Kastamonu Entegre CEO’su Haluk Yıldız:
“Türkiye mobilya, ağaç ve ahşap eşya sektörü 2021’de 18 milyar dolar büyüklüğe ulaştı. 5 milyar dolar ihracat yapan sektör 2023 sonunda 25 milyar dolar büyüklük ve 8 milyar dolar ihracat hedefliyor.”
Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün önderliğinde, EKONOMİ gazetesi işbirliği ile 13 Mart günü Düzce’de düzenlenen, “Tasarımdan Ticarete Ahşap Zirvesi”, iş dünyası, kamu kurumları, üniversite ve ağaç endüstrisinin paydaşlarını bir araya getirdi.
Gün boyu süren etkinlikte Düzce’nin orman ürünleri zenginliğini katma değerli hale getirecek fikirlerin yanı sıra ahşap merkezinin şehre sağlayacağı fayda ve getiriler de tartışıldı.
Düzce’nin Karşılaştırmalı Üstünlükleri, Pazarlama ve Satış Trendleri, Ahşap Endüstrisinde Türkiye’nin Durum Değerlendirmesi ve Düzce Projesinin Değerlendirilmesi başlıklı 4 oturumun gerçekleştirildiği zirvenin açılış konuşmasını yapan Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, bölgenin güçlü orman potansiyeline dikkat çekti.
“Düzce’de orman endüstrisinde güçlü ekosistem yaratabiliriz”
Kaynağın doğru işlenerek yaratacağı katma değer ile güçlü bir ekosistem oluşturacağını vurgulayan Özlü, şunları söyledi:
“Her gün 93 bin aracın geçtiği Anadolu Otoyolu kenarındaki 313 dönümlük arazide, ahşap ticaretinin kavşak noktası olacak bir merkez kurmak istiyoruz. Alana dair imar düzenlemelerini yaptık ve belediye meclisimizden geçirdik. Bu merkezde üretim değil de ticaret faaliyetlerin olmasını düşünüyoruz. Merkezin sadece mobilya ile anılmasını istemiyor, ahşaptan imal edilen her şeyin olması gerektiğini düşünüyoruz. Katma değer için işe akıl ve tasarımı da katmak gerekiyor. Nitelikli, genç ve yetenekli tasarımcılarımızın olduğunu biliyoruz, onların önünü açacağız.”
Projeyi doğru şekilde sürdürmek için etkileşimli ve fikirlerin özgürce tartışılabildiği bir organizasyon düzenlediklerini dile getiren Başkan Faruk Özlü, “Türkiye’nin en önemli ekonomi gazetecileri, sektörün en büyük markalarının temsilcileri, kamu kurum müdürleri ve konunun tüm ilgilileri, Düzce’nin geleceği için bir araya geldi” dedi.
Başkan Özlü’den sonra kürsüye gelen Düzce Ticaret Borsası Başkanı Nurettin Karslıoğlu ise açılış konuşmasında şunları söyledi: “Tasarım ile güçlenen Türkiye mobilya sektörünün 2022 ihracatı, 8 milyar dolardır. Aynı dönemde Düzce’nin orman ürünleri ihracatı ise 58 milyon dolara ulaşmıştır. Düzce, ahşap ürünleri konusunda bilgili ve deneyimlidir. Kurulacak yeni sanayi tesislerinin, Düzce’nin Gebze’ye benzememesi adına, çevreci ve doğayı koruyan nitelikte olması gerekmektedir.”
