“7 kişi kadar sesiniz çıkmıyor”
• İstanbul’da yapılan KASİAD Genel Kurulu’na Remzi Gür’ün sert eleştiriler içeren konuşması damga vurdu. Ünlü işadamı, genel kuruldaki konuşmasında, KASİAD yönetimini başarısız olmakla eleştirirken, “Eğri oturalım doğru konuşalım, siz Kastamonu’dan buraya gelmiş 700 bin kişiyi temsil ediyorsunuz, 7 kişinin sesi kadar sesiniz çıkmıyor” dedi ve bu görüşünü örneklerle gerekçelendirdi.
“Bu birliktelikler çıkarlar uğruna harcanmamalı”
• Konuşmasını “birlik olalım” çağrısıyla noktalayan Gür’ün eleştirilerini cevaplayan KASİAD Başkanı Ayhan Aslan “hiçbir toplantıya katılmıyoruz, hiçbir şey yapmıyoruz’ diye de bir şey yok. Tam tersine yapılan faaliyetlerimizle bu görülüyor. Kastamonuluları bizim kadar birleştiren, bir araya getiren şu anda hiçbir dernek de yoktur. Bu birliktelikler çıkarlar uğruna harcanmamalı” diye konuştu.
İstanbul’da yapılan KASİAD Genel Kurulu’na Remzi Gür’ün sert eleştiriler içeren konuşması damga vurdu. Ünlü işadamı, genel kuruldaki konuşmasında, KASİAD yönetimini başarısız olmakla eleştirirken, “Eğri oturalım doğru konuşalım, siz Kastamonu’dan buraya gelmiş 700 bin kişiyi temsil ediyorsunuz, 7 kişinin sesi kadar sesiniz çıkmıyor” dedi ve bu görüşünü verdiği örneklerle gerekçelendirdi.
Konuşmasını “birlik olalım” çağrısıyla noktalayan Gür’ün eleştirilerini cevaplayan KASİAD Başkanı Ayhan Aslan “hiçbir toplantıya katılmıyoruz, hiçbir şey yapmıyoruz’ diye de bir şey yok. Tam tersine yapılan faaliyetlerimizle bu görülüyor. Kastamonuluları bizim kadar birleştiren, bir araya getiren şu anda hiçbir dernek de yoktur. Bu birliktelikler çıkarlar uğruna harcanmamalı” diye konuştu.
REMZİ GÜR
KASİAD’ın Kastamonu’nun en büyük derneklerinden bir tanesi olduğunu kaydeden Remzi Gür, genel kuruldaki konuşmasında şunları söyledi:
“Kastamonulu Sanayici ve İşadamları İstanbul’un da gözbebeğidir, teşekkür ederim… Bugüne kadar çalıştığınız, yaptığınız ve bundan sonra da yapacaklarınız için başarılar dilerim. Fakat bu böyle başarısız olmaz. Ben sizi başarısız olarak kabul ediyorum. İster kızın, ister kızmayın.
Eğri oturalım doğru konuşalım, siz Kastamonu’dan buraya gelmiş 700 bin kişiyi temsil ediyorsunuz, 7 kişinin sesi kadar sesiniz çıkmıyor.
Şimdi ne yapmamız lazımdı?
Kastamonu’da Organize Sanayi Bölgesi (OSB) açıldı teşekkür ederim. Gittiniz OSB’yi Vali’den kurtardınız, oh yarabbi şükür! Ne yaptınız ondan sonra? Hiçbir şey…
Ticaret Sanayi Odası’nı değiştirdiniz… Ondan sonra ne yaptınız? Hiçbir şey…
Üniversite’ye geldiniz, ‘Ben OSB’de Teknokent açacağım’ dediniz. Ne yaptınız? Hiçbir şey…
‘Şeker Fabrikası’nı Kastamonulular alsın’ dediler… Ne yaptınız? Hiçbir şey…
Peki, siz buraya hiçbir şey yapmaya mı geldiniz?!
Kusura bakmayın arkadaşlar siz işadamısınız. Cebinizden vereceksiniz, vermeyeni zorlayacaksınız… Kastamonu’daki eksiklikleri yanlışlıkları, maddiyatsızlıkları düzeltmemiz lazım.
