Kamu, özel sektör ve sivil toplum örgütlerinin işbirliği sayesinde ülkemizin turizmde parlayan yıldızı haline gelen ilimiz, geride bıraktığımız 10 günlük Kurban Bayramı tatilinde yerli ve yabancı turist kafilelerinin akınına uğradı…
Otellerimiz boş kaldı.
Uçaklarla, tur otobüsleriyle, özel araçlarıyla, kamyonlarla, bisikletlerle…
Eşi dostu, çoluğu çocuğu kapan soluğu Kastamonu’da aldı.
İğne atsan yere düşmeyecek, insan kalabalığından nefes alınmayacak bir şekle bütündü bayram boyunca şehrimiz…
İleriki yıllarda turist kotası tedbiri gündeme gelebilir.
Tatilin 10 güne çıkması, turizm firmalarının yüzünü tamamen şehrimize döndürmelerine yol açtı…
Antalya boşaldı, Kastamonu taştı.
Şöyle bir sorun oldu sadece…
İlimizin turizmdeki füze hızıyla yükselişini gören hem turizm firmaları hem de perakende turistler “Nasıl olsa Kastamonu’daki yekun oteller daha aylar öncesinde rezerve edildiği için yer bulamayız” düşüncesiyle şehrimizde konaklamadılar.
Sormadılar bile resepsiyona telefon açıp “Yer var mı?” diye…
Çakılı olduğu malum.
Hal böyle olunca…
Otellerimiz boş kaldı iyi mi?
Daha ayak basmadan, şehrimizdeki bayram hareketliliğinden ürküp otel rezervasyonlarını iptal ettiren tur firmaları da cabası…
Vatandaş haklı, otel de yer bulmuş lokantada sandalye bulamayacak.
Şehrimiz Kurban Bayramı tatilinde destan yazdı…
Oteller boş kaldı.
Not 1: Karabük’teki bir haber sitesinden…
“Kurban Bayramı’nda tatilciler, tarihi ev ve konaklarıyla ünlü Safranbolu’ya akın etti. İlçedeki 3 bin 500 yatak kapasiteli otel ve pansiyonlar yüzde yüz oranında doldu. Tokatlı Kanyonu üzerinde bulunan Kristal Teras da tatilcilerin akınına uğradı. Teras girişinde uzun kuyruk oluşturan ziyaretçiler, 4 TL ödeyerek turnikeden geçip 80 metre yükseklikten doğa harikası kanyonu izledi. 40 kişinin aynı anda üzerine çıkabildiği terasta ziyaretçilere yoğunluk nedeniyle 5 dakikadan fazla kalma izni verilmedi.” Teras işletmecisinin iddiasına göre bayramın 2’nci ve 3’üncü gününde 12 bin ziyaret olurken, bayram tatili boyunca ziyaretçi sayısı 30 bin kişiye dayanmış.
Anlaşılan o ki…
Şehrimiz için akın eden turistler gecelemeyi Safranbolu’da yapmak zorunda kalmışlar.
Sayemizde…
Safranbolu da nasiplenmiş!
Not 2: Kanyon, mağara, şelale şampiyonu Azdavay-Pınarbaşı havalisinde turizm alt yapısına yönelik kamu, yerel yönetim, sivil toplum işbirliğinde proje fikirlerinin ve hayata geçirilişinin yaşandığı bir dönemdeyiz…
Dünyada bir ilke imza atılarak kanyonun iki ucunu uzun mesafeli bir köprü ile bağlama projesi var Pınarbaşı’nda misal. Müthiş bir proje, derhal hayata geçirilmeli.
Yürüyüş yolu projeleri hakeza…
Benim önerim “çift şeritli asfalt yol” şeklinde yapılması bu yolların, bu sayede otobüsler vızır vızır kanyon içlerinde dolaşabilir. Yürüye yürüye kaç vatandaş keşfedebilir ki kanyonlarımızı?
Seyir terasları olabildiğince çoğaltılmalı…
Bölgeyle uyumlu cam ve çelik konstrüksiyonla.
Meraklısına değil…
Kitle turizmine açılmalı kanyonlarımız.
Adım başı çay bahçeleri olmalı…
Mangal yapılmalı.