Orda bir hastane var, uzakta,
O hastane bizim hastanemizdir,
Gitmesek de, görmesek de,
O hastane bizim hastanemizdir.
*
İstanbul Süreyya Paşa Hastanesine alternatif,
1954 yılında İsviçre’den gelen bilim adamlarının seçtiği,
53 000 metrekare sarıçam, karaçam kayın ormanı denizi içinde,
O hastane bizim hastanemizdir.
*
1955-1995 yılları arasında,
300 yatak ve 150 personelle,
Dört vardiyada çalışırken kapatmış olsak da,
O hastane bizim hastanemizdir.
*
SGK’dan Sağlık Bakanlığı’na, oradan Hacettepe Üniversitesi’ne,
Hacettepe Üniversitesi’nden Orman Genel Müdürlüğü’ne
Pinpon topu gibi sektirdiğimiz,
O hastane bizim hastanemizdir.
*
15 yıldır kapalı olsa da,
Çürümeye terk etsek de,
Kapısında bekçisi bile olmasa da,
O hastane bizim hastanemizdir.
Ahmet Kutsi Tecer’in ‘Orda Bir Köy Var Uzakta’ şiirinin Daday Ballıdağ Hastanesine uyarlanmış halidir bu metin. Aslında bir ağıttır. Tüm Kastamonuların kendini sorgulaması gereken bir harabedir şuan maalesef.
Aslında hiç uzak değildir hastane bize, orada bir hastanede yoktur zaten artık. Bize uzak olan bizim kendi aklımızdır.
Kastamonu Daday gibi bir yerde, Türkiye de ikinci sırada Göğüs Hastalıkları Hastanesi yapma başarımızı mı takdir edip, şaşırayım yoksa, kapatmayı nasıl becerdik onamı yanayım bilemedim.
Türkiye’nin ikinci göğüs hastalıkları hastanesinin Kastamonu’da Daday’da olduğunu ve çürümeye terk ettiğimizi hepimizde unutup gitmiştik zaten. Bir göğüs hastalığı olan Koronevirüstaa Çin den çıktı yola, Avrupa, Amerika derken kapımıza dayandı. Şimdi öğrenci yurtlarından göğüs hastalığı karantina merkezi üretiyoruz.
CânımBallıdağGöğüs Hastanemizi unuttuk gitti de, bari şu bit kadar bile olmayan virüsten yediğimiz tokadı unutmayıp sağlığın, sağlık tesislerinin, sağlık personelinin değerini anlasak.
FEZA TİRYAKİ