Piyasaya egemen olmak, fiyatları kontrolde tutmakla olur. Bunu başaramazsanız, o zaman her tür fiyat kontrolden çıkar, etiketlerdeki rakamlar saatlik bile değişir.
1957 yılı idi… İktidardaki DP, ekonomi üzerindeki kontrolünü şaşırınca/kaçırınca böyle durumların hastalığı “karaborsa” kendiliğinden oluştu.
“Tezgahaltı” başladı.
Tabii ki fiyatlar da ona göre…
Raflardaki ürünler birden kayboldu.
Şeker vesikaya bağlandı.
Kalay ve çay da öyle…
İnşaat malzemeleri de…
Demir, çimento “tevzi malı” oldu.
Zamanın iktidarı DP, fiyat artışlarını ve karaborsayı önleme çaresi olarak hemen “Milli Koruma Kanunu” adlı bir yasa çıkardı.
Böylece fiyatlar kontrole alınacak hesapta… Satışa sunulan her malın/ürünün etiketi olacak ve bu etikette alış ve satış fiyatı belirlenecekti. Faturalı olacaktı.
Piyasaya bir korku çöktü. Dürüst satıcılar istenilen şekilde hareket etti, ama alınan önlemler karaborsayı önleyemedi.
O zamanlar çok kullanılan Penicilin ilacı bile hep “tezgahaltısatış”ı oldu.
Bir de bu yasanın uygulanmasında belediye zabıtasınca hep muhalif esnafın satışları kontrole alındı.
Onlar polise çağrıldı, C.Savcısına ifade verdi, yargıç önüne çıktı.
O zamandan bugüne 60 yıl geçmiş bulunuyor. Aynı sıkıntıyı daha sonraki ekonomi krizlerinde de yaşadık.
Ben de margarin, pirinç, şeker, tüp kuyruğuna girenlerdenim.
Böylesi durumlar ekonominin işlerleyişini bilmeyenlerin, ciddiye almayanların dönemlerine rastlar hep…
Ekonomik dengeler hiç dikkate alınmaz…
Dışalım-dışsatım kontrolden çıkar.
Ve yurttaş “- Eyvah!.. Sonra bulamam, param varken şekerdi, tüptü, temel tüketim maddesiydi alıp bir kenara koyayım…” endişesi/kuşkusu duyduğu an, piyasa da alt-üst olur.
***
24 Haziran seçimi öncesi patates ve soğan fiyatlarının görülmedik şekilde yükselişi bir “karaborsa hareketi” olmadığı şimdi anlaşıldı.
Yakın zamana kadar el yakan patates, soğan ve domatesin fiyatları şimdi eski durumuna döndü.
Soğan ve patates pazarda 2 liraya düşmüş durumda… Domates, patlıcan, salatalık, fasulye fiyatları normale düştü…
Peki, seçim öncesi bu ürünlerin fiyatları niçin fırladı?
Hemen söyleyelim; “Hal Yasası”nın hem gerekli işletilmemesinden ve de üretici-tüketici bağının arasına girenlerin gerektiği şekilde kontrol edilemeyişinden…
Ülkemizde hem üreticinin, hem de tüketicinin, yüzünü güldürecek gereksiz aracıları ortadan kaldıracak, “Üretici ve Tüketici Kooperatifleri”nin kuruluşunu teşvik edecek ekonomik önlemlerin alınma zamanıdır diye düşünüyorum.