3 küsur yıl Kastamonu Valiliği yaptı, haleti ruhiyemizi 3 küsur ansiklopediye sığmayacak külliyatta kılcal damarlarımıza kadar tanıdı, 3 küsur yıl boyunca yüzünden eksik etmediği tebessümle anlatmaya çalıştı “aklen, fikren ve vicdanen” hızla değişmemiz gerektiğini…
Karadeniz’den tasımızı ne oranda doldurduğumuz 3 küsur vakit sonra belli ola.
Her vali gibi büyük heyecan, çalışma azmi, başarma tutkusu ile ilimize geldiğine şüphe yok, ayağının tozuyla Defterdarlık önünde kürsüye çıktığı ilk gün yaptığı konuşmada “Kastamonu’nun hizmete ihtiyacının olduğunu öğrendim. Bunu da hep birlikte başaracağız. Hizmetleri eksiksiz ve yerinde birlik ve beraberlikle yapacağız” sözleriyle topyekun kalkınma çağrısı yaptı her kesime…
Köprünün altından akan sulara sormak lazım davetin ne oranda icabet bulduğunu.
Mazisi “devlet ile vatandaşı” aynı güzergahta buluşturduğu envai “sosyal kalkınma” projeleri ile dolu olan bir kariyer, ki bazı projeleri “örnek” olarak alınıp çoğaltılmış bir mesleki birikim bu, yığınla takdirname ve ödül karşılığında…
Kastamonu meyletti mi acep Karadeniz’in bereketinden nasiplenmeye?
Kastamonu siyasetinden, yerel yönetimlerinden, meslek odalarından, sivil toplum örgütlerinden, iş dünyasından, hayırseverlerden memleketin ali menfaatlerine dair ne umdu da ne buldu acep?..
Yanık bir Karadeniz türküsü mü arka fonda çalan?
Hemen her vali kalbi kırık, gönlünde ukde, gözü arkada ayrılıyor Kastamonu’dan…
Kervana yeni bir yolcu daha mı ekledik?
Çokça “Kurdun kuşun, börtü böceğin, yeşilin ve mavinin, papatya misali çocukların, nezaketin ve liyakatin valisi” olarak hatırlanacak olması muhtemel; en azından doğanın kıymetini, eğitimin kadrini, aydınlığın değerini bilenlerce…
Küre Dağları Milli Parkı havalisini köstebek yuvasına çevirecek maden planını rafa kaldırması, deprem riski taşıyan okul binalarını tereddüt etmeden derhal yıkıp yeniden yapması, bağnaz zihinli koltuk sahiplerine yüz vermemesi yeter de artar Kastamonu siciline yıldız kondurmak için.
Her türlü düşünceyi maske eyleyip şahsi kazanç sağlama peşindekilerle asla yan yana gelmedi…
Ekseriyetle “gülüp geçti”.
“Kastamonu Valisi” kalabalıkta yalnız adamdır…
Karadeniz de bir ada idi…
Ege’ye aktı…
Hatıralarında hüzünlü bir sahil olarak kalacaktır Kastamonu.
MUSTAFA AFACAN