MİNE AKÇAKOCA ÖZGÜR
10 Aralık 1919’da, bağımsızlık ateşi düşmüş yürekleriyle, en iyi geleceği bırakmak adına önemli bir kapı aralayan kadınları her yıl saygı ile anıyoruz
Yurdun düşman işgalini protesto etmek için, ulaşımın ve iletişim araçlarının son derece sınırlı olduğu yıllarda binlerce kişiyi –üstelik kadını- bir araya getirebilmeleri; aklın, yüreğin, sağduyunun ürünü olarak dikkat çekiyor.
10 Aralık 1919 tarihindeki duyarlılık ile memleket sevgisi yüreklerinden taşarken, heyecanlı, çarpıcı derslerle dolu bir not düştüler, tarihe. Seslerini tüm Dünya’ya duyurma çabaları, gelecek kuşaklara tam bağımsız, barış dolu bir ülke bırakmak mücadelesiydi.
10 Aralık Kadın Mitinginin öncüleri; tarihe geçen cesaret ve akıllarıyla 105 yıldır, insanlığa ilham kaynağı olmayı sürdürüyorlar.
Kastamonu Valiliği himayelerinde gerçekleştirilen10 Aralık İlk Türk Kadın Mitingi’nin 105’nci yıldönümü dolayısıyla düzenlenen etkinlikler; eğitimci yazar Mehmet Sayan tarafından verilen “Kurtuluş Savaşı’nda Kadınlarımız ve Şerife Bacı” konulu konferans ile başladı.
Kastamonu Kadın Veteran Basketbol Takımı ve ardından Halime Çavuş Kadın Veteran Voleybol Takımı Maçları yapıldı. Öğrenci ve Veliler Satranç Turnuvası, Merkez Spor Salonu’nda gerçekleştirildi.
Kendinden önce vatanını düşünen kahramanların 10 Aralık 1919’da yazdıkları tarih, aydınlığın izdüşümü oldu. Dünyamızı güzelleştiren kadınlar, dayanışmanın en güzel örneğini verirken, ne kadar büyük şeyler başarabileceklerini de gösterdiler.
Her kahramanlık hikayesinin can acıtan, yürekleri dağlayan yanları olur. Sözcükler anlatmaya yetmez. Çoğu zaman da, erkeklerin karar verdikleri savaşların acısını çeker kadınlar…
Zekiye Hanım konuşmasında buna dikkat çekiyor ve telgrafla devlet başkanları yerine eşlerine ulaşma kararlarının nedenini de şu tümcelerle açıklıyordu:
“Haktan en çok söz edenler haksızlığın en büyüğünü yaptılar. Biz, dünyayı kanlara boğan, insanları tavuk gibi boğazlayan erkeklere müracaat edecek değiliz. Bizim gibi şefkatle, merhametle düşündüklerine şüphe etmediğimiz İtilaf Devletlerinin büyük kadınlarına müracaat edecek ve birer telgrafla, bize yapılan haksızlıkları yazacak ve anlatacağız. Eğer onlar da hakkımızı teslim etmezlerse, evlatlarımızın kanlarına kanlarımızı karıştırarak erkeklerimizle bir safta, dinimiz ve istikbalimiz için ölecek; haksızlara, zalimlere tarihin lanetlerini terk ederek şeametle öleceğiz.”
Tam Bağımsızlık için atılan adımın bu öncü ve cesur kadınlarını bir kez daha andığımız bu günde; yüreğimin derinliklerinde duyumsadığım heyecanla; programı takip ediyorum.
Tarih boyunca hem kendi toplumları hem de dünyaya yön veren kişiler her zaman anılmaya değer. Sadece kendi hikayelerini yazmakla kalmayıp aynı zamanda diğer kadınlara da ilham vererek dönemlerinin ötesinde yaşayan bu kadınlar, yüz yıllar sonra bile saygıyla anılacak bir miting yapmışlar.
İlk Türk Kadın Mitinginin 105. Yıl kutlama programı, bu gün Kışla Parkı’ndan Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüyüşün ardından, Atatürk Anıtı’na çelenk sunarak anma etkinliğiyle devam ediyor. Cumhuriyet Meydanı’nda saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından halk dansları gösterisi, Valilik Makamını ziyaret, Belediye Başkanlığı ziyareti yapılacak.
Programın devamında; sanat etkinlikleriyle yaşam sevincinin renkleri yansıyor kente.
Saray Hamamı Kültür Sanat Merkezi’nde; Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Seyhan Yılmaz ve Doç. Dr. Firdevs Müjde Gökbel’in, Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi Sergi Salonu’nda ise Doç. Dr. Metin Uçar’ın sergilerinin açılışları gerçekleştirilecek.
Kastamonu Kültür Merkezi’nde; 10 Aralık İlk Türk Kadın Mitingi” konulu panel de bu özel günün anlamına uygun bir etkinlik olarak dinleyicilerini bekliyor.
Gün akşamla kavuşurken, Halk Eğitim Merkezi Salonu’nda; birbirinden değerli TRT sanatçılarının sunumuyla, kıymetli Türk Sanat Müziği eserleriyle buluşacağız.
Ve gün sonlanıp, merhaba demişken geceye; yüreğimde bir uçtan bir uca ışıktan bir demet, saygıdan bir buket ile düşüneceğim yine.
Hepimiz medya paylaşımlarıyla taçlandırıp, duygu dolu sözlerle ifade etsek de, sivil toplum örgütlerinin, kadınların, halkın, tüm Kastamonu’nun bu çok özel gününe çok daha fazla sahip çıkması gerektiğini konuşup, dertleneceğiz, kent adına… Bu konuda kelimeler yorgun, yıllardır tekrarlamaktan bezmiş cümlelerle…
En iyisi sözü, Doç. Dr. Şerif Demir’in tespitiyle noktalayayım. 103. Yıl programında “İlk Türk Kadın Mitingi” başlıklı konuşmasında şöyle söylemişti:
“Anadolu insanının tarihte neler yapabildiğini anlatması açısından çok önemli bir tarih; 10 Aralık.
10 Aralık İlk Kadın Mitingi’nin çok daha görünür, bilinir olması gerektiğine inanıyorum.”