• Yeni öğretim dönemi öncesinde Vali Yaşar Karadeniz başkanlığında “Okul Güvenliği” toplantısı düzenlendi. Yeni dönemde her okulun bir emniyet personelinin olacağını belirten Vali Karadeniz, bu görevlilerin yöneticilerle belli periyoktlarla toplantı yapıp, sorun ve aksaklıkları tutanakla ilgili birimlere ileteceğini açıkladı.
• Okul kameralarının Kent Güvenlik Yönetim Sistemleri’ne entegre edileceğini de söyleyen Karadeniz, alınacak önlemlerin yazılı plana bağlanacağını, usulen cevap verme mantığını kabul etmeyeceğini vurguladı, ayrıca öğrenci servisleri, idareci ve öğretmenlerin davranışları ile devamsızlık konularında da açıklamalarda bulundu.
Yeni eğitim öğretim dönemi öncesi İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan “2017-2018 Eğitim-Öğretim Döneminde Okulların Çevresinde Alınacak Güvenlik Tedbirleri” genelgesi kapsamında tüm illerde eş zamanlı düzenlenen “Okul Güvenliği” toplantısı Kastamonu’da Vali Yaşar Karadeniz başkanlığında gerçekleştirildi.
Halk Eğitim Merkezi salonunda yapılan toplantıya, Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Kastamonu İl Jandarma Komutanı Albay Metin Özbek, Özel İdaresi Genel Sekreteri Tahir Zafer Karahasan, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Seyit Aydın, Emniyet Müdürü Metin Turgay Karabulak, Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürü Erdoğan Akbıyık, Milli Eğitim Müdürü Cengiz Bahçacıoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Abdullah Savaş’ın yanı sıra okul müdür ve idarecileri ile öğrencilere servis hizmeti verecek kooperatiflerin başkan ve üyeleri katıldı.
Her okulda bir emniyet personelinin “Güvenli Eğitim Koordinasyon Görevlisi” sıfatıyla görev yapacağını belirten Vali Yaşar Karadeniz birinci derecede öncelikli okullarda güvenli eğitim koordinasyon görevlisinin okul yöneticileri ile haftada en az bir kez, diğer okullarda da 15 gün de bir toplantı yapıp yaşanan sorun ve aksaklıkları tutanakla Çocuk Şube Müdürlükleri yada Büro Amirliklerine göndereceğini açıkladı.
Güvenlik kamera sistemi olmayan okulların bu sisteme kavuşturulacağını ve okullardaki güvenlik kamera sistemlerinin Kent Güvenlik Yönetim Sistemlerine (KGYS) entegre edileceğini belirten Vali Yaşar Karadeniz, özellikle öğretmenlere önemli görevler düştüğünün altını çizdi.
Yeni eğitim öğretim döneminde tüm tedbirlerin yazılı bir plana bağlanacağını ve bu konuda yapılacak yazışmalara usulen cevap verme mantığını kabul etmeyeceğini belirten Vali Karadeniz, toplantıda şunları söyledi:
“Daha önce çalıştığım birçok yerle kıyasladığımda Kastamonu olarak bu konuda oldukça iyi bir durumdayız. İlimizin özellikle dışarıdan göç almamış olması ve kendi geleneksel yapısını koruyor olması bize bu konuda büyük bir avantaj sağlıyor. Fakat yine de hiç sorunumuz yok değil. Elbette var ve eğer bunlarla mücadele etmezsek, bizde o büyük sorunlu iller arasına katılma adayı oluruz. Dolayısıyla o sorunları daha küçükken ele almak, irdelemek ve onları bitirmek ana hedefimiz olmalı. Yeni eğitim öğretim döneminde alınacak tüm tedbirler yazılı bir plana bağlanacak. Bu ilin ortak bir okul güvenliği planı olacak ve bu plan, paydaş tüm kurumlara yazılı olarak tebliğ edilecek. Ayrıca uygulanıp, uygulanmadığı da denetlenecek. Tabii ki; günlük yaşam içerisinde yeni gelişmeler olabilir, yeni tedbirler alınması gerekebilir. Bu yeni gelişmelerde plana dahil edilerek ilave önlemlerin uygulanmasına mutlaka başlanacak. Bu konuda yapılacak yazışmalarda kesinlikle “usulen cevabımızı verelim” mantığı ile hareket etmeyeceğiz. Sonuç alıcı olacağız. Yani gerçekten yaptığımız işin amacına uygun olmasına ve neticeye yönelik ilerlemesi için çalışacağız. Tedbirler alınmadan önceki durum ne idi, alındaktan ve uygulandıktan sonra ki durum ne onu ölçeceğiz. Çok çalışılmış olabilir ama çalıştığımız kadar da yol ve sonuç almaya bakacağız.”
“SERVİSLER HABERSİZ DENETLENECEK”
Servis hizmeti veren kooperatiflere ve servislerde görevli şoförlere de büyük görev düştüğünün altını çizen Vali Karadeniz, “Tüm servis araçlarıyla yapılacak olan şartnamelere mutlaka ve mutlaka özel hükümler konularak, belli olumsuz davranışlara meyilli olan kişilerin servis şoförü olarak çalışmasının önü kesilecek. Şiddete meyilli olan, ağzı küfüre alışmış olan, çeşitli sebeplerden sabıkası bulunan kişilere kesinlikle çocuklarımızı teslim etmeyeceğiz. Eğer gerçekten hak ediyorsa orada ona bir görev verilecek. Eğer hak etmiyorsa orada bulunmayacak. Yine servis araçlarının teknik donanım eksiği varsa bunlar, emniyet ve jandarma ekiplerimizce mutlaka takip edilecek, Denetimler habersiz ve düzensiz olacak” diye konuştu.
