Cihat Sipahi’nin yeniden aday olmadığı kongrede, köylerimizdeki nüfus düşüşü ve buna bağlı üretim düşüşüne dikkat çekildi. Mete Tufan, “Bu çok tehlikeli bir durum; geriye döndürülmesi için yeni proje ve çalışmaları bir an önce yapmalıyız” derken, Belediye Başkanı Tahsin Babaş da, “Bu dönemde kimse köylerde yaşamak istemiyor. Onun için çeşitli önlemlerle buna dur demek gerekiyor” diye konuştu. Milletvekili Çelik ise, tarımsal üretime yönelik desteklerin süreceğini kaydetti.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Kastamonu İl Temsilciliği’nin Olağan Kongresi dün yapıldı. Mevcut Başkan Cihat Sipahi’nin aday olmadığı kongrede göreve getirilen beş kişilik yönetim yeni başkanı kendi arasından seçecek.
Yeni yönetimde Zeynep Şensoy, Feridun Oğuz, Nejdet Gültepe, Serhat Baş ve Dilek Özdemir yer aldı. Cihat Sipahi ve Abdurrahman Karakaya da Üst Kurul delegeliğine seçildi.
Divan Başkanlığını Doç. Dr. Adem Yavuz Sönmez’in yaptığı kongrede Cihat Sipahi, Şeker Kooperatifi Başkanı Ufuk Car, Eski Kastamonu Kalkınma Vakfı ve Topraksu ve ardından da Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğü’nden emekli Mete Tufan, Belediye Başkanı Tahsin Babaş ve AK Parti Kastamonu Milletvekili Metin Çelik birer konuşma yaptı.
UFUK CAR
Şeker Kooperatifi Başkanı Ufuk Car, pancar şekeri yerine şimdi glikoz, mısırdan üretilen şeker ve diğer katkı maddeli şekerlerin vatandaşa yedirildiğini, bunun da insan sağlığına verdiği olumsuzlukları sıraladı.
METE TUFAN
Eski Köy Hizmetleri Bölge Müdürü Mete Tufan da “Türkiye kendi kendine ürünleri yeten 7 ülke arasında idi. Şimdi ise birçok ürün dışarından Türkiye’ye gelmekte. Bu durum ülkemiz açısından çok vahimdir. Arazilerimiz boş duruyor üreticilerimiz üretmez hale geldi. Köylerimiz boşalıyor, üretim de hergeçen gün düşüyor. Artık bunun geriye döndürülmesi için yeni proje ve çalışmaları bir an önce yapmalıyız. Tembel bir millet haline getirildik. Üretmeyen, tüketen bir toplum haline getirildik. Bu da ilerisi için çok tehlikeli” dedi.
TAHSİN BABAŞ
Belediye Başkanı Tahsin Babaş da konuşmasında, “Kastamonu tarım ve hayvancılık kenti. Ormancılığın başkenti. İlimizin yüzde 67’si ormanlarla kaplı. İl merkezinde her yıl 5 bin ile 7 bin arasında nüfus artışı oluyor. Bu artış köylerden ve yakın ilçelerden göçle oluyor. Köylerimizin nüfusları azalmaya başladı. Bu dönemde kimse köylerde yaşamak istemiyor. Onun için çeşitli önlemlerle buna dur demek gerekiyor. Bunun önüne geçebilmek için köylerde yaşayan ve 18 yaşına giren bütün gençlerimize sosyal güvence verilmesi ve ürüne teşvik uygulamasının hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
METİN ÇELİK
AK Parti Kastamonu Milletvekili Metin Çelik ise konuşmasında şunları söyledi: “Türkiye tarımda çok önemli bir ülke. Tarımsal üretimde dünyada 7’inci, Avrupa’da ise 1’inci sıradayız. Son yıllarda hükümetimiz tarıma çok ciddi destek verdi. Bu yılda 13-14 milyar lira doğrudan destek vereceğiz.
Tarımda en önemli konu sulama konusudur. Ama sağlıklı sulama, Türkiye suda herkesin düşündüğü gibi zengin bir ülke değildir. Hoyratça harcayabileceğimiz su kaynaklarımız yok. Damla sulama ve kapalı sulama gibi yöntemlerle su kaynaklarımızı korumalıyız. İlimizde barajlar noktasında çok ciddi yatırımlar yaptık. Bu brajlardan tarıma en iyi şekilde aktarıyoruz. Devrekani ilçemizde kapalı sulama sistemeleri yapıldı. Herkesin tarlasının başında vana var. Bu vanayı açtığında tarlasını sulayabiliyor. Bunun diğer sahalarada uygulayacağız. Başta biraz itirazlar olsa da sonunda çiftçimizde bunun çok değerli bir şey olduğunu ve kendisine ne kadar katkı vereceğini anladı.
Bizim değerli tarım ürünlerimiz var. Sarımsak ve siyez başta olmak üzere. Sarımsakta sıkıntılar oldu. Onuda araştırıyoruz. Geçtiğimiz yıl sarımsakta ciddi fiyat artışı olması bu yıl sarımsak dikimini arttırdı. Buda fiyatların düşmesine neden oldu. Birazda çiftçilik yapan vatandaşlarımızın bu işleri yapması gerekiyor. Çiftçilik yapmayan vatandaşlar tarla kiralayıp, o yıl hangi ürün fazla para ediyorsa dikiyor. Bu durumda ürünlerin fiyatlarının düşmesine neden oluyor.
Şeker pancarı noktasında ciddi spekülasyonlar yapılıyor. Bizim hükümetimizin ve Cumhurbaşkanımızın bu işe bakışı pancarı yok etmek değildir. Pancarı daha iyi bir noktaya taşımaktır. Bu baca tütecek. Orada çalışanlarımız, çiftçilerimiz ve taşıyıcılarımız asla zarar görmeyecek. O bağlamda o ölçüler içerisinde yapılacak ve o fabrikaları daha iyi noktaya taşıyacak özelleştirme olabilir. Dünyada da bu durum böyle yönetiliyor. Bizde bu çalışmaları yapmaya devam edeceğiz. Pancarda kendi kotamızı dolduramıyoruz. Bunun farklı nedenleri olabilir. Ama benim yaptığım hesaplar neticesinde pancarda maliyetleri düşürebilirsek para kazanabiliriz.”
Cengiz MUHZİROĞLU