Bana davetiye gelmedi. Hoş geldi, sefa geldi, teşekkür ederim. Belki de aidatımı ödemedim. Niye ödemedim, onu niye sormadınız, onu da bilmiyorum.
Bizler Kastamonu’nun daha çok ileriye gitmesi ve gelişmesi için proje ve çalışmalarımızı ona göre yapmalıyız. Bu konuda şu anda çok eksikliklerimiz var. Bunu birlik ve beraberlik içinde aşmamız gerekiyor. Çok kalabalık olmamıza rağmen hâlâ Kastamonu’nun sesi olamıyoruz.
Kastamonu’da bazı yanlışlıklar oldu. Bunları hepimiz de biliyoruz. Artık bazı şeyleri kırmamız lazım.
Biz Kastamonulular olarak İstanbul’da bir ve beraber hareket etmeliyiz. KASİAD’ı, Kastamonu Kalkınma Vakfı, KAS-DER’i, Kastamonu Kalkınma Derneği, KAS-KON’u ve diğerleri ne kadar Kastamonulu varsa maddi ve manevi gücü en azından faaliyet olarak birleştiremiyorsak da gönül olarak birleştirelim.
Benim gönlümün sizin gönlünüzün acıdığı yerde olması lazım. Sizin gönlünüz benim sevindiğim yerde olması lazım. Dostluk, kardeşlik, arkadaşlık, akrabalık, hemşerilik bu… Bizler kurduğumuz derneği bölgemize, adamımıza, insanımıza faydalı hale getirmeliyiz. Bunun için ne eksiğimiz ve eksiğiniz varsa ben her zaman hazırım. Buradaki işadamlarımız da hazır.
Bizim gönlümüz Kastamonuluya, Kastamonu insanına bir şeyler yapmak. Türkiye’ye bir şeyler yapmak ve dünyaya da ismimizi yazdırmaktır.
Kastamonu Ilgaz’a uzun zamandır yapılması gereken pist yapıldı. Hepimizin de burası ile ilgisi var. İlgimiz neydi pistimiz büyük olsun, gelenimiz çok olsun, misafirimiz fazla olsun, bu uzun pist özel idare, kaymakamlık, valilik ve devletimizin de katkılarıyla yapıldı, açılışı da oldu. İstanbul’daki Kastamonuluların hiç birisi gelmedi. Hani siz Kastamonuluydunuz? Hani siz Kastamonu’yu seviyordunuz? Kime bıraktınız Kastamonu’yu? Böyle sevgi olmaz. İyi günde de, kötü günde de yanında olacaksınız. Siz gitmezseniz başkası gelecek. Siz işletmezseniz başkası işletecek. Başkası bu memleketin insanı değil mi? Kastamonu olarak birleşelim, yapalım, çalışalım. Sen ben değil hep biz olalım.”
AYHAN ASLAN
Gür’ün konuşmasının ardından söz alarak kürsüye gelen KASİAD Başkanı Ayhan Aslan, şunları söyledi:
“Biz Kastamonu’ya çok gidip geliyoruz. Bu, yapılanlarla ve bugün okunan faaliyet raporu ile de belli. Kastamonuluları bizim kadar birleştiren, bir araya getiren şu anda hiçbir dernek de yoktur. Bunu rahatlıkla söylüyorum. Bu birliktelikler çıkarlar uğruna harcanmamalı. Burada bizim hiçbir çıkarımız da yoktur. Sürekli de cebimizden harcama yapıyoruz. Burada bizim olmamız lazım. Biz bu işlerin önceden iyi yapılmadığına kanaat getirdiğimiz için burada varız, yoksa bizim hiç çıkarımız yok. Bu herkes tarafından da böyle biliniyor.
Yani Remzi Bey’in dediği gibi, ‘hiçbir toplantıya katılmıyoruz, hiçbir şey yapmıyoruz’ diye de bir şey yok. Tam tersine zaten yapılan faaliyetlerimizle de bu görülüyor. Burada yönetim olarak canla başla çalışan arkadaşlarımız var. Onlara da ben çok teşekkür ediyorum.
