5 Mart 1981’de 54 yaşındayken yitirdiğimiz gazetemizin kurucularından, Yazı İşleri Müdürümüz Siyami Özel’i aramızdan ayrılışının 36. yılında saygı, rahmet ve özlemle anıyoruz.
Ah kardeşcağızım kötü değil bu dünya
Lâkin yaşamasını bilmeli
Kendince değil başkalarınca
Biraz kardeşlik, biraz sevgi…
Ondan sonra ölmeli…
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
“15 Kasım 1974 Cuma”
Kastamonu için
Kastamonu için görevimizi yeterince yapmıyoruz.
Kastamonu, istediğimiz gelişme düzeyine henüz erişememiş, kalkınma rayına oturamamıştır.
Bundan hepimiz sorumluyuz. Senatör olarak, milletvekili olarak, vali olarak, belediyeler olarak, basın olarak, çeşitli kuruluşlar ve halk olarak hepimiz sorumluyuz.
Kastamonu’da göç sürüp gittikçe bu kanı değişmeyecektir.
Hemşerilerimiz Kastamonu’dan niye göç ediyor? Kastamonu kendi kendine yetemediği için. Aslında, Kastamonu kendisini defalarca aşacak doğal zenginliklere sahiptir. Bunlardan yararlanamadığımız için kendi kendimize yetemiyoruz. Baba ocağını bırakıp gurbet ellerde arıyoruz mutluluğu.
İş alanları tıkalı. Yeraltı zenginliklerimiz çoğunlukla yerin altında duruyor. Sularımız akıyor biz bakıyoruz.
Kastamonu için daha güçlü çalışalım. Yoksa tabandan gelen baskı bir gün bizi ezebilir. Güçlü ve hızlı bir gelişim soylu bir ağaç gibi gelişiyor.
Görevimizi layığı ile yapalım.
Yapamadığımızda hepimizin suratına tükürürler.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
“9 Ekim 1974 Çarşamba”
Amerikalı
Amerika’nın kafası başkadır. Bizimkine uymaz. Dış yapı bakımından da öyledir. İçyapı bakımından da. Onun için birbirimizi pek anlamayız. Anlayamıyoruz da.
Amerikan senatosu ve Temsilciler Meclisi üyelerinin Türkiye’ye yapılan yardımı kesmekte niçin bu kadar ısrarlı ve inatlı olduğunun nedenini işte bu yapı değişikliğinde aramalıyız.
Amerikalı Senato ve Temsilciler Meclisi’nin üyesi kafasında her şeyden önce kapitalist zihniyet kapitale bağlı endişeler ve oy hesapları vardır. Egemen olan değerler bunlardır bu çıkarcı kafada. Hakmış, hukukmuş, vicdanmış, mantıkmış. Bunlar sonradan gelir.
Bu adamların arasında, bizim anladığımız anlamda namuslu politikacı pek az bulunur. Çoğu, bir dev şirketin kuruluşun çıkar hesapları doğrultusunda yürütürler politikalarını. Ve alırlar karşılığını çok sıfırlı dolar olarak bu şirketlerden. Sonra, seçmen oylarından hassas bir terazi gibi etkilenirler. ABD’de iki milyon Yunan asıllı seçmen kitlesi var. Türkiye istediği kadar haklı olsun. İki milyon seçmenin oyu ağır basacaktır. Amerika Türkiye’ye yardımı kesecekmiş. Kessin.
Biz de diyoruz ki, Amerika bunun acısını kendisi çekecektir. Bu senatörler bu siyasiler sersemce bir politika izliyorlar. Acısını, kendileri değilse bile Amerika duyacaktır, en çok. İnönü’nün dediği gibi: “Yeni bir dünya kurulur ve Türkiye bu dünyada ki yerini alır.”