696 Sayılı KHK ile hayata geçen “Taşeron Düzenlemesi”nden faydalanamayıp kapsam dışında kalan Karayolları Bölge Müdürlüğü ve İl Özel İdaresi ile Köylere Hizmet Götürme Birliği çalışanları AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü’yü ziyaret etti.
Yol İş 1 Nolu Şube Başkanı Mehmet Çelik ile Yol İş 2 Nolu Şube Başkanı Sadık Düzgün ve 50’ye yakın işçiden oluşan heyeti parti toplantı salonunda ağırlayan Doğan Ünlü, talepleri dinledikten sonra Taşeron Düzenlemesi ile ilgili düşüncelerini işçilerle paylaştı.
MEHMET ÇELİK
Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında yayınlanan ‘695’ sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurum ve kuruluşlarda çalışan taşeron işçilerin kadroya geçirilmesinin memnuniyet yarattığını ifade eden Türkiye Yol-İş Sendikası 1 No’lu Kastamonu Şube Başkanı Mehmet Çelik şunları söyledi:
“Karayolları Genel Müdürlüğü’nde muvazaalı olarak asıl işin bir parçası olan anahtar teslim işlerde çalışan işçilerin, Kamu İktisadi Teşebbüsü’nde (KİT) çalışan ve Köye Hizmet Götürme Birlikleri’nde çalışan işçilerin ve Özel İdarelerde çalışan işçilerin kadroya alınmamaları, buralarda 5 ay 29 gün çalışan işçilerimizin ise çalışma sürelerinin 4 uzatılmaması bu işçi kardeşlerimizi hüsrana uğratmıştır. Kadroya geçişte taşeron yanında çalışan işçiler arasında ayrım yapılması tüm çalışanları aileleri ile birlikte üzmüştür. Kararname ile yapılan düzenlemenin yarattığı diğer endişe, taşeron işçilerin kadrolarına geçirildikleri kurumun yaptığı asıl işe göre Sosyal Güvenlik Kurumu’nda tescil edilmiş olan dosyadan kuruma bildirilmeleri yerine, kadroya geçecek her işçinin yaptığı işin koluna göre ayrı bir bağımsız işyeri tescil edilerek o dosyadan kuruma bildirilmesidir. Böyle bir uygulamanın gereksiz yere sendikalar arasında sürtüşmelere neden olabileceği gibi, giderek farklı uygulamaların yaratacağı huzursuzlukların çıkmasına ve durumun giderek çalışma barışının bozulmasına neden olacağı açıktır. Oysa ki sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanunu böyle bir ortamın oluşmaması, aynı işyerinde asıl işin yanında birden çok yapılan yardımcı işler için ayrı bağımsız işyerinin tesciline imkan tanımış, tüm yardımcı işlerde çalışanların ayrımsız olarak asıl iş koluna göre tescil edilen işyeri dosyasından kuruma bildirilmesini ve sendikal örgütlenmenin de buna göre oluşmasını hükme bağlamıştır. Taşeron yanında çalışan işçiler arasında ayrımcılık yaratan ve adil olmayan bu düzenlemelerin değiştirilerek, tüm taşeron işçilerin, başlangıçta hükümetimiz tarafında açıklandığı gibi kapsama alınması biz işçilerin başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım ve hükümetimizden beklentimizdir.”
“İŞÇİLER MEMNUN DEĞİL”
İşçilerin kadrodan memnun olmadığını da söyleyen Mehmet Çelik, “Kastamonu çok iyi bir il başkanı buldu. Kendisi halkın içerisinden geldi. Başkanım işte hal burada, bizlerde onların temsilcileriyiz. Biz buraya hem hayırlı olsuna hem de taleplerimizi iletmeye geldik. Bizim sizden istediğimiz şudur. Şuanda ki yasaya göre temizlik ve güvenlikte ki arkadaşlarımız kadroya geçiyor. Çok mutluyuz. Ancak iş yerlerinde, şantiyelerde, yollarda çalışan kar mücadelesi veren, tuz atan ve o yolu açık bırakan arkadaşlarımız kapsam dışı kaldı. Bizi sıkıntıya sokan budur. Değerli başkanım hükümetimizin kim asıl işte çalışıyor, kim yardımcısı işte çalışıyor diye bir çalışması vardı. Bunlarda belirlenmedi. Kavram kargaşası var. İnanın Karayollarında ve Özel İdare’de çalışan binlerce işçi şuan açılan kadrodan hiç memnun değil. Diğer arkadaşlarımız da kadroya geçsin ama asıl dışarıda çalışan işi yapanlar dışarıda kalınca bize söyleyecek söz kalmadı. Bizde size bu yüzden geldik” ifadelerini kullandı.
SADIK DÜZGÜN
Köylere Hizmet Götürme Birliği’nde çalışan işçilerin de kapsama alınması gerektiğini belirten Yol-İş Sendikası 2 No’lu Kastamonu Şube Başkanı Sadık Düzgün ise Kastamonu’nun Bütün Şehir’e dönüştürülmesi konusuna da değindi.
