Yol-İş 2 No’lu Şube Başkanı Sadık Düzgün, salgın önlemleri nedeniyle sınırlı katılımla bir gün öncesinden kutladıkları 1 Mayıs’la ilgili mesajında “ Kovid-19 salgını ile dünya değişiyor. Şimdi sosyal devleti yeniden inşa etme zamanıdır. Şimdi yaşadıklarımız önümüzdeki dönemde dünya çapında yaşanabilecek kapsamlı toplumsal dönüşümlerin zemini olmalıdır” dedi.
Yol-İş 2 No’lu Şubesi, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü, salgın önlemleri kapsamında fiziki mesafeyi koruyarak ve sınırlı sayıda katılımla kutladı.
Şube Başkanı Sadık Düzgün, İl Özel İdaresi sosyal tesisleri önünde dün gerçekleştirdikleri törende 1 Mayıs’ı meydanlarda coşku içinde kutlayamadıkları için buruk olduklarını ifade ederken her şeyin başının sağlık olduğunu hatırlattı ve “Öncelik olarak Sağlık Bakanlığımızın açıkladığı tüm uyarı ve kurallara riayet ederek işimizi mümkün olduğu ölçüde aksatmadan yapmaya devam edeceğiz. Bu düşünce ile tüm işçi-emekçi çalışan tüm üyelerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutluyor, en yakın gelecekte coşku ile meydanlarda buluşmayı diliyorum” dedi.
Sadık Düzgün, 1 Mayıs bildirisinde ise şunları ifade etti:
“2020 1 Mayıs’ını karşıladığımız bu olağanüstü koşullar altında bile taleplerimiz geçerliliğini korumaktadır. Kovid-19 salgını süresince ve sonrasında atılması gereken birçok adım bulunmaktadır. Çoğulcu,özgürlükçü ve katılımcı demokrasi, tüm kurum ve kurullarıyla hayata geçirilmelidir.Sendikal örgütlenme demokrasinin yapı taşıdır. Ekonomik ve sosyal politikaların öncelikli amacı,refahın adaletli dağılımı olmalıdır.Ücretli çalışanların yaşama ve iş şartları iyileştirilmelidir.Vergide adalet sağlanmalıdır.İşsizlik ve kayıt dışı istihdam ortadan kaldırılmalıdır. Stratejik sektörler ve sosyal güvenlik,eğitim,sağlık gibi hizmetler kamu tarafından yerine getirilmelidir.İşsizlik sigortası fonu kuruluş amacına uygun kullanılmalıdır. Kıdem tazminatı gibi işçilerin en önemli kazanımları korunmalı,esnek çalışmaya dönük değişiklikler gündeme getirilmemelidir. Tüm insanlık olarak bu küresel salgının üstesinden geleceğimize olan inancımız tamdır. Aslında bu insanlığın verdiği bir savaştır. Bu savaşın ön cephesinde yer alana sağlık emekçileri ve dünyanın hala işler durumda kalmasını sağlayan diğer tüm iş kollarındaki emekçiler yer alıyor.Ön cephede savaşın kazanılması geri cephedeki önlemlere de güçlü bir şekilde bağlıdır. Bu salgının mağlup edilmesinin ardından tüm insanlığın bir arada ve barış içinde yaşayabileceği,eşitsizliklerin üstesinden gelmek için mücadele vereceği bir sürecin içine gireceğini ümit ediyoruz. Sendikalar,emek örgütleri,aralarındaki ayrılıklardan kurtulup bir araya gelmek zorundadır.Önümüzdeki yıl hep birlikte 1 Mayıs’ı alanlarda kutlamalı,işçinin taleplerini bir ağızdan seslendirmeliyiz.Emeğin hak ve çıkarlarını birlikte koruyup geliştirmeliyiz. Güzel ve güneşli günlerin,salgının ve eşitsizliklerin üstesinden gelinmiş bir gelecek umuduyla herkesin 1 Mayıs ve Emek ve Dayanışma Gününü kutluyoruz.”