Zirvede düşüncelerini dile getiren katılımcıların konuşmalarından kısa bir özet sunuyoruz:
“DÜZCE, ABD MOBİLYA MERKEZİ KUZEY KALİFORNİYA’YA BENZİYOR”
■ Renan Gökyay – Nurus Baş Tasarımcısı: “2 hafta önce ABD’nin ahşap konusunda en bilinen mühendislerinden Joseph Baggett ile Düzce’yi ziyaret ettik. Kendisi Düzce’yi ABD mobilya endüstrisinin merkezi Kuzey Kaliforniya’ya benzetti. Sayın Özlü’nün 3 saate yakın ev sahipliği yapması da çok anlamlıydı. Düzce’den konteynır başı 120-150 bin dolar arası ihracatın mümkün. Hali hazırda 10-15 bin dolara gidiyor bir konteyner. Gelişmiş ülkelerde mobilya sektörüne eleman bulmak giderek zorlaşıyor. Düzce, insan kaynağına ulaşmakta sorun yaşamıyor. Şehirdeki doğal ve beşeri imkanlar da cazibesini artırıyor. Düzce sanayisi büyüdükçe kalifiye elemanı her zaman getirebilir. Uluslararası yolların üzerinde olan Düzce, limanlara yakın konumuyla avantaj sunuyor. Odaklanmamız gereken sihirli kelime ‘ahşap’ tır. Çünkü mobilya sanayimiz yoluna artık sunta ve suntalam ile devam edemez. Para kazanılacak 2 tane iş var; biri doğal ahşap diğeri de döşeme… İkisi de Düzce’yi öne çıkarıyor.”
“ÜRETİLEN AHŞABIN SADECE YÜZDE 20’Sİ MOBİLYADA KULLANILIYOR”
■ Mahmut Şentürk – Bolu Orman Bölge Müdürü: “Türkiye ahşap sanayisinde yıllık 35 milyon metreküp endüstriyel oduna ihtiyaç duyuluyor. Orman Genel Müdürlüğü, bunun 25 milyon metreküpünü ormanların bakımını yaparken elde ediyor. Kalan kısım ise ithal ediliyor. Üretilen ahşabın yüzde 70’ini inşaat, yüzde 20’sini mobilya, yüzde 10’unu da diğer sektörler tüketiyor. Düzce; Türkiye’de odun hammaddesinin yüzde 22’sini üreten Kastamonu, Zonguldak, Bolu ve Sakarya bölge müdürlüklerinin merkezinde konumlanıyor. Bu da gösteriyor ki Düzce’de kurulacak ahşap sanayisi, hammadde tedarikinde sorun yaşamayacak. Batı Karadeniz ve Marmara Bölgesi, tür çeşitliliği ve kalitesi bakımından da Türkiye’nin en zengin kaynaklarını oluşturuyor. Bu özellik sektöre fayda sağlayacaktır. Kurum olarak öncelikli amacımız endüstriyel odun üretmek değil. Biz ormanlarımızı yaşatmak ve varlığını artırmak için çalışıyoruz.”
“DÜZCE’Yİ MOBİLYA SEKTÖRÜNDE BÜYÜTECEK AVANTAJLAR VAR”
■ Doç. Dr. Tarık Gedik – Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi: “Düzce hammaddeye ve büyük pazarlara yakın konumunun yanı sıra kalifiye işgücüyle de mobilyanın sanayileşebileceği kentler arasında öne çıkıyor. Sürdürülebilirlik ve verimlilik açısından işletmeler farklı sektörler ile bir araya gelerek üretim yapmalıdır. Kullanılan hammaddenin sürdürülebilir ve yenilenebilir olduğu unutulmamalıdır. Kümeleşme ile bir araya gelen işletmelerin ortak projelerde çalışma avantajları olacaktır. Düzce Üniversitesi’nin Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği bölümleri, sanayici için avantajdır. Ülke genelinde sektörün yaşadığı nitelikli eleman krizi, Düzce’de Türkiye ortalamasının altındadır”
“AHŞAP MALZEME VE TASARIM BİZİ DOĞRU NOKTAYA GÖTÜRECEKTİR”
■ Ahmet Doğan – Orman Yüksek Mühendisi ve Danışman: “Bu projenin en önemli noktası insan gücüdür. Hammadde başka noktalardan da temin edilebilir ancak bu proje hayata geçecekse insan gücünü yetiştirmeye şimdiden başlanmalıdır. Düzce, en başta tecrübe açısından avantajlıdır ancak bu avantaj orman personeli konusunda geçerlidir. Mobilya işleme konusunda Düzce’nin de eleman yetiştirmesi gereklidir. Kümelenme konusuna da dikkat çekmek istiyorum. Düzce’de ahşap mamulleri üretim üssü kurulacaksa doğru bir kümelenme yapılmalıdır. Bu yeni merkezde üretilecek ya da satılacak ürünler, çevresindeki diğer bölgelerde üretilenlerden farklı olmalıdır. Ahşap malzeme ve iyi tasarım bizi doğru noktaya götürecektir. Kısacası biz Düzce’de bir cazibe oluşturmalıyız.”
