Şehrimizin çevresinde eskiden piknik yapılan iki yer vardı: Biri halk arasında Açıkmaslak diye bildiğimiz, batı tarafındaki Hacı İbrahim Dağı, diğeri doğu yönündeki İzbeli ormanı. Daha kısa mesafelerde Gümüşlece, İnci, Toklu ve Doğan tepeler halkın ihtiyacını karşılıyordu. Bazan Beypınarı’na gidilirdi. Doğaldır ki her mahalle kendine yakın olan yerleri tercih eder. Zira bugünkü gibi vasıta yok; çoğu kez yürüyerek gidip geliyorlar. Hele Kadı Dağı’nın hiç adı geçmez. Önemli misafirler geldiğinde hep Açıkmaslak tercih edilmiş. Sözgelimi 1928 Temmuz ayında Maarif Vekili Necati Bey geldiğinde belediye Başkanı Corukzade Hilmi Bey Açıkmaslak’ta geniş katılımlı bir ziyafet vermiş. Daha doğrusu piknik düzenlenmiş. Bu konuda başka örnekler de var. Açıkmaslak ormanlarında zaman zaman askerler ve izciler kamp kurmuş. Cumhuriyetin ilk yıllarında, hatta 1940’lara kadar okullarda yoğun izcilik çalışmaları yapılıyor. Kastamonu Lisesi izcileri her zaman öncü ama Sanat Okulu ve Öğretmen Okulu izcileri de çalışmalara katılıyor. İzciler Devrekâni, Araç, Daday, İnebolu, Taşköprü gibi ilçeler yanında Zonguldak gibi yakın illere de gezi yapmış; hatta birkaç günlük kamp kurmuşlar. Kastamonu’da izciliğin gelişmesinde lisenin beden eğitim öğretmeni Necmettin Dinçer’in emeği çok. Hatta bir keresinde Ankara’ya gidip Cumhuriyet bayramına katılmışlar. O gün kafilede bulunan rahmetli Hacı Kuzu(Mehmet Erok)’dan dinlemiştim. İzcilik her ne kadar bir spor faaliyeti olsa da gençlere biraz askerlik eğitimi verildiğini de kabul edelim. Türkiye savaştan yeni çıkmış; dünya huzursuz, yeni savaşlar çıkabilir, hazırlıklı olmak gerek. Çok geçmeden İkinci Dünya Savaşı çıkmadı mı? Gerektiğinde cephe gerisindeki faaliyetlerde izcilere görev düşer. Bugün de izcilik çalışmları görüyoruz ama eski yıllardaki ruhtan uzak. Şehrimizde konuşlanan Piyade Alayı, 1927 yılı Temmuz ayında Hacı İbrahim Dağı’nda bir aylık kamp kurmuş. O günlerde izciler de aynı yerde konuşlanmış. Haberden anlaşıldığına göre lise ve öğretmen okulu izcileri, kendilerine eğitim veren Alay’ın subaylarına bir ziyafet vermişler. Aklınıza bugünkü gibi şatafatlı, mükellef sofralar gelmesin. Adı ziyafet olsa da masadaki yemekler son derece mütevazıdır. Dağda ne pişireceksiniz ki? Kampın son günü Alay’ın subayları da izcileri ağırlamış. İlginçtir, Vali Müştak Bey, Kumandan Nuri Bey, Lise Müdürü Necati Bey ve bazı önemli kişiler de o gün kampta hazır bulunmuş. Buradan şu neticeye varıyoruz ki, valiler, bu tür sosyal ve kültürel etkinliklere önem veriyor. Basın söz konusu ziyafete ilgi göstermiş, güzel bir haber olmuş. Zaten o yıllarda okulların faaliyetleri yerel basında yankı buluyor; öğrencilerin konuşmaları yayınlanıyor. Haberin güzelliğini, dilini, üslubunu koruyup fazla yorum yapmayalım. Ziyafet 16 Temmuz 1927 akşamı verilmiş. En iyisi mi haberi okuyun; oradaki ciddiyeti ve samimiyeti görün: “ Dün gece Hacı İbrahim Dağı’nda şehrimizde ârâmsâz olan zâbitan tarafından Lise ve Muallim Mektebi talebesi şerefine ziyafet keşide olunmuş ve bu ziyafette Vali Müştak Lütfi Bey ile İnebolu Kaymakamı Nuri Bey ve sâir birçok zevat hazır bulunmuştur. Malum olduğu veçhile, Alay bu ayda Hacı İbrahim Dağı sayfiyesinde bulunmaktadır. Lise ve Muallim Mektebi’nin son iki sınıf talebesi de talimat veçhile bu dağda kampta ikamet eylemekte ve askerî tâlimlerini icra eylemektedir. Her iki mektebin muallim ve talebesi, kamp muallimleri zâbitan beyler şerefine evvelce bir ziyafet keşide eylemişlerdi. Dün akşam ki ziyafet talebenin askerî talimlerinin hitamı münasebetiyle Alay zâbitânı beyefendiler tarafından keşide ediliyordu. Her türlü vesaitten mahrum bulunan Hacı İbrahim Dağı’nda; zâbitan karargâhı ve ziyafet keşide edilecek mahal, hatta karargâha giren yollar bayraklarla tezyin olunmuş ve esasen çok güzel olan bu mesire cidden ruhları gaşy edecek halde güzelleşmişti. Saat on sekiz buçukta, misafirler toplanmışlar ve büyük çadırların altında kurulan sofraların başında mevki eylemişlerdi. Ziyafet ortalarına doğru Alay zâbitanı nâmına bir zâbit bey tarafından bir nutuk irâd edilerek misafirlere beyân-ı hoşâmedi edilmiş ve genç mekteplilerin ümid-i istikbalimiz olan münevver zümrenin şu on beş günlük askerî hayatlarında göstermiş oldukları istidat ve cevvaliyet, saffet ve samimiyet bilhassa yâd ve tezkâr olunmuştur. Bu nutka Lise Müdürü Necati Bey tarafından cevap verilmiş ve zâbitan beylerin, bilhassa muhterem kumandanları Nuri Beyefendi’nin genç mektepliler ve muallimler hakkında ibraz buyurdukları samimi alâkaya arz-ı teşekkürler edilerek bu çok nezih ve muhterem zevâta vedâ edilmiştir. Muhterem Alay’ın aziz zâbitan ve kumandanları muhitimizde pek yüksek rehberlikler ifâ eylemektedirler. Kendilerine teşekkürü bir vecibe biliriz.”
————————-
Ârâmsâz: yerleşen. Hoşâmedi: hoş geldiniz. Tezyin: süsleme. Gaşy: kendinden geçme.