamonu, Sinop ve Çankırı bölgesinin bazı alanlarda Doğu ve Güneydoğu bölgesi illerinden daha geride kaldığını iddia ediyorum…
Kamu rakamlarını dayanak yaparak illa ki.
İddiasını kaybeden ve özgüvenini yitiren bir il haline geldi Kastamonu…
En acı olan da bu.
Yavlak Arslan’ın “intikamı”
Özel bir televizyon kanalında “tarih” filmi edasıyla epey zamandır arzı endam eyleyen dizinin, yapımcı ve senaristinin yaptığı açıklamanın ardından aslında “trajikomedi” filmi olduğu ortaya çıktı…
Ağlar mısın, güler misin?
(“Yaman olur Kastamonu uşağı” sözü “hikaye” değilmiş demek ki…
“Senaryo”yu bozar.)
Yapımcı-senarist yaptığı açıklamada, dizinin geride kalan bölümlerinde “hain, işbirlikçi, fesat, fitne, kumpasçı vs” misali dünya yüzünde icat olunan en olumsuz kişilik özelliklerini yüklediği Yavlak Arslan karakterini, ilerleyen bölümlerde tam tersi bir karakterle “tarih” sahnesine çıkaracağını kaydetti…
Vah Osman Bey’im vah.
(Yavlak Arslan ve Çobanoğulları “iyi” role soyundurulunca, Osman Bey ve Osmanlılar “kötü” adam mı olacak bu sefer?..
Keten helva, yanmadan nasıl kurtarılacak?)
Yine de “her şerden bir hayır” çıkarmak lazım;Kastamonulular uzun zamandır yitirdikleri “Kastamonululuk” bilincini yapımcı-senarist sayesinde hatırlamış oldular.
Hasrettik nicedir birlik beraberliğe.
Para versen olmayacak işi, bedavaya yapmış oldu yapımcı-senarist…
Müteşekkiriz zatıâlilerine.
Kulak arkası etmesin…
Fırsat bulduğu zamanlarda “tarih” okursa, rüyasında “Arslan” görüp panikleyerek “senaryo” değiştirmek zorunda kalmaz.
MUSTAFA AFACAN