Kastamonu’da reel sektörlere yönelik “üretimcilik” seferber edilmediği taktirde, ilin cümleten “tükenim” girdabındaki yolculuğu dibe doğru sürer, sert zemine çarpmanın nihayetinde ne han kalır ne de hamam…
Başta yerel yönetimler ve meslek odaları görev ve sorumluluklarını güncellemek durumundalar.
Ülkemizdeki cümle yerel yönetimler son yıllarda “sosyal belediyecilik” algısının sebep olduğu “arızalı” bir yaklaşımın çatısı altına girdiler…
Her partiye mensup yerel yönetimler vatandaşa ya yardım kolisi dağıtmanın peşine düştü ya da doğrudan üretimin içine girmenin gayretinde oldu.
“Yardım” hem ekonomik olarak hem de toplumun emek direncini düşürme riski dolayısıyla sürdürülebilir değil…
Yerel yönetimlerin doğrudan üretimin içinde olması ise sonuçları hesaplandığında apayrı bir “dert” ve o da sürdürülebilir değil.
Yerel yönetimler “üretimci” yaklaşım ile bölgelerindeki üretici güçleri desteklemeli…
Bu sayede vatandaşlarına daha nitelikli ve sürdürülebilir “yardım” etmiş olurlar.
Meslek odaları cephesine bakıldığında ise “klasik” elbiselerini çıkarma zamanları geldi de geçiyor, en azından Kastamonu benzeri “azgelişmişlik” halinin tüm bedene yayıldığı illerde…
“Üye merkezli kurum” anlayışının üretim yapan işletmeler lehine “pozitif kayırmacı kurum” anlayışına evrilmesi elzem.
Üzerinde konuşulması gereken konu başlıkları bunlar…
Katkıya açık.
Net olan tek şey ise…
İlin ekonomik kalkınması ve sosyal gelişmesine dair sorumluluklarını ne yerel yönetimler yardım kolisi dağıtmakla ya da üretime soyunmakla yerine getirmiş olurlar, ne de sadece “noter” hizmeti görerek meslek odaları.
Kabuk ötesinde…
Anlayış değiştirmek zorunda her iki kurum da.
“Üretimci” olmalılar…
Aksi istikamet “tükenim”.
•••
Not: Yeni eklenen ilave alan ile 300 hektara çıkan ve istihdam sayısını bu yıl içinde 1000 kişi artırarak 5 bine çıkartan Merzifon OSB, ihracat rakamının da önceki yıla oranla üstüne koydu…
Pandemi sürecinde eksilmedi, “arttı”.
2021 yılında…
“21” fabrika daha eklenecek katara.
Merzifon fiziki haritada “doğumuzda”…
Ekonomi haritasında ise “batımızda”.
Dön dolaş başına yan…
Ne olacak Kastamonu’nun “yön” karmaşası?
MUSTAFA AFACAN