Şeker Fabrikası da söylendi… Şeker Fabrikası’nı tabii biz almak istiyoruz. Bu neden alınamıyor? Çünkü üretim faaliyetleri çok yüksek. ‘Ben Ayhan Aslan’la da konuştum, bu fabrikanın üretim maliyeti çok yüksek, ondan dolayı vazgeçtiğini söyledi’ dedi. Bizler de istişare ediyoruz. 60 milyona kimse almaz ama 30 milyona belki alırdık. 30 milyon da verildi, alınamadı. Şimdi burada kimseyi suçlamaya da gerek yok. Devlet öyle bir şart koydu, 30 milyon olsaydı fabrika satılacaktı. Kastamonu camiası çok büyük bir camia. Bu camiada sadece bizim Kastamonuluların hizmetine sunacağımız ürünleri biz geliştirmeliyiz. Yoksa biz sadece başka şeyleri de buraya katarsak bir yere gelemeyiz. Biz sadece bu camiada Kastamonuluların hizmetine yapılacak şeylere, servislere varız diyoruz. Bize samimi olan bütün derneklere kapımız açık, biz hiç bir zaman onları dışarıda bırakmadık. Bizimle samimi olarak çalışan dernek ve vakıf olduğunda her zaman kapımız onlara açık. Biz Kastamonulular için varız ve Kastamonulular için çalışıyoruz.”
AHMET KATAR
Aslan’ın ardından söz alan KASİAD Kastamonu Şube Başkanı Ahmet Katar, Gür’ün eleştirileriyle ilgili görüşlerini dile getirirken şöyle konuştu:
“Kastamonu OSB’de alüminyum profil fabrikamız var. Sayın Remzi Ağabeyimiz, büyüğümüz burası ile ilgili bazı şeyler söyledi. Ben bu konuya burada girmek istemiyordum. Ama bizim sıkıntımız OSB’de çok büyüktü. Biz burada Sayın Valimize karşı asla değiliz, bu böyle bilinmelidir. Oradaki sanayiciler hiç bir zaman dinlenmedi. Biz hata yapabiliriz, biz yaş olarak da Sayın Remzi Ağabeyimiz olsun, diğer büyüklerimiz olsun onlardan küçüğüz. Ticari olarak da küçüğüz. Belki tecrübe olarak da noksan olabiliriz. Ama ben şunu söylüyorum: Şimdiye kadar bize neden gelip de arkadaşlar doğrusu bu, yanlışı bu, neden bu bize söylenmedi? Biz de hata yapabiliriz, biz de insanız. Ben buradaki eleştiriden önce sayın büyüklerimizin Kastamonu’ya gelip veya telefon edip veya bizi İstanbul’a çağırıp en azından yaptığınız iş yanlış, bu böyleydi, şu şöyleydi denilmesini beklerdim. Biz Kastamonu’da iki yıllık bir şubeyiz. Kastamonu’nun büyüklüğüne bakıyoruz. Remzi Ağabeyin bu konuda söylediklerine katılıyorum. Bizim potansiyelimiz bu değil. Bizim gücümüz bu değil. Bizim bu gücü hareketlendirmemiz lazım. Biz başarısızız. Neden başarısızız? İstanbul’da 1 milyon Kastamonulu var. İstanbul’da 100 milletvekili var diyoruz. 100 milletvekilinden en az 8-10 Kastamonulu milletvekili olması lazımdı. Bizim en az 4-5 belediye başkanımız olması lazımdı. Her dönemde de bakanımız olması lazımdı. Bunlar olursa Kastamonu ve Kastamonulular daha iyi hizmet alır diye düşünüyorum. Sözlerimi bir alıntı ile bitirmek istiyorum: Bir gün ormanda bir insanoğlu geziyormuş, gezerken bir bakmış orada ayakları olmayan tilki var. Demiş ki, ‘Bu tilki nasıl aç kalmıyor, nasıl besleniyor?’ İnsanoğlu ağacın kovuğuna sinmiş, tilkiyi izlemeye başlamış. Bir bakmış bir aslan, ağzında tavukla gelmiş, yarısını tilkiye vermiş, yarısını da kendisi yemiş. Adam bakmış bu iş iyi demiş, çalışmaya gerek yok. Adam da ormanda kovuğun içine girmiş, yatmış; ‘çalışmaya gerek yok’ demiş. Sonra adam bir gün beklemiş, iki gün, üç gün beklemiş, gelen giden yok. ‘Ey Allah’ım burada ayakları olmayan tilkiye rızık veriyorsun da bana niye vermiyorsun?’ demiş ve dua etmiş. Gökten bir ses yükselmiş, ‘Ey insanoğlu, buradaki dört ayağı olmayan sakat tilkiyi, aciz tilkiyi örnek alacağına cesur aslanı örnek alsana’ demiş.
