İstanbul’da Kastamonu tanıtım günlerinin 11’incisi büyük coşkuyla yapıldı, binlerce İstanbullu Yenikapı etkinlik alanına koştu, hemen hepsi katıksız Kastamonu ürünlerini üreticilerinden alma şansına sahip oldu, sanatçılarımızla türkülerimizle İstanbul’a ardımızda eşsiz bir tat bıraktık!
Bin bir curcuna Kastamonu Salı Pazarı bile fersah fersah ardında kaldı ki İstanbul etkinliğimizin gerisini siz düşünün artık.
Girişi 1 TL olan tuvaletler son 3 gün boyunca beleşti, masraf oluyor derdiyle işkembeyi sıkmaya gerek kalmadı, ihtiyaç vuku olduğunda tuvalet emre amadeydi…
Ayna koymamışlar ne diyeyse, saç taramak sıkıntı oldu.
Otopark 5 gün boyunca bedavaydı…
Her iki işletmeyi bedelsiz hizmete razı eden KAS-DER, teşekkürü hak ediyor kuşkusuz.
Etkinlik alanı olarak Yenikapı, “sağlıklı yaşam” namına müthiş bir seçim olmuş…
Vasıtası olmayanlar toplu taşıma araçlarından indikten sonra uzun bir yürüyüş gerçekleştirmek zorunda kaldıklarından, epey kalori yaktılar. Özel vasıtası ile gelenler ise trafikte kilitli kalıp kendin pişir kendin ye “öfkeli kontrolü” seansı yapmanın tadını yaşadılar.
İstanbul’un her yeri tanıtıma yönelik Kastamonu afişleri ile donatıldığı için olsa gerek kimi ziyaretçiler karşı yakada aynı tarihlerde yapılan “Ardahan Günler” ile karıştırdılar bizimkini…
Gelince aydılar.
Kaç ulusal televizyon kanalının çekim yaptığı belli olmadı…
Gazeteciler hücum etti.
Tanışıklar telefonla hasret giderdi…
“-Abi Yenikapı’dayım, gelsene”, “-Birader, orası dünyanın öbür ucu nasıl gelelim?”, “-Çoluk çocuk nasıl abi, yengeye selam”, “-Eyvallah gözüm”.
Yenikapı’yı çevreleyen mahallelerde yaşayanlar asıl faydasını gördüler Kastamonu tanıtım günlerinin…
Pazar ayaklarına gelmiş oldu.
Tarih seçimi zaten on numaraydı…
İlk 2 günkü yağmur ve rüzgar sonbaharın tüm tadını katılımcılara bir güzel yaşattı ki sormayın. Aslında kışa denk getirilse daha anlamlı olabilirdi, stant önlerinde teneke içinde gazete kağıtları ve odun parçaları ile ateş yakılır, dumanı İstanbul semalarını sarardı.
Esnaf rekoru kırıldı…
Stantlar yetmedi, ziyaretçilerin dinlenmeleri için yol ortalarına konulan masa sandalyeler bile stant oldu. İki çuval sarımsak, bir terazi yetti Kastamonu’yu tanıtmaya.
Meğer ne girişimci milletmişiz, misal adam Kastamonu’da sıva ustası, İstanbul’da baktık olmuş sana erkek kuaförü…
Mevzu Kastamonu tanıtımı olunca, her şekle girmek teferruat kalıyor haliyle.
Az da olsa bazı esnaflarımız duble girişimci çıktılar…
Meslek odalarından bedavaya aldıkları stantları para ile İstanbullu esnaflara satarak çayın taşıyla çayın kuşunu vurdular.
Taşköprü Sarımsağı kilogramı 5 TL’den alıcı buldu…
E meşhur ne de olsa, bu kadar pahalı olması normal.
Kastamonu imalatı eşek sütünden krem satışa sunuldu…
Maşallah yaramadığı bir şey yok.
Peynir vilayetiymişiz de haberimiz yokmuş…
İstanbul toptancılar sitesinde peynir kalmadı.
Etkinlik boyunca Kastamonulu ses sanatçıları sahne aldı…
“Entarisi dım dım yar” türkümüz en çok tercih edilen olurken, ikinci sırayı diğer bir Kastamonu türküsü olan “Erik dalı gevrektir” aldı.
Davul ve zurna ile kemane hala kulaklarımda çınlıyor…
İlaç tedavisi ile geçer de, operasyon gerektirmez umarım.
Vesselam hedefleri aşan bir etkinlik…
Aman sıkı duralım, Kastamonu’ya İstanbullu yağar artık.
- ••
Not:
Kastamonu Valiliği’ne, Kastamonu Belediyesi’ne, KATSO’ya ve KESOB’a sesleniyorum…
Yeter artık son verelim “tanıtım etkinliği” adıyla yapılagelen bu mezbeleliğe.
İsteniyorsa…
Yılın belli dönemlerinde aynı organizasyon İstanbul’un farklı alanlarında “Kastamonu Pazarı” adı altında yapılsın, isteyen esnaf katılsın, isteyen kurum ve kuruluş destek versin.
Ama bu yapılan Kastamonu tanıtımı değil…
Verilen emeğe, dökülen paraya, cümleden kendimizi kandırmamıza yazık.