2005 yılında lağvedilen Köy Hizmetleri’nin kırsala yaptığı hizmeti bugün arar durumda olan köylülerin yarın Bütün Şehir yasası çıktığında bugün ki Özel İdaresi’nin çalışmalarını da arayacak duruma geleceğini belirten Sadık Düzgün, “Ülkemizde daha önce 6360 sayılı yasa ile 30 vilayet büyükşehir olmuştu. Buralarda yapılan çalışmalar ve uygulamalara bakıldığında kırsala hizmetin aksayarak gittiği ortadadır. Bu durumun Güney Doğu gibi bölgelerde olumsuz güçler tarafından ülkenin aleyhinde kullanılmaya müsait olduğu görülmüştür. Hükümetimiz tarafından kalan vilayetlerinde ‘Bütün Şehir’ olarak belediyelerce idare edilmesine yönelik çalışmalar yapılıyor. Kastamonu olarak 2005 yılında Özel İdare olduk. Köy Hizmetleri’nin kırsala yaptığı hizmeti bugün arar durumda olan köylülerimiz yarın Bütün Şehir yasası çıktığında bugün ki Özel İdarelerin çalışmaları arayacakları ortadadır. Yasal düzenlemede kırsala en iyi hizmetin gidebilmesi için İl Özel İdarelerinin yapısı bozulmadan hizmetine devam etmesi en büyük temennimizdir” ifadelerini kullandı.
DOĞAN ÜNLÜ
AK Parti iktidarı döneminde sağlık başta olmak üzere çalışma hayatında yapılan yeniliklerle ilgili bilgiler vererek sözlerine başlayan AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü ise taşeron düzenlemesinde kapsam dışı kalan işçilerin mutlaka haklarının verileceğini düşündüğünü söyledi.
Doğan Ünlü, ziyarette şunları söyledi:
“AK Parti göreve geldiği günden bu yana çok önemli hizmetlere imza attı. Bunların başında şüphesiz sağlık alanı geliyor. Elimizde sağlık karnesi olmadan hiç bir şekilde tedavi olamadığımız bir dönem vardı. AK Parti’nin göreve gelmesiyle sağlık karnesi kalktı. SSK’lı ve Bağ-Kur’lu aynı hastaneden hizmet alabilir duruma geldi. Tasarruf Teşvikleri Konut Fonu vardı. Bu çalışanlarımıza olumsuz yansıyordu kaldırıldı. Faizi ile birlikte çalışanımıza geri ödeme yapıldı. 2007 yılında 218 bin işçi kardeşimiz kadroya geçirildi. Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı kadro alımı gerçekleştirildi. Kıdem Tazminatı geçmişte 26 gün üzerinden hesaplanıyordu. Bugün AK Parti iktidarı sayesinde 30 gün üzerinden hesaplanıyor. İşçilerimizin bayramı olan 1 Mayıs hükümetimiz tarafından resmi tatil ilan edildi. Hayal denilen “Taşeron Düzenlemesi” yine iktidarımız döneminde hayata geçecek. Bu süreç biraz uzun sürecek. Belki bir takım sorunlarla hep beraber uğraşacağız ama süreç içerisinde devletimiz, hükümetimiz işçimizin elini hiç bir zaman bırakmadı bırakmaz. Cumhuriyet tarihinin en geniş kapsamlı kadro alımı söz konusu. 600 binden başlamıştı ama bu rakam şimdi 1 milyon 50 bine kadar çıktı. Diğer hizmet kollarında da kapsam dışında kaldığını ve düzenlemeden yararlanmak istediğini belirten işçi kardeşlerimiz var. Biz bunları not alıyoruz. Dosya haline getiriyoruz. Taşeron Düzenlemesi zaten hükümetimizin sürekli gündeminde tuttuğu ve üzerinde çalıştığı bir konudur. Dün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan KİT’ler ve BİT’lerdeli taşeron işçilerle ilgili açıklama yaptı. KİT’ler ve BİT’ler bakanlığımızın, başbakanımız ve cumhurbaşkanımızın gündeminde olan bir konudur. Biraz burada sabır gerekiyor. Ben inanıyorumki kapsam dışında kalan işçilerimize de hakkı teslim edilecektir diye düşünüyorum. Netice itibariyle bu bir süreç. Bu süreci hep birlikte izleyeceğiz. Sendikalar süreci takip ediyorlar. Bizden talepleri oluyor. Biz sorunlarınızı dinlemiyoruz, kulak ardı ediyoruz gibi bir durum asla söz konusu değildir. Bizler sizlerden aldığımız talepleri yukarıya aktarıyoruz, aktaracağız. Bu konuda üzerime düşen görev neyse yerine getireceğim ve sizin taleplerinizi yukarıya ileteceğim. Aldığımız bu dosyayı İl Başkanları Toplantısı’na götüreceğiz. Bu toplantıda sizin sözcünüz olacağım. Yıllardır beklenen bir konu olan Taşeron Düzenlemesi başladı. Büyüklerimizden Allah razı olsun. Bu konu bir şekilde bugünlere geldi. Devlet hiç bir zaman mağdur yaratmaz. Eğer büyüklerimiz kadro konusunu düşündüyse, kapsam dışında kalanlarında mağduriyetlerinin nasıl giderileceği üzerinde de çalışacaktır. Onlarada bir şekilde hakkını verecektir diye düşünüyorum. Hepimiz heyecanlıyız, bir an önce olsun istiyoruz. Bu düzenleme biraz hızlı hazırlanmışta olabilir. Başlamadan sorunlar ortaya çıkmıyor. Bu sorunlarda zaman içerisinde önümüze çıkıyor. Burada bir mağduriyet oluşturulmayacağını düşünüyorum. Devlet büyüklerimiz bu işe el atacaklardır, yardımcı olacaklardır. Hiçbir zaman olumsuz düşünmeyelim. Sizden tek isteğim dualarınızı ülkemizden, cumhurbaşkanımızdan, devlet büyüklerimizden, bizden esirgemeyin. Eğer Kastamonu güçlü olursa Türkiye güçlü olur. Sizler güçlü olursanız bizler güçlü oluruz. Cumhurbaşkanımız güçlü olursa müslümanlar, mağdurlar, mazlumlar, Türkiye güçlü olur. Onun için sizlerden dualarınızı esirgemeyin. Bu süreç biraz sabır, sağduyu gerektiriyor.”