Adı antik çağın derinliklerine kadar giden Cide Gideros Koyu doğal güzelliğiyle ziyaretçilerini büyülüyor,
Cide’de bulunan, coğrafi yapısı dolayısıyla geçmişte kaçakçıların ve korsanların saklanmak için kullandığı, Milli Mücadele döneminde ise cephanelerin saklandığı Gideros Koyu, doğal güzelliğiyle ziyaretçilerini cezbediyor.
Cide ilçe merkezine 11 kilometre uzaklıkta yer alan Gideros Koyu, birinci derece doğal, ikinci derece tarihi sit alanı olarak korunuyor. Antik çağın ünlü coğrafyacısı tarafından Strabon tarafından Argonutlar Destanının kahramanlarından Phryksos’un oğlu Kytissorus kurulduğu bildirilse de yerel halk bölgede Amazonların da yaşamış olduğunu inanıyor. Gideros Koyu’nun bilinen tarihi Homeros’un İlyada Destanına kadar geri gitmekte.
Konumu nedeniyle tarih boyunca kaçakçılar ve korsanların da saklanma noktası olan Gideros Koyu, Milli Mücadele döneminde de cephanelerin saklandığı bir yer olarak da kullanılmış. Doğal yapısı ve çevresindeki çeşitli orman örtüsü güzelliği ile göz kamaştıran koyda yaz kış konaklayan yaban ördekleri de gelenleri büyülüyor.
Batı Karadeniz’in eşsiz güzelliklerinden Gideros Koyu, yeni tip koronavirüs salgını sürecinde de doğası ve sakinliği ile yerli ve yabancı turistlerin gözde mekânı haline geldi. Koyda pansiyon, restorant ve dinlenme alanları bulunurken Kurban Bayramı süresince de yoğun ilgi gördü.
Bölgede 17 yıldır rehberlik yapan Murat Yılmaz, yaptığı açıklama da koyun 3 bin 500 yıllık bir tarihinin olduğunu belirtti.Koyu ilk olarak Amazon savaşçı kadınlarının keşfedildiğine inanıldığını söyleyen Yılmaz, şunları söyledi:
“Koyda Cenevizliler döneminden kale kalıntıları bulunmakta. Her dönemde hem savaş hem de ticaret gemileri için koy korunabilecek uygun bir liman olmuş. Gideros’ta boğazın birbirine uzantısı 200 metre civarında. Bu uzantı ileri açıklara doğru yaklaşık 45 dakika gittiğimizde Gideros Koyu bir anda kayboluyor. Gideros bir dağ olarak görünüyor. Özellikle savaş gemileri için koyun bu özelliği cezbedici olmuş.”
Gideros’un dünyaca ünlü olduğunu ifade eden Yılmaz, “Burada tarih ve doğa zenginliği içiçe. Mitoslar ve tarih örgülü çok katmanlı bir kültürel miras var. Bütün bu zenginliği yaşamak isteyenler için hem bir gezi hem de deniz keyfi için eşsiz bir yer.” dedi.
Ukraynalı Tatyana Solimakha ise Türkiye’de yaşadığını belirterek, Gideros’u çok sevdiğini anlattı. Gideros’un ilkbahar, yaz ve sonbaharda çok güzel olduğuna işaret eden Solimakha, “Buraya Almanya, Gürcistan gibi ülkelerden çok sayıda yabancı geliyor. Burada doğa çok güzel. Ben Ege tarafını çok seviyordum ama burayı görünce burayı da çok sevdim. Bence doğa her zaman güzel.” diye konuştu.
Ali Ayçın da koyun doğal güzelliğiyle herkesin dikkatini çektiğini belirterek, “Benim küçüklüğümde de gemiler burada olumsuz hava şartlarından saklanırlardı. Çok sakin bir yer, herkesi davet ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bilal KAHYAOĞLU