Kastamonuspor, Kasımpaşa’yı kupadan eleyip dikkatleri üzerine çekerken, televizyon kanallarındaki spor programlarında da adından söz ettirdi.
FIFA kokartlı ünlü futbol hakemimiz Ahmet Çakar’ın yorumcu olarak yer aldığı Beyaz TV’nin Beyaz Futbol’u da bu programlar arasındaydı.
Ahmet Hoca, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra ilk görev yeri olarak atandığı Kastamonu’da umduğundan da güzel bir futbol ortamı bulmuştu.
1984 yılında yeniden oluşturulan 3. Lig’e dönüş yapan Kastamonuspor’un (ki 1977’de 3. Lig’den düşmüş ve o yıla kadar terfi liglerinde mücadele etmişti) kadrosunda genç “futbol adamları”, Ankara Spor Akademisi Futbol Bölümü mezunu isimler yer alıyordu.
1985-1986 ve ardından gelen birkaç sezon içinde kırmızı-siyahlı kulübe transfer olan bu isimler arasında kimler yoktu ki… Halen Gazi Üniversitesi’nda öğretim üyesi olan ve şu an grubunda lider durumda bulunan Etimesgut Belediyespor teknik heyeti içerisinde yer alan İlyas Okan, Gençlerbirliği altyapısında görev yapan Şükrü Arslan, Ankara’da amatör bir kulübün başkanlığını sürdürmekte olan Adnan Kaya (Rossi Adnan), Beden Eğitimi Öğretmeni ve Antrenör Cemil Pakkan, genç yaşta amansız hastalığa yenik düşen Levent Semizer, Beden Eğitimi Öğretmeni Cengiz Ozan, Süper Lig’de Sakıp Özberk’in yardımcılığını yaptıktan sonra Almanya’da teknik direktörlük görevlerinde bulunan, bir dönem Galatasaray’ın bu ülkede oluşturduğu altyapı organizasyonunun sorumluluğunu üstlenen Murat Atik, Taşköprü’nün altın çocuğu Namık Yıldırım…
Futbol takımından çok futbol akademisi gibiydi o günlerde Kastamonuspor ve Ahmet Hoca da hakemlikte başarı basamaklarını hızla tırmanırken bu kadroyla birlikte sürdürüyordu antrenmanlarını.
Beyaz Futbol programında Kastamonuspor’dan konu açılınca maziye dönen ve Kastamonu’daki anılarını dile getiren Çakar’ın o günlere ait bir kaç fotoğrafını paylaşmıştık ilgili haberimizde. Ancak, Çakar’ın bu görüntülerini öne çıkartmayıp haber içinde yer vermemizle ilgili eleştiriler geldi. Biz de gereğini yerine getirelim dedik.
1986-87 sezonuna ait foğrafların ilkinde, Kastamonuspor antrenmana gidiyor. Yine karlı günler. Kırmızı-siyahlı futbolcular, Belediye’nin Bedford kamyondan bozma halk otobüsüyle şimdilerde havalimanı olan Uzunyazı’nın yoluna tutmuş… Ahmet Hoca 24-25 yaşlarında… Bir yandan hekimlik görevini yürütüyor, bir yandan da hafta sonu görev alacağı maçlara hazırlanıyor.
Hemen yanında, Türkiye’nin ilk maraton koşucusu, Kastamonu Araç doğumlu ve Beşiktaş Jimnastik Kulübü sporcusu Maraton İbrahim’in oğlu, görev aldığı takımlarda yokluktan bile mucizeler yaratmasıyla bilinen Teknik Direktör Özhan Maraton var. Bu arada, Özhan Hoca’nın, o yıllarda “iki oyuncu, bir kaleci” olarak uygulanmaya başlanan yeni oyuncu değişikliği kuralının “kaleci ayrı tutulmaksızın üç oyuncu” olarak değiştirilmesinde önemli etkisi olan cinliğini bir başka yazıda anlatalım…
Arkalarındaki koltukta, Ankara Şekerspor’da yetişen, futbolculuğu kadar kısa mesafe koşucusu olarak da parlayan ve Samet Aybaba’yla aynı sezonda transfer olduğu Beşiktaş’ta yükselme şansını Ankara aşkı ağır bastığı için kullanmayan sevgili İlyas Hocamız, takım kaptanımız, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İlyas Okan oturuyor. Büyük futbol zekasını bugünlerde Etimesgut Belediyespor’u 2. Lig’e çıkartmak ve yeni futbol adamları yetiştirmek için kullanıyor İlyas Hoca… Anlatması zor “ince” tekniğini, yenilemez sanılan bir hastalığa attığı şık bacak arasıyla göstererek yapmıştı jübilesini, onu da hatırlatalım.
