Su ve toprak hayatın iki ayrı kaynağıdır. İnsanoğlunun hayatını idame ettirmesinde birisinin olmadığı yerde yaşam olmaz. Onun için yüzyıllardır süren savaşların sonu gelmemiştir ve bu gidişle gelmeyecektir.
Ülkemizde bu kadar hayati iki kaynağı, adeta nikâhını kıyarak buluşturan, birleştiren kurum Devlet Su İşleri’dir (DSİ). Bu kurumun 23. Bölge Müdürlüğü de ilimiz Kastamonu’dadır.
8 Şubat 1980 diye bilinir ama ilk onayını 14.12.1977’de almıştır DSİ 23. Bölge Müdürlüğümüz. Hem de fahri hemşerimiz, zamanın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Kamran İnan imzası ile. İsteyen Devlet Su İşleri İdari İşler Daire Başkanlığı 14.12.1977 tarih ve P-33839 sayılı bakan oluruna bakabilir.
Gerçek kuruluş tarihi gibi dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Kamran İnan’ın Kastamonuyla yakınlığı olması da pek bilinmez.
Kamran İnan, Bitlis doğumludur. Fakat daha kundakta iken geldiği Kastamonu’da 7 yaşına kadar ailesi ile beraber zorunlu ikamete maruz kalmıştır. Yani sizin anlayacağınız sürgündür. Babasının sabah, öğle, akşam karakola giderek imza verdiği günleri ahşap bir binanın merdiven altında yaşayarak atlattılar. Kastamonu’dan aklında kalan ise tepelerine düşmesinden korktukları yüksek kayalıklardır. Muhtemelen Hisarardı Mahallesi Hazreti Pir civarı olmalı.
Onun için DSİ 23. Bölge Müdürlüğüyazı başlığımız‘Bir sürgün bebeğin elli yıl sonra Kastamonu’ya hediyesi’ olsa da çok doğru olacaktı.
1977 yılının Ağustos – Eylül aylarında artarda Bayındırlık Bakanlığı Yapı İşleri Bölge Müdürlüğü, İnebolu Limanlar Bölge Müdürlüğü, Köy İşleri Bakanlığı Toprak Su ve Toprak İskân Bölge Müdürlükleri kurulmuş ve sıra DSİ Bölge Müdürlüğüne gelmiştir.
Tabi ki Bitlis doğumlu Kastamonulu emek verirde Kastamonu doğumlular boş durur mu?
Milletvekilimiz Fethi Acar başta olmak üzere, dönemin tüm Adalet Partisi kadrosu, efsane İlBaşkanıMustafa Sarımsakçı, Refik Arslan, Yılmaz Yücebıyık, Yunus Topaloğlu, Şerafettin Selvi, Hüseyin Pulat, Kamil İğdirli ile Aziz Demircioğlu,Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı KuddusiAkay, İnebolu Ticaret ve Sanayi Odası vekonuyu diğer bölge müdürlüklerinde olduğu gibi ilk gündeme getirip ısrarlı yayınlarla bu talebin öncülüğünü yapan SiyamiÖzel (elinizdeki gazetenin kurucularından, ilk yazı işleri müdürü ve ilk DSİ personelinden) baş koyarlar bu Bölge Müdürlüğü’nün açılmasına.
Siyasetçi, işadamı, bürokrat, sivil toplum örgütü, basın hepsi sahada;iktidarı, muhalefeti birleşmiş siyaset üstü bir birlik sağlanmış tam bir takım çalışması içinde.
Ve sonuç; 1966 yılında kurulan Karayolları 15. Bölge Müdürlüğüne 11 yıl sonra 1977’de gelen kardeş DSİ Bölge Müdürlüğü.
Kastamonular yine de hız kesmez, sıkı takip sonucu 43. T.C Hükümeti Başbakanı Süleyman Demirel, 1979 yılında ilan ettiği altı pilot ile arasına sokar Kastamonu’yu. Hakkâri, Tunceli, Bitlis, Ağrı, Bingöl ve Kastamonu kalkınmada öncelikli pilot illerdir. Yapılacak yatırımlar ile beş yılda Bursa seviyesine ulaştırılmaları öngörülen hedeftir.
40 yıl öncesi gerçekleşen bu gelişmeyle ilgili haber, Siyami Özel’in kurucuları arasında olduğu ve pilot il konusunda da bayraktarlık yapanKastamonu Gazetesinin 16 Mart 2020 Pazartesi günkü sayısında tekrar anıldı.
Pilot iller listesine bakınca milletvekilimiz Fethi Acar’ın kitabına verdiği‘Batının Doğusu, Yatırım Yoksunu Kastamonu’isminin ne kadar yerinde olduğu anlaşılıyor.
Peki, bu iller neden Bursa seviyesine gelemedi? Sebebi milletimiz yakasından düşmeyen darbelerdir. 1980 askeri darbesi ile bu proje de yıkıldı.
Hızla büyüyen DSİ Bölge Müdürlüğüise sonraki yıllar mühendis, tekniker, teknisyen, memur, işçi, yüklenici, taşeron, tedarikçi, esnaf binlerce kişi için iş kapısı, cazibe merkezi olur. Günümüzde bölge yüzölçümü olarak Kastamonu ili 13.064 km2, Zonguldak ili 3.342 km2, Bartın ili 2.330 km2, Karabük ili 4.142 km2 olmak üzere toplam 22.877 km2‘ ve 1.430.084 kişiye hizmet veren bir kurumdur artık.
Şimdi bize düşen acilen o zamanki ortak aklı sağlayarak akılcı ve gerçekçi projeler ile ilimizi kalkındırmaktır. Bunun tek yolu ise üretmek ve ürettiğini tüketiciye ulaştırmaktır.
Üretmek için toprak ve suyu buluşturan DSİ Bölge Müdürlüğümüz, ürettiğimizi ulaştırmak için Karayolları 15. Bölge Müdürlüğümüz var.
Biz bir milletin dünyaya karşı bağımsızlığını kazandığı İstiklal Yolunun başındayız. Neden bu İstiklal yolunu, İstikbal ve İstihdam yolu yapıp refah ve huzur hattına çevirmeyelim?
Bizi tutan mı var?
FEZA TİRYAKİ