“İYİ ROL MODELİ OLMALIYIZ”
Okul öğretmenlerinin ve idarecilerinin öğrencilere iyi rol model olmaları gerektiğini de belirten Vali Karadeniz, “Biz her türlü imkanı sağlıyoruz ama öğrenciler sadece söylediklerimize değil, biraz da bizlerin eylemlerine bakarlar. Yani rol model olarak alırlar. Bir öğretmen öğrencisine sigara içmemesini söylerken, hemen arkasından bahçede sigara içmeye başlarsa o çocuk üzerinde hiçbir etkisi olmaz. Onun için iyi bir rol model olacağız. Ben sigarayı iki meslek mensubunun eline hiç yakıştıramıyorum. Bunlardan birisi öğretmenlik diğeri de din görevlilileri. Birisi bu dünya için bizleri eğiten insanlar, diğeri öbür dünya için bizleri eğiten insanlar. Bunların ve özellikle öğretmenlerimizin sigara dahil her türlü olumsuz davranışları, en azından çocukların yanında yapmamaları gerekir” dedi.
“ÖĞRENCİ ODAKLI ÇALIŞACAĞIZ”
Özellikle öğretmenlerin okul değişikliği taleplerinde titiz olacaklarını, hiç bir öğrenciyi öğretmensiz bırakmamaları gerektiğini belirten Vali Karadeniz, “Öğrenci odaklı çalışacağız. Yani bizim hedefimiz öğrenciler. Onları topluma kazandırmak ve büyüdüklerinde kendi ayakları üzerinde duran yetişkin; devlet için, millet için, ailesi için üretken bireyler yetiştirmektir. Bu şu demektir; Herhangi bir işlem yaparken, öğrencinin gözüyle bakacağız ve ona göre talepleri değerlendireceğiz. Bir okulda üç sınıfın dersine giren bir matematik öğretmenini sadece onun sorununu çözmek için başka okula alırsak 90 öğrenciyi öğretmensiz bırakmış oluruz. Dolayısıyla, bu tip taleplere kesinlikle ve kesinlikle sıcak bakmayacağız. Sayın bakanımız Süleyman Soylu’nun birebir tabiriyle söylüyorum; “Şu, şunun adamı. Öbürü, öbürünün adamı gibi bir uygulamanın içine kesinlikle ve kesinlikle girmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“DEVAMSIZLIK ÇİZELGESİNE SADIK KALINACAK”
Okul güvenliği denildiğinde öğrencilerin devamsızlığının da önemli bir konu olduğunu belirten Vali Yaşar Karadeniz, okul müdürlerinden bakanlık tarafından hazırlanan devamsızlık çizelgesine sadık kalmalarını istedi.
Veliyle karşı karşıya gelmemek için bu uygulamayı göze alamayan okul müdürünün görevi bir başkasına bırakması gerektiğini belirten Vali Karadeniz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öğrenci bizim için ana odak noktasını teşkil edecek ve biz, öğrencinin başarısı ve insani gelişmine odaklanmış olacağız. Tabii okul güvenliği denilince, devamsızlıklarda önemli. Daha önceki görev yerlerimde karşılaştığımız konuların başında devamsız öğrencilerin, okula devam eden öğrencileri rahatsız etmesi geliyordu. Böyle başlar, sonra uyuşturucuya bulaşır, daha sonra da diğer suçlara bulaşır ve hem okulların güvenliği açısında hem de toplumun güvenliği açısından o kişi problem haline gelir. Onun için, devamsızlıkla bire bir olarak muhakkak mücadele edeceğiz. Milli Eğitim Bakanlığının bununla ilgili yapmış olduğu bir düzenleme var. Zaman çizelgesine bağlı bir düzenleme… Devamsızlıkla ilgili o çizelgeye bağlı kalacağız ve o tedbirleri zamanında uygulayacağız. Eğer bir okul müdürü ben bunu yaparsam veliyle karşı karşıya gelirim diye düşünüyorsa onu göze alabilen bir başka okul müdürüne görevi bırakmak zorundadır. Bunu da açıkça söyleyeyim. Neticede bizim için önemli olan o çocuğun kazanılması. Devamsızlığın birinci nedeni akademik başarısızlık yani çocuğun derslerde ki başarısızlığı. O zaman, devamsızlığı önlemek istiyorsak o akademik başarısızlıkla da mücadele etmek zorundayız. Burada da görev daha çok rehber öğretmenlerimize ve rehberlik araştırma merkezlerimize düşüyor. Bir çocuk başarısız ise mutlaka bir nedeni var ve bu neden tespit edildiğinde eğer IQ ile ilgili bir sorunu yoksa mutlaka bu başarısızlık giderilebilir. İşte bu yolları uygulayarak o çocuğu diğer öğrencilerin seviyesine yaklaştırmak ve okula devamını sağlamak zorundayız. Yine bir başka sebebi ailedir. İkinci sırada da aile yer alıyor. Anne ve baba, çocuğun okula devam etmesini istemiyor. Buna rağmen biz devam etmesini sağlayacağız. Çünkü devletin görevi, gerektiğinde o çocuğu anne ile babasına karşı da korumaktır. Onun için “annesi ile babası istemiyor, ben ne yapayım” diye bir düşünce olmayacak.”