“SAĞLAMLIK VE KALİTE YERİNİ TASARIMA BIRAKTI”
■ Serkan Kaplan – Kelebek Mobilya Marka Direktörü: “Geçmişte sağlamlık ve kalite talep ediliyordu, son yıllarda müşterinin satın alma davranışını belirleyen unsur ‘tasarım’ oldu. Sürdürülebilirlik de tüketici davranışlarını etkiliyor. Bu da şirketin üretim şekillerine ve alışkanlıklarına yansıyor. Biz de marka olarak son yıllarda tasarıma önemli yatırımlar yapıyoruz ve uluslararası tasarımcılarla çalışıyoruz. Pazarlama ve satışı etkileyen bir diğer faktör de dijital pazarlamadır. Bugün çok daha küçük ölçekli firmaların asırlık şirketlerle rekabet edebildiğini görebiliyoruz. Bu tamamen dijital pazarlamanın gücünü gösteriyor. Sektörümüz, İtalya ile Çin arasına sıkışmamalı, ürünlerimizi global marka haline getirmeliyiz.”
“DÜZCE, İNEGÖL’ÜN BASTIĞI MAYINLARA BASMAMALI”
■ Haluk Özbek – Saloni Yönetim Kurulu Başkanı: “Son 20 yılda salt üretim devrini geride bırakarak değer üretme devrine girdik. Bu değer, etik ile de bağdaşmak zorunda çünkü toplumun büyük kısmı, kaynakların verimli kullanılması üzerine kurulmuş bir üretim sistemini onaylıyor. Günümüzde ilahi sermaye, yani akıl ve zanaat olmadan gelişmiş ülkeler ile yarışma şansınız da ürün satma şansınız da yok. Sıradan ürünler üreterek ancak gelişmemiş ülke pazarlarına ürün satabilirsiniz, bu da ülkemize arzu ettiğimiz katkıyı sağlamaz. İnegöl maalesef bu hatayı yaptı ve bugün bazı sıkıntılar yaşıyor. Düzce, İnegöl’ün gittiği yoldan gitmemeli ve taklit üretim, ucuzluk kaygısı, üretim verimsizliği ve insana yatırım yapmama mayınlarına basmamalı. Ahşap malzemenin değeri bilinmeli çünkü bu ilahi bir malzemedir. Bu malzeme benzersiz tasarımın ışığında ve kusursuz ustalıkla işlenirse, pazarda kendi değerini belirleyen ürünlerimiz olacaktır. Düzce’nin malzeme ve lojistik avantajı var. Dünyada güçlü bir ahşap trendi oluştu. Düzce’de doğru üretim ve pazarlama merkezi oluşturursak projenin başarılı olma şansı çok yüksektir.”
“YAPAY ZEKÂ ORGANİK ZEKANIN BESLEYİCİSİ OLACAK”
■ Sarper Sancaklı – Sancaklı Brand Manager: “Mobilya sektörünü yapay zekâya sordum ve çıkan cevabı sizlerle paylaşıyorum: ‘Dünyada mobilya satış teknikleri, tüketicinin talebini karşılamak için gelişmeye devam edecek. Dijital pazarlama teknikleri ve sosyal medya kampanyaları, müşterileri çekmek için daha önemli hale gelecek. İnsanlar alışverişlerinin çevresel etkilerini daha fazla fark edecek, bu nedenle sürdürülebilir ve çevresel mobilya satış teknikleri daha önemli hale gelecek. Potansiyel müşterilere sanal gerçeklik gibi teknolojilerle deneyim yaşatılması kaçınılmaz olacak.’ Bu veriler gösteriyor ki gelecekte bazı konular insanın hakimiyetinde olmayacak, yapay zeka daha aktif hale gelecek. Bu durum organik zekânın devre dışı olacağı anlamına gelmez. Yapay zekâ organik zekânın besleyicisi olacak.”