İlyas Hoca’nın yanındaki isim, yine üstün futbol tekniğiyle bilinen ve şimdilerde Gençlerbirliği Kulübü’ne yeni yıldızlar kazandırmakta olan Şükrü Arslan.
Bu ikilinin arkalarında gözüken ve dalgın bakışlarla dışarıyı süzen ise, Kastamonuspor’da arka arkaya gelen büyük acıların ilkini camiaya yaşatan dünya iyisi insan, kaleci Abdullah Büyüktosun.
Ziraat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra vatanı görevini yedeksubay olarak Güneydoğu’da yapan ve terörle mücadelenin o ilk yıllarında tim komutanlığı gibi riskli görevden sağsalim dönüp Kastamonuspor’a transfer olan Abdullah’ı inanılmaz bir olay sonucu kaybetmiştik. Bu fotoğrafta olduğu gibi yine antrenman için Uzunyazı’ya giden Kastamonuspor’un çiftkale çalışması sırasında düşen yıldırım, Abdullah’ı koparıp almıştı aramızdan. Diğer futbolcuların neredeyse tamamının o an korner atışı için diğer kale önünde ve yakınında bulunması, yaşanan acının çok daha büyük boyutta olmasını engellemişti…
Bu ikinci fotoğraf ise takımın aynı sezondaki bir deplasman yolculuğundan. Ahmet Çakar; İlyas Okan ve rahmetli Abdullah’la ön planda…
Hemen arkalarında ise, 1987’nin son günlerinde Zonguldak’tan Kastamonu’ya dönerlerken meydana gelen trafik kazasını Halit Kılıç, Basri Kocabaşoğlu ve Adnan Çakıcı ile birlikte yaralı olarak atlatan Mustafa Kemal Günay, nam-ı diğer Mıtkı yer alıyor. Bu kazada Bülent Çakar ve Erdal Şeşen’i kaybetmişti Kastamonuspor. Abdullah sonrası yaşanan ikinci büyük acıydı ki, unutulmaz.
Mıtkı’nın hemen arkasındaki isim kaleci Ferhat… Onun yanında takımın has taraftarlarından Kemal Başabaş yer alıyor.
Arka plandakiler ise Taşköprülü fırtına sağaçık Hasan Albayrak, malzemeci Fazıl Kabakçı ve geçtiğimiz günlerde geçirdiği ani rahatsızlık sonucu aramızdan ayrılan kırmızı-siyahlıların unutulmaz liberosu Halit Kılıç.
Üçüncü ve son fotoğraf ise, günümüzde de sürmekte olan antrenman sahası yokluğu yüzünden göçebe olan Kastamonuspor’un Köy Hizmetleri ya da DSİ sahasındaki antrenmanından. Ahmet Çakar, mavi anorağıyla futbolculardan farkını belli ediyor. Aradan geçen yılların yükü ve Beyaz Futbol’un yüksek tahsiyonu henüz kendisini etkilememiş olduğundan son derece sakin ve sağlıklı gözüküyor!
Bu arada, Kastamonuspor’un adının anıldığı bir diğer spor programı TRT’deki Futbol Denizi olmuş ve orada da virtüöz Oğuz Çetin’e Fenerbahçe’ye ilk transfer olduğu günlerde Kastamonu’da yaptıkları kampı hatırlatan bir tweet yollanmıştı.
Sarı-lacivertliler, şimdi yıkılıp giden Uzunyazı THK tesisinde konaklamışlar, antrenmanları yaptıkları Gazi Stadı’nda 24 Temmuz 1991 tarihinde bir de hazırlık maçına çıkmışlardı.
Yukarıdaki fotoğraf, Kastamonuspor’un henüz sezon açmadıkları için tatilden toplanmış futbolcularından oluşan ve dolayısıyla fark yiyen kadrosu ile Fenerbahçeli ünlü isimlerin hatıra karesi.
1988 Temmuz’u… Ayakta sol baştaki isim, Fenerbahçe’ye Alparslan Eratlı’dan sonra gelen en muhteşem libero, Ahmet Çakar’ın Beyaz Futbol timinden silah arkadaşı Abdülkerim Durmaz..
Oturanlar arasında soldan üçüncü ise, sarı-lacivertlilerin geçen sezonki teknik direktörü İsmail Kartal.
Hakemlerin yanında, dönemin Kastamonu Belediye Başkanı, merhum Faruk Nuhoğlu yer alıyor.
O maçla üç büyüklerden biriyle ilk kez karşılaşma şansı bulan Kastamonuspor, 27 yıllık aradan sonra üç büyüklerden bir diğeriyle ilk kez resmi maça çıkacak.
Bakalım, Ahmet Hoca’yı yeniden maziye döndürecek bir sonuç daha almayı başarabilecek mi, dört yıldızlı son lig ve kupa şampiyonu Galatasaray karşısında da?
CEMİL ÖZEL