Bugünkü yazıyı kendimle ilgili yazdım. Başlıkta geçen söze dilimiz alışkındır, sık sık kullanırız. Ancak hayatta son kez kullandığımız zamanlar da olur.
30 Eylül 1964 günü, Bozkurt ilçemizin Şen Mahalle İlkokulu’nda öğretmen olarak memuriyete başladım. Bir yıl sonra ayrıldım, yüksek öğrenim için İstanbul’a gittim. 1967/68 ders yılında Muğla Öğretmen Okulu’nda çalıştım. 1968-1970 yılları arasında, İstanbul’da, Levazım Okulu ve Eğitim Merkezi’ndeYedek Subaylık hizmetimi yerine getirdim. 1970-73 yılları arasında Van Kız Öğretmen Okulu’nda çalıştım, sonra Kastamonu Kız Öğretmen Okulu’na geldim. 14 Şubat 1980’de Eğitim Enstitüsü müdürlüğüne atandım. 1982’de üniversiteye bağlanma sürecinin bütün sıkıntılarını yaşadım. Okul kapatılıyordu, girişimlerimiz sonunda karardan vaz geçildi, bu konudamütevâzı olmam.
1991 Haziran ortalarında Eğitim Yüksekokulu’ndaki idarecilik görevinden ayrıldım. 1993’de Sağlık Yüksekokulu’nu kurmakla görevlendirildim, 2004 yılı Ekim başında ayrıldım. Yüksekokullardaki müdürlük görevim, toplamda 23 yıl sürdü.
1988-1995 yılları arasında Yüksek Lisans ve Doktora çalışmalarımı Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yaptım.Bugüne değin bilimsel dergilerde 43 makale ve bildirim yayımlandı. İkisi ortak, 25 kitaba imza koydum. 3 Ocak 1981’den beri Kastamonu gazetesindeköşe yazısı yazıyorum. Künyesini tutmadım ama 1300’ün üzerindeyazı olduğunu tahmin ediyorum.
1981 ve 1982’de 10. ve 11. Milli Eğitim şûrâları ile 1993’de İstanbul’da düzenlenen ICET 41. Dünya Öğretmen Eğitimi Kongresi’nedavet edildim. 1981-1991 yılları arasında ÖSYM İl Sınav Yöneticiliği görevini yaptım. 1985 yılında Türk Basın Birliği üyeliğine kabul edildim; 2000-2004 yılları arasında Kastamonu Şube başkanlığı görevinde bulundum.
İdareci olduğum 1980- 2004 yılları arasında;on vali, iki genel müdür ve beşrektörle görevilişkilerim oldu. Yönetici iken üzüldüğüm zamanları da yaşadım. Cumhurbaşkanı hariç, her yöneticinin üstünde bir âmir, altında idare ettiğikitle vardır. İdareciler, örs ile çekiç arasında kalmış bakır levha gibidir Türkiye’de.
Her iki yüksekokulda, öğrenciler için koruma derneği kurduk, yurt hizmetleri de sunduk.Dernek başkanları; SayınAli Büyükşen,Sayın Lütfi Ereser ile Sayın Kemal Pattabanoğlu’nuve bazı üyelerimizirahmetle anıyorum.Yaşayanlara da sağlıklı ömürler diliyorum.
1984, 1988 ve 1991 yıllarında Eğitim Yüksekokulu olarak üç sempozyum organizesinde bulundum; son ikisinin bildirilerini kitap halinde bastırdık. Ayrıca Kastamonu Basın Sempozyumu düzenleme kurulunda yer aldım.
1983 yılında kurum bünyesinde Anaokulu, 1985 yılında Şehit Şerife Bacı İlkokulu’nu açtık. Örnek tesislerdi; ben görevden ayrıldıktan sonra ne yazık ki devam ettirmediler.
Kastamonu genelinde düzenlenen sosyal ve kültürel etkinliklerde görev aldım. Bunlar içinde 1994 yılında, İlk Kadın Mitinginin 75. Yılı törenleri ve sempozyum etkinliği benim için önemlidir. Kastamonu’daki kadın derneklerinin başkan ve üyeleri, her zaman gurur kaynağımızdır,özverili çalışmalarından dolayı kendilerini yürekten kutluyorum.
Üzüldüğüm zamanlar olduğu gibi, mutlu günleri de yaşadım. Ülkemizde, başarıyı takdir eden, kıymet bilen insanlar da vardır. 2008 yılında, Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde, Sayın Prof. Dr. M.Serhat Yılmaz, benim için bir lisans tezi yaptırdı. Çok mutlu oldum, değerli meslektaşıma teşekkür ederim.
Dört yıl önce, Fen – Edebiyat Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü Başkanı Sayın Prof. Dr. Hasan SacitKeseroğlu; öğrencilerin, Kastamonu gibi tarihî bir kenti tanımadan mezun olup gittiklerini, bunun büyük bir eksiklik olduğunu, seçmeli bir ders açmak gerektiğini söyledi. Ben de, ders açılırsa, memnuniyetle okutacağımı ifade ettim. Kent Tarihi I-II dersi programa kondu, üç yıldır okutuyorum.Sayın Keseroğlu’na ve arkadaşlarına çok teşekkür ederim; üniversitede aldığım en değerli ödüldür.
Bir grup akademisyen arkadaşımın, bir Armağan kitabı hazırlığı ile meşgul olduklarını biliyorum. Zahmetleri için kendilerine teşekkür ediyorum.
Bugüne değin ilk, orta, lise ve üniversitede ders okuttum. Kendi fakültem dışında, Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde de lisans ve yüksek lisans dersleri verdim, tez yönettim. İtiraf edeyim ki, hocalığın en zoru ilkokulda ders vermektir.
2006 ve 2007 yıllarında KANAL-B TV’de her biri 55’er dakikalık 11 adet kültür programı hazırladım. Ankara Radyosu’nda 2 konuşma yaptım.
Yüksekokul müdürlüğü yaptığım 23 yılda, kendileriyle mesaide bulunduğum Sayın Valilerimize, Gazi Üniversitesi’nin Sayın Rektörlerine, Gazi Eğitim Fakültesi’nin Sayın Dekanlarına; desteklerini gördüğüm Belediye Başkanlarımıza, KATSO yönetimine, Şeker Fabrikası, Karayolları, Toprak-Su, Köy Hizmetleri ve DSİ Bölge Müdürlüklerine; çalışmalarımıza değer katan yerel basınımıza; Koruma Derneklerimizin üyelerine;her iki yüksekokulda beraber çalıştığım değerli meslektaşlarıma, memur ve hizmetlilere ayrı ayrı teşekkür ederim.
Değerli dostlarım, üniversitedeki arkadaşlarım, meslek hayatım boyuncaderslerine girdiğim sevgili öğrencilerim; sizleresağlık, başarı ve mutluluklar diliyorum.Ömrüm yettiği kadar, araştırmalarım ve gazetedeki yazılarım yine devam edecektir.
Ailem; Necla-Semai, Özkan-Nurcan, torunlarım Selen-Bilge ile 57 yıllık eşim Fikriye Hanım’a çok teşekkür ediyorum, iyi ki varsınız.
Aziz sevenlerim; 1964 yılında çıktığım uzun, ince yolun sonuna geldim. Bugün 1 Haziran 2020, resmiyetteki doğum günüm. Aynı zamanda memuriyete de veda günüm. 75 yıllıksağlıklı bir ömrü bağışlayan Yüce Rabbime sonsuz şükürler olsun. Yüreğinize keder değmesin, gönlünüz sevgiyle dolsun,Allah’a ısmarladık.
MUSTAFA ESKİ