Dün günlerden bir “engelliler günü” daha idi, ilgili sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve bir araya geldikleri kamu yetkilileri cümleten mangalda kül bırakmamışlardır muhakkak, meydanda kafaya takacak zerre dert keder kalmamıştır eminim…
Nasılsa lafla peynir gemisi yürütmekte üstümüze yok.
Dün bir çok toplantıda engelli bireylerin namına dünya baştan aşağı kim bilir kaç defa bir uçtan diğer uca kurtarılmıştır?..
Her mikrofonu eline alan “engelsiz”, söze “Hepimiz engelli adayıyız” diyerek girip bu mevzuyu ne kadar yakın ve derinden kavradığını ayan beyan etmiştir.
“Engelli adayı” olmasa…
Kılını kıpırdatmayacak çünkü.
Tüyo vereyim mikrofon dostlarına…
Engelli bireylerin en ifrit oldukları ifade “Hepimiz engelli adayıyız” cümlesi, duyduklarında sinir küpü oluyorlar.
Evvel zamanda “engelli-engelsiz” ayrımı yoktu, bedensel yahut zihinsel dezavantajlarına bakılmaksızın her birey toplumsal hayattaki yerini öyle ya da böyle alıyordu…
Zamanla bir hak alma mücadelesi olarak engelli mücadelesi doğdu, gelişti, günümüzde esaslı bir muhalefet kesimi halini aldı.
“Muhalif” dedimse elbette iktidar karşıtı anlamında değil, yerleşik “engelsiz” kültüre karşı tastamam…
Engelsizler dünyanın komple kendilerinin olduğunu düşünüyorlar çünkü.
Misal…
İki defa yazdım, hiç sonuç alamadım, yaklaşık 100 metre uzunluğundaki sarı renkli engelli yolu inşaat bariyerinin altında kalmış durumda şehrimizin göbeğinde. Kaç hafta oldu, inşaat sahibinden zaten vazgeçtim de, ne belediye ne de valilik kılını kıpırdatmadı iyi mi?
Başka hiçbir örneğe gerek yok…
Şehrin göbeğinde metrelerce engelli yolu özel firma tarafından kapatıldıktan sonra, kimse çıkıp da engelli haklarından bahsetmesin.
Dahası…
Engelli haklarını çatır çatır dile getiren bir sivil toplum kuruluşu var mı ilimizde? Engelli vatandaşlarımızın hallerini, çıkmazlarını, aşamadıklarını haykıran bir Allah’ın kulu örgüt var mı? Bizdeki engelli temsilcilerine bakılırsa Kastamonu bu alanda 10 numara.
Dün engelliler günlerinden biriydi…
Dünyayı kurtarmışızdır lafla.
- ••
Not:
Geçtiğimiz hafta Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı şehrimize geldi, partisinin tüm yurtta yürüttüğü “sosyal” içerikli projenin ilimizdeki uygulamasını hayata geçirdi…
Çeşitli kesimlerden konukların işbirliği ile.
Parti toplantısına konuyla ilgili il müdürü bürokratın katılması ayrıca güzel bir gelişme, ne güzel “siyaset-devlet” el ele, ayrı gayrı yok, iç içe…
Katılmayan devlet amirlerini ayıpladım açıkçası.
Toplantının protokol konuşmaları harici basına kapatılmış…
Devlet sırrı olacak ne konuşuldu acep?
“Sosyal politika” mevzusunun içine dezavantajlı kesimlerin bin bir dertleri giriyor…
Kadın, sağlık, eğitim, engelliler, yoksulluk vs.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı hanımefendinin ilimizde yakın vakitte yaşanan kadın cinayetinden haberi var mıydı acaba?..
Kendisine sığınan kadını devletimizin koruyamadığından.
Sığınma evinde kalan kadın Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nün kapısı önünde kurşunlanarak can verdi malumunuz…
Devlet, kadını koruyamadı.
Önce bu konu ile yüzleşmeli Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı hanımefendi…
Sonra iş “dostlar alışverişte görsün” faaliyetine gelir.