“Modern buğday hibrit olduğu için yüzde 60 ile yüzde 80 oranında gluten var. Bu gluten ekmeği çok tükettiğimiz için bizi hastalandırıyor. Bu nedenle siyez buğdayının tüketiminin arması lazım. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının da bu konuda çiftçiyi teşvik etmeli”
“Ben Amerika’da 12 yıl çalıştım. O sıralarda bir kalp profesörü olarak araştırmalar yapıyorum, küçük bir kitap aldım orada bütün tahıllar anlatılıyordu. Amerikan kitabında dünyanın en sağlıklı buğdayının siyez olduğu yazıyordu. Ama siyezin Kastamonu’da veya Türkiye’de olduğu yazmıyordu. Buna çok sinirlenmiştim”.
İhsangazi Siyez Festivali, ünlü profesör Canan Karatay’ın katılımıyla gerçekleşti.
Haracoğlu Mesire Alanı’nda düzenlenen festivale Vali Yardımcısı Ahmet Ertürk’ün yanı sıra İhsangazi Kaymakamı Ömer Faruk Canpolat, Azdavay Kaymakamı Abdullah Huzeyfe Çakmak, Küre Kaymakamı Fatih Kayabaşı, İhsangazi Belediye Başkanı Zühtü Danacı, Azdavay Belediye Başkanı Osman Nuri Civelek, Baro Başkanı Av. Mehmet Çiftçi, 22. Dönem Kastamonu Milletvekili Musa Sıvacıoğlu, İGM üyeleri ile çok sayıda kurum amiri ve vatandaşlar katıldı.
İhsangazi’de yaklaşık 12 bin dekar alanda ekilen ve buğdayın atası olarak bilinen Siyez Buğdayı için düzenlenen festivalin açılışında konuşan İhsangazi Belediye Başkanı Zühtü Danacı, “İlçemizde binlerce yıldır ekimi yapılmakta olan siyez, bir ekim kültürü halinde bugüne kadar gelmiştir. İnsanların ekonomik seviyeleri arttıkça daha doğal beslenmeye doğru yönelmekte ve siyez ön plana çıkmaktadır. Artık İhsangazi’nin sembol ürünü siyez Türkiye gündeminde ve hepinizin gayretiyle çok daha değerli aşamalara geleceğine inanıyorum” dedi.
İhsangazi Kaymakamı Ömer Faruk Canpolat ise “Siyez buğdayımız 12 bin yıldır üretimi yapılarak burada medeniyet kurmuş toplulukları kalkındıran en kıymetli unsurlardan bir tanesi olmuştur. Siyez buğdayının yakın gelecekte hak ettiği yeri kazanacağını hepimiz görebiliyoruz” diye konuştu.
Prof. Dr. Canan Karatay ise siyez üzerine gerçekleştirdiği söyleşide katılımcıların sorularını cevapladı.
Karatay, “Ben Amerika’da 12 yıl çalıştım. O sıralarda bir kalp profesörü olarak araştırmalar yapıyorum, küçük bir kitap aldım orada bütün tahıllar anlatılıyordu. Amerikan kitabında dünyanın en sağlıklı buğdayının siyez olduğu yazıyordu. Ama siyezin Kastamonu’da veya Türkiye’de olduğu yazmıyordu. Buna çok sinirlenmiştim” dedi.
İhsangazi’nin siyez buğdayı üretim merkezi olduğunu, siyez buğdayı tüketiminin artması gerektiğini dile getiren Karatay, “Modern buğday hibrit olduğu için yüzde 60 ile yüzde 80 oranında gluten var. Bu gluten ekmeği çok tükettiğimiz için bizi hastalandırıyor. Bu nedenle siyez buğdayının tüketiminin arması lazım. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının da bu konuda çiftçiyi teşvik etmeli” diye konuştu.
İnsanların kimyasallardan uzak durması gerektiğini vurgulayan Karatay, şöyle devam etti:
“Vücuda kimyasallar yada işlenmiş maddeler girdiğinde vücutta tepki meydana geliyor çünkü bizim hücrelerimiz bunları tanımıyor. Onun için düşük yoğunluklu bir mücadele devam ediyor. Diyelim ki bu mücadele küçük bir çocukta başlıyor ama hastalık 40’lı veya 50’li yaşlarda çıkıyor. Bunun kökünde yanlış beslenme, doğallıklardan uzaklaşmakta yatıyor.”
Yanlış beslenmenin ciddi sorunlar doğurduğuna işaret eden Karatay, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Babamda kalp var bende de olacak, annemde kanser var bende de olacak diye bir şey yok. Bu hastalıkların hiçbiri genetik değil. Hepimizde kanser genleri var ama bunlar uykuda. Bunları yanlış beslenmeyle, toksik tüketmeyle, modern buğday tüketmeyle uyandırdığımız zaman birinde akciğer, birinde meme birinde başka bir kanser yapıyor.”
Buğdayda bulunan glutenin bağırsaklarda zararlı bakterilerin üremesine sebep olduğuna işaret eden Karatay, şunları söyledi:
“Bağırsaklarımızda bulunan küçük tüyler bizi zararlı maddelerden korurken gluten bunları öldürüyor. Bu nedenle doğal beslenmeliyiz. Evde yapılan yoğurtlar, doğal meyvelerden yapılan sirkeler tüketmeliyiz. Kurtlu elmalardan yapılan sirkeler tüketmeliyiz. Kurtlar bizden daha akıllı, ilaçlı hiçbir şey yemez.”
Karatay, yün tüketiminin önemli olduğunu da aktararak şunları kaydetti:
“Modern hayat, modern yataklar çıktıktan sorar hanımların, beylerin ağrılar arttı. Modern yataklar ağrı sebebi. Vücuda uyuyormuş, uymuyormuş inanmayın. Tabii en güzelini alabilirsiniz alın ama onun üstüne yünden yapılan saf battaniye sereceksiniz. Yün yorgan ve yün yastıkta yatacaksınız.”
Halk oyunları gösterisi ile devam eden programda yemek yarışması da düzenlendi ve siyez bulguru ile yapılan yemekler juri üyeleri tarafından değerlendirilerek dereceye giren yarışmacılara protokol üyeleri tarafından hediyeleri verildi.
Festival kapsamında Vali Yardımcısı Ahmet Ertürk’le birlikte Prof.Dr. Canan Karatay, siyez ekimine katılarak tohumları toprak ile buluşturdular.
Programda son olarak siyezin şu anki konumuna kavuşmasında büyük pay sahibi olan gazetemiz köşe yazarı Mustafa Afacan tarafından işletilen su değirmeni yerinde incelenerek, siyez bulguru işleniş aşamaları, siyez unu üretimi ve tarihi su değirmeni işlevi hakkında bilgi alındı.
Haber Servisi ve AA