Biz Kastamonulular olarak cesur aslanı örnek almalıyız. Biz Kastamonulular olarak bir masanın etrafında toplaşalım, karın diliyle değil ağız diliyle konuşalım. Açık açık her şeyimizi de paylaşalım. Paylaşırsak daha güçlü oluruz.
Öte yandan, Kastamonu’nun kalkınması için biz aylardan beri ‘platform kurulsun’ diyoruz. ‘STK’lardan oluşan, şehrin kanaat önderlerinden oluşan, büyük sanayi kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan’ bir platform kurulsun istiyoruz.
‘Şehir için kısa ve uzun vadede neler yapılabilecek, kalkınmamız ne olacak?’ bunu konuşalım diyoruz. Bunu defalarca da söyledik. Bununla ilgili özellikle havalimanımızın kapanması gündemde. Bunu da gündeme aldık. Sanayi ve ulaşımımızı gündeme aldık. En büyük sorunun da burada iletişim olduğunu belirttik. Bizim Kastamonulular olarak en büyük noksanlığımız yan yana gelemememiz. Bir yan yana gelsek Kastamonululara güç yetmeyecek. Benim bir prensibim vardır. Her zaman şunu söylüyorum: Daima bir sıfırdan büyüktür. Biz bir adım atalım, yarın birden başlayalım. Teşekkürler…”
KEMAL AKAR
Daha sonra kürsüye gelen İMES Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akar ise şunları söyledi:
“Kastamonu’da daha eksiğimiz çok. Mehmet Reis Bey de güzel işler yapıyor. Kastamonu’da gıda üzerine, yemek üzerine güzel işler yaptı. Kastamonu’da eksiklerimiz çok, altyapıyı yapmadan üstyapıyı yapamıyoruz. Bizim orada biraz çalışmamız lazım. Kastamonu’daki arkadaşların da bu konuda çalışmaları lazım…
Yurduntepe tesislerini de yaptık, bu 20 senedir devam eden bir projeydi. Amerikalılar geldi, başkaları geldi, İsviçreliler geldi, en sonunda da bu proje tamamlandı. İnşallah iyi de işler yapar.
Biz de organize sanayi ile uğraşıyoruz, başarılı organizeler kurduk. Türkiye’de herkese de örnek oluyor. Kastamonu OSB’deki hizmetleri valisiz yapmalarının yanlış olduğunu söylemek istiyorum. Bize sorulduğu zaman, ‘Valisiz bir işe girmeyin’ dedik. ‘Valisiz bir şey yapmak zor’ dedik.
İstanbul’da faaliyet gösteren dernek ve vakıflarımız güzel işler yapıyorlar, daha da güzel işler yapmamız lazım. Daha çok birlikte, daha çok beraber olmamız lazım. Daha çok ses getirmemiz lazım. Mehmet Reis’in Gastronomi Festivali için yaptığı hizmet çok faydalı ve güzel, tebrik ediyorum, birlik ve beraberlik içinde bunu sürdürmeliyiz. Dağılırsak paramparça oluruz.
KASİAD Kastamonu Şube başkanımızın dediği gibi İstanbul’da 10 milletvekili, 5 belediye başkanı kazanmak çok kolay değil, İstanbul’da siyaset yapmak herkesin harcı da değil. Siyasette Kastamonu yok, mahalle başkanımız yok, üyemiz, teşkilatlarda çalışan yok, bunun için de bu konuda başarı yok. Seçilenler çalışıyor, ailenin 10 kişisinden 8’i çalışıyor, emek veriyor. Bizlerde bu yok, o yüzden de bu işler kolay değil, başarılı olmak için de çok çalışmamız lazım.”
(HABER MERKEZİ)