Kastamonu Gastronomi Festivali’nin ana sponsoru Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, günümüzde turizmin artık daha geniş anlamlar içerdiğini belirterek, “Gezip görmek dinlenmek eğlenmek kadar; doğal, sağlıklı beslenmek ve yeni lezzetleri tatmak istiyor insanlar” dedi.
Dünyada ortalama 1.2 trilyon dolar olarak ifade edilen turizm gelirinin yaklaşık yüzde 30’unun gastronomi turizminden elde edildiğini de söyleyen Mehmet Reis, “Kastamonu 2018 Yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti seçildi. Kastamonu öyle bir şehir ki, binlerce yıllık kültür birikimini ve coğrafi önemini; yemek çeşitliliğinde de gösteriyor. Yapılan araştırmalara göre yemek kültürünün de başkenti sayılabilecek kadar büyük bir zenginlik barındırıyor. Şehrimizin mutfak kültürüyle ilgili en önemli derleme çalışması Ahmet Gökoğlu tarafından 1940 ile 1950 yılları arasında yapılmıştır. İlimizde 38 çorba, 51 ekmek ve 812 çeşit yemek adı ve tarifi belirlenmiştir. Mutfak kültürü yazarlarının ilimizi ilk sıralarda göstermelerinin ana dayanağı bu sayıların işaret ettiği zenginlikte. Bu yemeklerin pek çoğuna Türkiye’nin bazı bölgelerinde rastlanabilir. Ancak burada önemli olan bu tariflerin doğduğu yerin Kastamonu olmasıdır” diye konuştu.
Kastamonu’nun 12. yy’dan itibaren yoğun olarak Oğuz boylarının yerleşimine sahne olmasının mutfak kültürünü de zenginleştirdiğini söyleyen Mehmet Reis, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Pastırmacılığın bu derecede önem kazanmasında, Türklerin Orta Asya’dan pastırmayı getirmelerinin rolü büyüktür. Tarhana çeşitleri Kastamonu yemek kültürüne zenginlik katmıştır. Kastamonu’da tarım ve hayvancılığa dayalı yaşam tarzı tahıl, sebze ve meyve üretimini artırmış olup, çok sayıda yiyecek ve yapılmasını da sağlamıştır. Bol yağmur alan, arazisinin yarısından fazlası orman ve otlaklarla kaplı Kastamonu’da, tabiatta kendiliğinden yetişen yenilebilir bitki ve meyvelerin çeşitliliği oldukça fazla. Toprak ve iklim yapısına göre yetişen siyez buğdayı, sarımsak, üryani eriği, keten ve kenevir Kastamonu’yla bütünleşmiş en önemli ürünlerdir. Yabani orkide soğanı salep adıyla tanınmakta olup bu zenginliğin bir parçasıdır. Tabiatta tüm bu doğal zenginlikler arıcılığı da ön plana çıkarmıştır. Kestane ve çam balı bu zenginliğin en güzel örneğidir.”