“Her Kastamonulu’nun kaybı”
Dr. Atıf Uğurlu, savunmasında, açmaya çalıştığı yeni hastanenin FETÖ operasyonu olduğunu iddia ettiği bu davayla batırıldığını belirtti ve “O hastane yalnız benim hayalim değil, ben paranın peşinde değilim. Ama bu hastane benim dördüncü çocuğum olmuştur ve oranın kaybı her Kastamonulunun kaybıdır. Ulusal bir kayıptır” dedi.
“Zanlı olarak ölmek istemiyorum”
Dr. Ahmet Zafer Ergün, “Hayatımı devletime adadım. 66 yaşında ise devletimi soymak suçlamasıyla hapse atıldım. Uyuyamıyorum, zanlı olarak ölmek istemiyorum” derken, Op. Dr. Metin Bak da, “Bugün olsa yine o imzaları atarım. Bize para aldınız diyorlar, kimden, ne zaman para almışız? İnanın artık sıkılıyorum” ifadesini kullandı.
Özel Uğurlu Hastanesi Sahibi Dr. Atıf Uğurlu ile hastanenin bazı doktorları, sağlık görevlileri, ambulans şirketi sahibi, sürücüsü ve bir de bürokratın yargılandığı ‘Diyaliz Davası’na dün Kastamonu Adliye Sarayı’nda görülen duruşma ile devam edildi. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklardan Atıf Uğurlu, Ahmet Zafer Ergün, Mehmet Binici ve Metin Bak katıldı.
Mahkeme heyeti duruşmada önce sanıkların daha sonra ise avukatların görüşlerini aldı.
Dr. Atıf Uğurlu:
“Suç duyurularım sümen altı”
Dr. Atıf Uğurlu yaptığı savunmasında, tutuklandıkları tarihte FETÖ operasyonuna kurban gittiklerini tahmin ettiklerini, ancak dillendirme olanağı bulamadıklarını kaydetti. Geçen sürede ülkemizdeki gelişmelerin kendilerini doğruladığını ifade eden Dr. Uğurlu, FETÖ ile ilgili iddialarını savcılığa taşıdığını kaydederek, “Bir başka savcılıkta şu anda. 2,5 senedir benim suç duyurularım, dosyalarım sümen altı” iddiasını dile getirdi.
“Dördüncü çocuğumdu”
Tutuklu kaldığı dönem hakkında da değerlendirmede bulunan Dr. Uğurlu, “78 günlük tutukluluk sürecinde, o günün rakamlarıyla yaklaşık 80 milyon tutarındaki uluslararası standartlardaki bir hastane batırılmıştır. 5 yıldan beri o batan hastanenin yeniden açılması için çalışıyoruz. O hastane yalnız benim hayalim değil, ben paranın peşinde değilim. Bana şu an eşimin bankadan aldığı emekli maaşı yeter. Çocuklarımın da ihtiyacı yok çok şükür. Ama bu hastane benim dördüncü çocuğum olmuştur ve oranın kaybı her Kastamonulunun kaybıdır. Ulusal bir kayıptır” dedi.
Op. Dr. Metin Bak:
“Sıkılıyorum artık”
Diyaliz davası sanıklarından Op. Dr. Metin Bak ise yaptığı savunmasında şöyle konuştu: “O hastalar diyaliz hastasıydı. Bugün olsa yine o imzaları atarım. Bize para aldınız diyorlar, kimden, ne zaman para almışız? İnanın artık sıkılıyorum. Beraatımı istiyorum”.
Dr. Ahmet Zafer Ergün:
“Zanlı olarak ölmek istemiyorum”
Dr. Ahmet Zafer Ergün yaptığı savunmada “Hayatımı devletime adadım. 66 yaşında ise devletimi soymak suçlamasıyla hapse atıldım. Uyuyamıyorum, zanlı olarak ölmek istemiyorum” diye konuştu. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) müfettişinin raporu doğrultusunda tutuklandıklarını, ancak o ismin FETÖ’den ihraç edildiğini hatırlatan Dr. Ergün; “Aleyhimize rapor hazırlayan Adli Tıp Kurumu’ndaki 5 kişiden 4’ü ya ihraç edildi ya da tutuklandı. Hastane açıldı diye bizi tutukladılar, yoksa tutuklamayacaklardı” dedi ve “Biz o güne kadar hırsız değildik de o gün mü hırsız olduk?” diye sordu.
İki davanın birleştirilmesine itiraz
Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin, sanıklardan birinin Sinop’ta süren dava dosyasını diyaliz dosyası ile birleştirilmesi yönelik aldığı karar sanık avukatlarının itirazına neden oldu. Sanık avukatları iki davanın birleştirilmesi halinde 5 yıldır sürmekte olan davanın sonuçlanmasının zaman alacağını ifade ettiler.
Mahkeme heyeti sanıkları ve avukatları dinledikten sonra verdiği aranın ardından yaptığı değerlendirmede, duruşmaya 8 Kasım günü saat 13:30’da devam edileceğini açıkladı.