Mil-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Mücahit Çelik, Türkiye’nin en hızlı büyüyen ve üye kaydeden sendikası olduklarını belirtti ve “Geldiğimiz noktada sendikacılık maalesef üyelerine hizmet etme noktasında uzak bir pozisyonda. Memur konfederasyonlarının yetkili sendikasının aylık geliri 28 milyon TL, devletimizin sendikalar için ayırdığı pay ise, yaklaşık yarım milyar TL ama geldiğimiz pozisyonda sendikalarda üyelere ilişkin ya da kamuya ilişkin herhangi bir hizmet sunumu olmadığını görüyoruz. Biz sendika olarak farklı bir adım atacağız. Artık makam sendikacılığından saha ve hizmet sendikacılığına, rant sendikacılığından hak sendikacılığına bir geçiş sağlayacağız” dedi.
Çelik, dün Cem Sultan bedesteninde Sağlık Mil-Sen Genel Başkanı Salih Yalçınkaya, Sağlık Mil-Sen Genel Başkan Yrd. Tugay Civelekoğlu, Mil Diyanet-Sen Genel Başkanı Celaleddin Gül, Mil Büro-Sen Genel Başkan Yrd. Adem Turan, Eğitim Mil-Sen Genel Başkan Yrd. Prof. Dr. Orhan Küçük, Sağlık Mil-Sen İl Başkanı Ercan Tenbeloğlu ve Sağlık Mil-Sen Yönetim Kurulu ile birlikte bir basın toplantısı düzenlendi.
Mil-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Mücahit Çelik basın toplantısında şunları söyledi:
“9 hizmet kolunda varız. 81 ilde de varız. Yaklaşık 5 bin üyesi olan bir sendikayız. Kuruluşumuzdaki bu 10 aylık sürede pandemi süreci oldu, onun için bazı çalışmaları yürütemedik. Daha iyi bir yerde olmayı planlıyoruz. Fakat buna rağmen Türkiye’nin en hızlı büyüyen ve en hızlı üye kaydeden sendikası durumundayız. Hatta bazı illerimizde Diyanet hizmet kolunda yetkiyi alma noktasına geldik. Sağlıkta da Adana ve Muğla’da belli bir noktaya geldik. Kastamonu’da da bu rakamları yakalayacağız. Manevi, ilkeli, liyakatli sendikacılık yapmak üzere böyle bir çalışma yürüttük. Bugün sendikacılık denilince 3 özellikten bahsedebiliyoruz: Maaş, makam arabası ve makam odaları. Eskiden bunları işçi sendikaları için söylerdik, bugün memur sendikaları da işçi sendikaları ile bu bağlamda yarışır hale geldi. Geldiğimiz noktada sendikacılık maalesef üyelerine hizmet etme noktasında uzak bir pozisyonda. Memur konfederasyonlarının yetkili sendikasının aylık geliri 28 milyon TL, devletimizin sendikalar için ayırdığı pay ise, yaklaşık yarım milyar TL ama geldiğimiz pozisyonda sendikalarda üyelere ilişkin ya da kamuya ilişkin herhangi bir hizmet sunumu olmadığını görüyoruz. Biz sendika olarak farklı bir adım atacağız. Artık makam sendikacılığından saha ve hizmet sendikacılığına, rant sendikacılığından hak sendikacılığına bir geçiş sağlayacağız” dedi.
Faaliyetleri hakkında da konuşan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sadece sosyal medya üzerinden sendikacılık yerine, sahaya çıkan, sahada dertleri dinleyen ilgilileri birebir görüşen sendikacılık anlayışını oturtmak adına bu sendikacılığı hayata geçirdik. Sadece en büyük sendika olmak yetmiyor, doğru muhalefet yaptığınızda önünüzdeki sendikalarında daha iyi çalışma yapmasına vesile olmuş oluyorsunuz. O sebeple önümüzdeki birçok sendikayı çalıştırmaya başladık ve kendimizde çalışıyoruz. Kısa bir süre zarfında alışılagelmiş sendikacılıktan bu sendikayı da kurtarmak istiyoruz. Sendika aidatlarını kişiler kendileri ödese de, 3 aydan 3 aya devletimiz 115,70 kuruşluk toplu görüşme ödeneği verdiği için 75 TL veren bir sendika üyesi 115 TL alarak aslında kâra geçmiş oluyor. 40 liralık getirisi için sendika üyesi olan arkadaşlar var. Sendikaların aldıkları aidatları sorgulamıyorlar. Onun için diyoruz ki, devlet artık sendikalara destek vermekten vazgeçmeli. Eğer sendikacılık yapacaksanız, kendi cebinizden koyacağınız, bedellini ödediğiniz miktarlarla hakkınızı savunmanız gerektiğine inanıyoruz. Biz bedel ödeyecek arkadaşlarla yürümek istiyoruz. Bedel ödemediğiniz hiçbir şey sizin değildir.”
Çelik konuşmasının sonunda da şunları söyledi:
“Birilerin bir şey yapması gerekiyordu. Bizde birileri bir şey yapsın diye beklemedik. İnanmış arkadaşlarla yola çıktık. Bu doğrultuda yola çıktık. 10 aylık sendika olarak bazı illerde bazı hizmet kollarında yetkili sendika olmaya oldukça yaklaştık. Hedeflerimiz vardı ama bir 4 aylık pandemi süreci yaşandı. Bu süreçte hedeflerimiz şaşmış oldu. Pandemi yine tavan yapma noktasında ilerliyor ki, Eylül ve Ekim aylarının çok daha zor geçeceğine ilişkin ciddi söylentiler var. Bizim sendikamızın üye yapmasından çok daha önemli olan ülkemizin selamete çıkması. Sendikacılık yapabilmek için önce ülkenizin ayakta olması lazım. Bugün Memur-Sen’in bir milyon kadar üyesi var. AK Parti iktidara geldiğinde Memur-Sen’in 8 bin üyesi vardı. Memur-Sen, AK Parti iktidara geldiğinde 10 yıllık sendika idi ve sadece 8 bin üye yapabilmişti. Biz 10 ay içerisinde neredeyse onların yarısında fazla üyeye sahibiz. Sendikalar genel itibariyle herhangi bir siyasi partinin uzantısı olarak lanse ediliyor. Biz bu değer yargısını da değiştirmek istiyoruz. Hakkın görüşü, tarafı olmayacağını, hak mücadele yapıyorsanız belli bir ortaklıkta buluşmadığınız sürece hakkınızı alamayacağınızı hep ifade ediyoruz. Zaten bugüne kadar yaşadığımız en temel problem böl, parçala, yönet. Sayı ne kadar fazla dağılır ve parçalanırsa o kadar hakkımızı almaktan uzaklaşıyoruz. Mesele olan ortak dertlerimiz ve ortak kaygılarımızda beraber hareket etmeyi başarabilmek. Diğer sendikalarla ortak değerler bazında beraber çalışmakta hiçbir zaman uzak durmayacağız. Biz yetkiyi devralmaya geliyoruz. Bizim sendikamız dışında hiçbir sendikaya geçişte rahatsızlık duyulmuyor. Bizim sendikamıza geçiş yapıldığında yetkili sendika ciddi bir rahatsızlık duyuyor ve ciddi baskılar yaşıyoruz. Arkadaşların bize yapmış olduğu bu mobbing kimin rakip olduğunu göstermesi açısından önemli bir göstergesidir. Rakiplerimizin kendilerine en büyük rakip olarak bizi görüyor olması ve bu noktada bize geçen üyelerden rahatsızlık duyması yarının özetidir. Biz çalışıyoruz, gayret gösteriyoruz. Gelecek yıl bu zamanlara 20 binli rakamlara ulaşmayı hedefliyoruz. Biz sayının çok önemli olduğunu kanaatinde de değiliz. Bir milyon olursunuz ama etkiniz olmaz. 50 bin olursunuz ama bir milyon insandan çok daha fazla karşılığınız ve etkinliğiniz olur. İnanmış 50 bin sadece üye olmak zorunda kalmış milyonlarda çok daha etkili olacaktır, faydalı olacaktır. 10 konfederasyonun içinde bugün 5’inci sıradayız, inanıyorum ki önümüzdeki sene 3’üncü sıraya yükseleceğiz. Bir sonraki senede birinciliği hedefleyeceğiz. Bu yola çıkıyorsanız, birinci sendika olmak için çalışmalısınız. Biz birincinin yerine talibiz. Bunu sabırla ve çalışma ile elde edebileceğimize inanıyoruz.”
Mil-Sen’den ziyaretler
Mil-Sen Genel Başkanı Mücahit Çelik, Sağlık Mil-Sen Genel Başkanı Salih Yalçınkaya, Mil-Diyanetsen Genel Başkanı Celaleddin Gül, Genel Başkan Yardımcıları Prof.Dr. Orhan Küçük, Tugay Civelekoğlu ve Adem Turan’ın Katılımıyla İl Sağlık Müdürü Dr.Sadettin Yazı, SGK İl Müdürü Zafer Şimşek, Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Zafer Ergül, Hastane Müdürü Halim Şekerlioğluve Sağlık çalışanlarını ziyaret etti.