İlimizdeki ilk, orta, lise eğitim ve öğretiminin başarı düzeyini bilmiyoruz, maşallah sır gibi saklıyorlar, ne bakanlık ne de müdürlük bu konuda bilgi paylaşıyor… Hal böyle olunca, il maarif sistemimizin karnesini görmek için adeta sinekten yağ çıkarırcasına yayımlanmış her veriye saldırmak kalıyor geriye. TÜBİTAK’ın “Bu Benim Eserim” proje yarışmasını konu etmiştim geçen, devamını matematik ve bilim olimpiyatları ile getireyim… Bakalım çocuklarımızı dünya yüzünde yaklaşık 4 bin yıldan beri süregelen fen bilimlerinde gerektiği oranda eğitip öğretebiliyor muyuz? Ulusal olimpiyattan başlayalım… TÜBİTAK, ortaokul öğrencilerini matematik alanında çalışmalar yapmaya yönlendirmek, erken yaşlardan itibaren özel eğitim olanakları sağlayarak ilgi ve yetenekleri doğrultusunda gelişmelerine katkıda bulunmak amacıyla her yıl “Ulusal Ortaokul Matematik Olimpiyatı” düzenliyor. Sınav iki aşamalı, 28 il ve KKTC’de yapılan ilk basamağı geçen öğrenciler, ikinci basamak yarışmasına eşit şartlarda hazırlanmaları amacıyla akademisyenler tarafından yaz okulunda eğitiliyorlar, Ankara’da yapılan sınavda dereceye girenler madalyayı boynuna asıyor, içlerinden uluslararası olimpiyatlara katılacaklar kış kampının yolunu tutuyor. Ulusal olimpiyattan devam edelim… Ulusal Bilim Olimpiyatı ise lise son sınıf harici ve ortaokulların 8’inci sınıfına devam etmekte olan öğrencileri temel bilimlerde geliştirmek üzere matematik, bilgisayar, fizik, kimya ve biyoloji dallarında yine TÜBİTAK tarafından düzenleniyor. Uluslararası olimpiyata geçelim… Ülkemizi TÜBİTAK’ın temsil ettiği Uluslararası Bilim Olimpiyatları’nın amacı ortaöğretim öğrencilerini fen bilimleri alanında çalışmalar yapmaya yönlendirmek amacıyla her yıl beş ayrı branşta, farklı bir ülkede düzenleniyor. Dünyanın fen bilimleri ile yatıp kalktığını, Uluslararası Bilim Olimpiyatları’na olan katılım sayısından anlamak mümkün… 2013 yılı olimpiyatlarına matematik alanında 97, fizikte 82, bilgisayarda 77, kimyada 73 ve biyolojide 66 ülke katıldı, tam bin 730 öğrenci yarıştı. Dünya fen bilimlerinin farkında… Matematik başta olmak üzere fen bilimlerinin teknoloji yanı sıra demokrasinin gelişiminde de payı çok büyük çünkü. Kastamonu’ya dönersek… Yukarıda izah ettiğim üç olimpiyatın sonuçlarını, dereceye giren öğrencileri gözüm yorulana kadar inceledim, aradım, taradım ne hazindir ki yüzlerce satır arasında bi “Kastamonu” ibaresine rastlayamadım iyi mi? Gözden kaçırmış olmayı o kadar çok istiyorum ki, sanırım o kadar yıl içinde ne matematik ne ulusal bilim ne de uluslararası olimpiyatlarda siftahımız var… Matematik olimpiyatlarının ilk aşaması olan bölgesel yarışmaya dahi katılmamış olmaktan korkuyorum açıkçası. Ortaokuldan liseye, sadece sınavlara yönelik, test çözme egzersizleri üzerinden öğrenci yetiştirmeyi yeterli gören bir vilayet miyiz neyiz?.. Çocukların hayatını bu kadar çoraklaştırmaya hakkımız yok.