Kastamonu Kız İlköğretmen Okulundan öğrencim Güler Meriçkan Güleç Kalemin Teri kitabıyla tekrar köşemize konuk oldu.
Güler Meriçkan Güleç, Kalemin Teri, İstanbul 2020, 188 s., Yalın Yayıncılık.
Kitabını; “ ‘Kaleminin teri kurumasın” dileğini sunan saygıdeğer öğreticim Nail Tan’a sonsuz saygılarımla… Mart 2020/Konya” ithafıyla imzalamış. Daha önce Kastamonu gazetemizde Ten Makamı (2005), İnsan Dönencesi (2008) ve Kar Mavisi (2010) şiir kitapları üzerine duygu ve düşüncelerimizi yazmış, bir yazımızı “Kaleminin teri hiç kurumasın” dileğiyle bitirmiştik. Bu dileğimiz, yeni kitabının adının esin kaynağı olmuş. Ne kadar sevindiğimi bilemezsiniz…
Varlık Yıllığı, Hisar, Ilgaz, Oluşum gibi Türkiye’nin önde gelen edebiyat, sanat dergilerinde şiirlerimiz yayımlandıktan sonra; MEB, Kültür ve Turizm Bakanlıklarındaki halk kültürü/halk bilimi/folklor dahilindeki yöneticilik görevimiz dolayısıyla şiirden uzaklaşıp derleme, araştırmaya ağırlık verdik… Ancak öğrencimiz Güler Meriçkan Güleç şiir yolculuğunu, serüvenini sürdürdü ve öğretmenini geçti. Şiiri iyi biliyor. Sanat yersiz övmeyi asla kabul etmez. Sahte, uydurma …ça çabucak dökülür. Yazdıklarımda çok samimiyim daima…
“Kalemin Teri”, şair yazarın sanatına ayna tuttuğu, kendisiyle hesaplaştığı, bir kitap konumunda. Deneme, kitap tanıtma, öykü ve şiirlerinden bir seçme yapmış. Sanat kişiliğini, toplumun beğenisine bir buket hâline sunmuş.
Kitap; Düz Yazılar, Öyküler ve Şiirler olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır:
Düz yazılardan bazı örnekler: Şiir Diye Diye, Türküyü Okumak, Öte Yaka, Sanat Düşünceleri, Çamur Şiir, Geceyi Örten Müzik, Acının Askerleri, Fazıl Hüsnü Dağlarca: Dil Ağacı, Gülten Akın’la, Bağlamadan Operaya, Ankara Destanı, Suyun Yüzü, Kardelen.
Öyküler: Gülüşlerin Fotoğrafçısı, Göçebe Evleri, Bir Küçük Duyuru.
Şiirler: Cumhuriyet Çelengi, Enheduanna, Zafir Nenem, Hakkâri’de Bir Mevsim, Çözgü, 69. Gülibrişim Durağı, Saat Çiçeği, Tırtılın Kavağı, 41. Bahar, Bayram Çınlaması, Bilici Udogan, Birinci Tutanak, Ölümsüz Gilgümeş.
Güler Meriçkan Güleç’e bu kez “kalemin elinden düşmesin, nefersiz kalmasın” dileğimi iletiyor, yazımızı bir şiiriyle sonlandırıyoruz:
Birinci Tutanak
anamın koyduğu ad sizedir
uykusuz ovalarım
başakları öperek uyandırıldığınızda
anamın koyduğu ad sizedir
yağmurlarım
dalların gece de yeşil olduğuna inandığınızda
anamın koyduğu ad sizedir
çavlanlarım
bozkırların içine sindiğinizde
anamın koyduğu ad sizedir
turnalarım
türkülere can verdiğinizde
anamın koyduğu ad sizedir
ormanlarım
topraklarla seviştiğinizde
NAİL TAN