Şehrimize birkaç kilometre ötede bir köy var, köyde şirin mi şirin bir ilkokul, ilkokulda pırlantadan kıymetli öğrenciler ve fedakar öğretmenler, çocuk cıvıltıları ile şen okul bahçesi…
Boya kovasından basketbol potası.
Fotoğrafını gördüğünüz icat basketbol potası artık yok…
Okula malzeme getiren kamyonun kasası takılmış rivayete göre;
“yıkılakalmış”.
Oysa ben o boya kutusundan potaya ne çok umut bağlamıştım…
Türk basketbolunun kurtuluşuna yormuştum hatta.
Merkez ilçeye bağlı Kurusaray köyü…
O boya kovası pota sayesinde çekirdekten ne basketbolcular yetişecekti, Kastamonu’nun Harlem’iydi Kurusaray.
Bu yılın ilk aylarında yazmıştım bu icat basketbol potalı okulu…
Tahta ve plastik atıktan yeşeren umudu, temeli güçlendirmek için pota direğinin kenarına konulan cüsseli taşı.
Potayı diken öğretmenin başına çorap örmesinler diye köyün ismini yazmamıştım; e belli mi olur?…
İlgili kurumdan arayıp sordular gerçi okulun ismini, üstü kapalı söyledim, “Öğretmenlerin hiç kabahati yok” diye de ekledim.
Yazı gazetemizin internet sayfasında yayımlandı, Ankara’dan bakanlık yetkilisi aradı, hemşerimiz, Gençlik ve Spor Bakanı’nın çalışma ekibinden, çok duygulanmış, mevzuyu anlattım, harbi pota dikeceklerini müjdeledi, yazı için teşekkür etti, ilgisi için de bende teşekkürün biri bin para…
Pek sevindim.
Kurusaray’da basketbola devlet el atmıştı…
“Yılın gazetecilik olayı”.
Gel zaman git zaman Kurusaray aklımdan çıktı gitti…
Bir dert Kurusaray’daki basketbol potası değil sonuçta.
Haber geldi dün, boya kovasından potanın yerinde yeller esiyormuş, “Yenisi?” diye sordum, kimse pota filan dikmemiş, benden önce devlet unutmuş…
Kurusaray’da basketbol sizlere ömür.
Yine icat futbol kaleleri vardı…
Fileler “nanay”.
Bir yenilik, “Kardeş okul” projesi sayesinde plastik oyun ünitesi konmuş bahçeye, kaydırak filan…
Doğanın içine edercesine.
Sporsever okurlarımdan ricamdır, gelin el birliği ile boya kovasından basketbol potası yapalım, gidip tören ile Kurusaray köyüne dikelim…
Çocukları potasız bırakmak olmaz.
- ••
Not:
Siyasileri, İl Genel Meclisi üyelerini, İl Özel İdaresi yetkililerini, muhtarları dinliyoruz…
Makineli tüfek gibi alayı, “Köy yolları da köy yolları”.
Fırsat kalırsa…
İçme suyu.
Zaman genişse…
Kanalizasyon.
Kırsalda spor, kültür, eğitim…
Kel alaka.
Varsa yoksa asfalt…
Şimdi yeni merak “beton”.
Kırsalı yakından tanımasam…
Yetkililerin ve siyasilerin tariflerine bakıp “Paris” sanacağım.
Köy okulunda boya kovasından basketbol potası vardı…
Harbisiyle değiştirmeyi bırak, koruyamadık bile.