Uzun süreden beri evinizden uzak olup geri döndüğünüzde çevrenizdeki değişiklikleri daha kolay algılayabiliyorsunuz.
Bende bir ayrılık yaşayıp Kastamonu’ya geri geldiğimde değişikleri daha farklı görme yapılan ve hala yapılmayanları değerlendirme imkanı buldum.
Öncelikle tarihi Nasrullah Meydanı’nın restorasyonu, taşıt trafiğinden az da olsa arınmış şekli çok hoşuma gitti. Şimdi bu tarihi mekan ve çevresinde yayalara daha fazla gezme ve alışveriş imkanı verilmiş.
Henüz bitmemiş ancak bu meydan içinde bulunan dükkanların tabelalarının bu meydana yakışır hale getirilmesi gerekir.
Çevresindeki birkaç yolun daha taşıt trafiğine kapatılması ile bu meydan çok güzel bir görünüme kavuşacaktır. Ancak taşıt trafiğine kapalı olan ve yolun çıkmaz bir sokağa dönüştürülmesi buranın araç otoparkı haline getirilmesini gerektirmez sürücülerinde park konusunda daha duyarlı olması gerekiyor.
Şayet çevresi cenaze araçları için kapatılmayı düşünülmüyorsa eski yıllarda cenazelerimizi ya o zamanki Adliye önüne kadar ya da Cumhuriyet Meydanı’na kadar omuzlarımızda taşırdık oradan araçlara alırdık aslında omuzlarda biraz mesafe kaydetmek de cenazeye bir saygıdır.
Bir de Nasrullah Meydanı tarafından değil Sırrıgür Caddesi tarafından meydanda bulunan şimdi bir ticarethane olarak işletilen 1262 yıllarında yapıldığı söylenen frenkşah hamamına arka taraftan bakın yayaların en çok gezdiği turistlerin en fazla dolaştığı bu yerin arka tarafı halının altına itilen tozlar gibi itici bir görüntüye sahip.
Tarihi Hükümet Konağımız güzel bir restorasyon geçirerek görsel açıdan dışarıdan gördüğüm kadarı ile tarihine ve meydana yakışır bir hal almış. Umarım bir önceden olduğu gibi olacaksa klimaların dış üniteleri bir daha bu güzelim yapının görüntüsünü bozacak halde kör göze misali monte edilmez.
Şimdi gelelim 2018 den Turizm adına neler beklediğimizi yazmaya;
Tabi ki öncelikle barış, mutluluk, huzur ve sağlık bekliyoruz. Kimsenin hiç kimsenin ekmeğinde gözü olmadığı bir dünya bekliyoruz.
Kişisel çıkarların değil toplumsal çıkarların düşünüleceği ve uygulanacağı bir Türkiye olsun istiyoruz.
Bütün bunların yanında ise Kastamonu için özellikle 2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti de seçilmişken bu ünvanın turizm adına olumlu değerlendirilmesi ve buna göre bir yol haritası çıkarılmasını bekliyorum.
Benim bile hatırlayamadığım uzun senelerden beri bitirilemeyen Turizm adına olmazsa olmaz yol sorununun bitirilmesini diliyorum.
Özellikle Karabük – Kastamonu karayolunun herhalde bir asırdan beri süren yapımının yapboz halinden çıkarılarak uzun süre hizmet verebilecek bir konuma getirilmesini ve artık rahat ulaşımın bir yöredeki turizme ne kadar olumlu olarak geri dönüşünün olabileceğini idrak etmenizi bu işlerle uğraşan sayın yetkililerimizden diliyorum.
İster şahıs malı ister dernek malı ister vakıf malı ister kamu malı olsun kimin malı olursa olsun tarihi değerlerimizin rantabl kullanılması kiraya verilmesi bakımlarının düzenli yapılması sahip çıkılması yok olmasının engellenmesi gerekir.
Mesela;
Kendir Hanı ne oldu?
Vakıf Hamamının akıbeti nedir?
Hepkebirler mahallesinde restorasyonu yapılan daha sonra kiraya verilen (şu an kiracı yok sanırım) ve tam bir sera görüntüsü olan Çifte Hamam ne olacak?
Aşirefendi Hanı çevresi ile uyumlu bir hale getirilip turizme kazandırılacak mı?
Yıkılan Özel idare iş hanı, otopark olmaktan çıkarılıp yapımına başlanacak mı? Bu arada burası yıkıldığı günden bu güne kadar ücretli otopark olsa idi yapımına harcanacak bedelin azda olsa bir kısmı çıkardı maşallah parkedilen araçlar un çuvalları gibi istif oluyor.
Tarihi kültürü ve maneviyatı açısından korunması gereken mal varlıkları listesine girmiş ve şimdi birçoğu ticarethane olarak işletilen bu değerlerimizin restorasyonu ve yapılan ilaveleri umarım ileri de bize şimdi ki halini aratmaz.
Defalarca yazdık ilçeler olmadan turizm düşünülemez diye artık bir ve birlikte olma zamanı ortak akıl bunu gerektiriyor. En uzun sahil şeridine sahibiz diye övündüğümüz 170 km.lik Karadeniz kıyısında her tür yük trafiğine açık bir Genel liman yok bundan vazgeçtim özel limanda yok.
Hiçbir ilde olamayacak sayıda mağaralarımız kanyonlarımız var ama gidenlereçevresinde hizmet verebilecek temizliği ve güvenliğini sağlayacak şekilde çay içebileceğiniz su alabileceğiniz bir işletme yok.
Biraz daha uzatabiliriz bu listeyi ancak yapılan iyi şeyleri de göz ardı etmek insafsızlık olur.
Turizm adına nerede neyi nasıl daha iyi yapabileceğimiz konusunda bir araya gelinmesi ve değerlendirmelerin bir kenara atılmadan hayata geçirilmesi gerekir.
BÜLEND ÇADIRCIOĞLU