“HAMMADDE VE İNSAN GÜCÜ AHŞAP OYUNCAKTA İLERLETİR”
■ Hüseyin Terzioğlu – Hüster EFG Oyuncak Yönetim Kurulu Başkanı: “Ahşabın oyuncak haline gelmesi çok yüksek katma değer yaratıyor. ABD, en büyük ahşap oyuncak ithalatçısı. İthalat sıralamasındaki ilk 10 ülke, toplam pazarın yüzde 54’ünü oluşturuyor. Dünyanın en büyük ahşap oyuncak ihracatçısı ise Çin olarak biliniyor. Ahşap oyuncak yapımı yüksek oranda insan gücüne ihtiyaç duyuyor. Türkiye, ahşap oyuncak konusunda dinamiklerini harekete geçirememiş bir ülke. Düzce; zengin hammadde gücünü insan kaynağı ile birleştirebilir ise bu pazarda söz sahibi olabilir. Düzce; sonuç odaklı değil amaç odaklı giderse bu işi başarabilir. Bunun bir ekosistem olduğu unutulmamalıdır.”
“DÜZCE KALİTELİ AĞAÇ KAYNAĞI İLE AHŞAP ÜRÜNLERE ODAKLANMALIDIR”
■ Haluk Yıldız – Kastamonu Entegre CEO: “Türkiye mobilya, ağaç ve ahşap eşya sektörü 2021’de 18 milyar dolar büyüklüğe ulaştı. 5 milyar dolar ihracat yapan sektör 2023 sonunda 25 milyar dolar büyüklük ve 8 milyar dolar ihracat hedefliyor. Türkiye dünya panel üretiminin yüzde 5’ini, laminat parkenin yüzde 12’sini yapıyor. Düzce, üretim noktalarına yakın bir yerdedir. Buranın en önemli özelliği ormanların çok olması değil, kaliteli ağaç kaynağına sahip olmasıdır. Kaynağın doğru kullanılabilmesi için ahşap ürünlere odaklanılmalıdır. Bu oyuncak da olabilir başka bir ürün de. Önemli olan ürünün benzerinin olmaması, özel niteliklere sahip olmasıdır. Düzce’de yatırım ortamını oluşturarak şehirdeki yatırımcının yanı sıra dışardaki yatırımcıyı da çekmek gerekir.”
“TÜRKİYE’NİN BİR ÜRÜN KİMLİĞİ YOK”
■ Adnan Serbest – Tasarımcı: Mobilyada 1960’lı yıllarda zanaatkar olan, 70’lerde malzemesi olan, 80’lerde ise makinesi olan kazanıyordu. 1990’larda her şeyimiz vardı ama mühendisimiz yoktu. 2000’lerde kalite sistemlerimiz yoktu. 2010’larda ise tasarımcılarımız olmadığından bir takım sorunları çözemedik. Malzeme ne kadar iyi olursa olsun, işleyecek yetenek yok ise iyi sonuç elde edilemez. Ürün kimliği yoksa kurum kimliği de oluşturulamaz. Kurum kimliğinin olmadığı yerde de marka kimliği oluşmuyor. Bu kimliklerin olmadığı yerde karlı, verimli ve marka olunamaz. Döngüsel ekonomiden döngüsel tasarıma geçildiği gibi sürdürülebilir tasarım, stratejik tasarım ve deneyimsel tasarım gibi kavramlar oluşuyor.”
“DÜZCE ÖLÇEKLİ ÜRETİM PROJESİ İLE PARA KAZANABİLİR”
■ Renan Gökay – Nurus Baş Tasarımcısı: “İyi bir tasarımcının malzeme, mühendislik, üretim ve iktisat bilgisinin de olması gerekiyor. Çünkü bir ürünün tasarımını yapıyorsanız o ürünün şirkete mali getirisine bakılır. