Kurban Bayramı’nı geride bıraktığımız günlerde, maalesef koronavirüs vaka sayılarının artışları can sıkmaya başladı.
Geçtiğimiz Ramazan Bayramı’nda devletin uyguladığı “Sokağa çıkma yasağı”nda pekçoğumuz evlerde oturduğumuz için şikayet ederken, şimdi de vaka sayılarının artışından şikayet ediyoruz.
Sanki yeterince tedbir alıyormuşuz gibi, sayı artışının “Nedeni”ni, “Niçin”ini araştırır olduk. İnanın biz insanoğluna yaranılmaz…
- ••
Elbette bir de konunun şöyle bir boyutu var; “Yeni normal” dönemde bebek adımlarıyla normale dönmemiz gerekirken bir anda fazla normale dönmeye başladık…
Bir anda elimizi ayağımızı çektiğimiz her işe balıklama dalmaya başladık.
Ama gelin görün ki, bunları yapan biz değiliz gibi, bazı şeylere de yasak koyduk.
Milyonlarca genç, bu salgın yüzünden geleceğini belirleyen sınavın ertelenmesini dahi yaşarken, biz sahillere gidip tatil yapmayı kendimize hak gördük. Sonra da “Neden böyle oldu?” sorusunu sorup, cevap arayama koyulduk.
Kastamonu’nun “Tanıtım” konusunda olağandan daha büyük adımlar attığı Ahşap Fuarı’na ket vurduk misal.
Ama bunu yaparken de tabiri yerindeyse ilçelerde şezlong kiralamak için birbirimizle yarıştık.
Olan yine bize oldu anlayacağınız.
Maksimum tedbir, minimum zararla şu günlerin geride kalması tek dileğimiz…
- ••
Corendon meselesi
Bayramdan önce “Yok mu Corendon’u Kastamonu’ya davet edecek?” başlıklı bir haber hazırlamıştık. Bunun sonucunda kimseden bir ses seda çıkmadı iyi mi?!
“Yaz turizmi, inanç turizmi, doğa turizmi yapabiliyor musunuz da ‘Kış turizmi’ istiyorsunuz?” diye sordular sanırım bize…
Zira, Çaycuma’ya seferi olan Corendon’un Kastamonu’ya gelmemesi başka bir şekilde açıklanamaz sanıyorum.
THY seferlerine yeni başlamışken, en iyisi fazla da ses etmemek. Durum bunu gösteriyor.
Gözde MINIK