Yerel gazeteleri incelediğimizde son 135 yılda en çok öne çıkan konunun yol olduğu görülüyor. Bunca zamana rağmen aynı sıkıntılar bugün de devam ediyor.
Tünelle birlikte Ilgaz yolu rahatladı. Baraj nedeniyle şimdi yenisi yapılıyor. Safranbolu yolu kronik bir hikâye; Tosya yolu hepten berbat.
Biliyorsunuz, geçenlerde İnebolu yolu ihale edildi, belki şantiye de kuruldu. Yüklenici firmanın gücü ve iş tecrübesi biliniyor. Ağlı kavşağından ileride toplam 40 kilometre inşaat var. Yol bittiğinde 40- 45 dakika içinde İnebolu’ya ulaşacağız. Uzatmayalım; her ne kadar yüz yıllık hikâye olsa da başlanmış iş bitmiş sayılır, buna sevinelim.
Kastamonu ile birlikte Sinop, Bartın ve Zonguldak illerine asıl fayda sağlayacak olan sahil yoludur. Hopa’dan Sinop’a kadar geldi, tıkandı. Şimdi Bartın yönünden gelen bir yol var ama yavaş ilerliyor.
Doğanyurt yolunu biraz biliyordum; geçen hafta Abana üzerinden İnebolu’ya geçtim. Gariptir, çalışmaları görünce üzüldüm; devletin parasına yazık oluyor. Yol kenarlarına kale gibi yüksek duvarlar örülüyor, deniz kıyısına tahkimatlar yapılıyor ama tabanda bir iyileşme yok.
Önceki yıllarda İnebolu’nun Göller mıntıkasında kaymayı önlemek için uzun ve yüksek bir duvar örülmüştü. İki sene sonra işe yaramadığı görüldü; bu kez beton kazıklar çakıldı, yamaçlara demir kondu, çimento püskürtüldü. Orada harcanan demir, İnebolu’nun on yıllık ihtiyacını karşılar.
Diyeceksiniz ki bu çalışmaların nesine itiraz ediyorsun? Söyleyeyim; bunlar gelip geçici, boş işler. Devletin parasına yazık. Ne yaparsanız yapın yol iyileşmiyor; yine dar, virajlı ve tehlikeli. Peki çare ne? Tekniğine uygun sahil yolunu bir an önce yapmak. Her sene bakım, onarım, asfalt, duvar, beton kazık, kıyılarda tahkimat, menfez, kanal yapıyoruz ama hiçbir işe yaramıyor. Verilen emeğe mi, haracanan paraya mı acıyalım?
Kastamonu, Sinop, Bartın ve Zonguldak gazeteleri sahil yolu konusunu sürekli gündemde tutmalı; halkın ilgisi çekilmeli. Bir kere yazmakla olmaz. Maalesef biz bir kez yazıyoruz sonra vaz geçiyor veya unutuyoruz. Batı Karadeniz Bölgesi her geçen gün eriyor. Unutmayalım ki, bu yol Türkiye için, turizmimiz için bir prestij meselesidir.
Öncekiler bir yana, 1912’de yazılmış iki yazı ilgimi çekti; biri İnebolu, diğeri Safranbolu yoluyla ilgili. Yer darlığından İnebolu yolu için yazılanı seçtim. İnebolu yolu önce genel bütçeye dahil edilmiş, sonra çıkarılmış. Onun parasıyla Daday, Eflâni üzerinden Amasra’ya, limana ulaşmak düşünülmüş ama netice alınamamış. Yazıdan anlaşıldığına göre paralar da boşa harcanmış. Fazla uzatmayalım; yazıyı okuyalım:
“Doksan kilometreden ibaret olan İnebolu- Kastamonu tarikinin ehemmiyeti ve hayat-ı ticaret ve iktisâd-ı memlekete bahşettiği fevâit ve menâfiin derecât ve mahiyeti pîş-i nazar-ı dikkat ve itinaya alınarak vaktiyle tarik-i umumiye meyanına bilidhal o suretle bu yolun gayet muntazam ve esaslı bir hale ifrâğı mukarrer olduğu halde, muahharen bundan sarf-ı nazarla tarik-i hususiyeden ad ve onun yerine Kastamonu, Daday, Eflâni’ye uğrayarak Amasra’ya müntehi olmak üzere inşası mutasavver tarik, tarik-i umumiye meyanına vaz’ edilmiş idi.
Filvâki Amasra’da mevcut inşa ve ikmali derdest olan limandan istifade edilmek lüzumuna göre, o yolun da ehemmiyeti derkâr ise de bu yol, vilayetin yegâne iskelesi bulunan ve bir taraftan da liman ameliyatına devam olunan mezkûr İnebolu tarikini ehemmiyetten asla iskat edemeyeceği gibi, bunca fedakârlık vücuda getirilerek elyevm baştan başa muhtac-ı tamir görülen şu yolun velev pek nâkıs olsun tamirine tarik-i vilayet tahsisatının bittabi kifayet edemeyip az zaman sonra şoseden eser kalmayacağı derkâr olduğundan alelhusus tarik-i umumiye meyanına bırakılan Kastamonu, Kengırı, Ankara tarikleri bir hatt-ı müstakim üzere olup bunun mebdeini İnebolu kasabası teşkil ettiği meydanda bulunduğundan, her halde İnebolu tarikinin tarik-i umumiye meyanında ibkası lüzumunu nazar-ı takdir ve im’âna alan zât-ı âli-i vilâyetpenâhi, keyfiyeti Nafıâ Nezâret-i celilesine iş’ar buyurmuşlar idi. Bu kerre istibşar eylediğimize göre, zikr olunan Kastamonu-İnebolu tarikinin elyevm tarik-i umumiye meyanında bulunduğu cevaben izbar buyurulmuştur. Şu hale göre İnebolu yolunun az zaman zarfında gayet metin ve rasin bir surette tanzimiyle ikide birde dehşetli masraf ihtiyarına ve bu yüzden hazinenin ızrarına mahal kalmayacağına mutmain olarak şimdiden beyan-ı şükran-ı vefir ve İnebolu’nun bu babdaki tezahürat-ı memnuniyetkârilerine tamamıyla iştirak eyleriz. “
Son cümleler dikkatinizi çekmiştir sanırım. Yol gayet sağlam, dayanıklı olacakmış. Bu yapılırsa ikide birde masraf olmayacak, hazine de zarara uğramayacakmış. Günümüzdeki yol iyileştirme çalışmalarının o zaman da yapıldığı, ancak bir işe yaramadığı, boş yere hazinenin zarara uğradığı açıkça belirtilmiş. Aradan 105 yıl geçti, değişen bir şey yok bizim kuzey cephesinde. Bugünkü palyatif çalışmalar, netice itibarıyla devlete daha pahalıya mal oluyor.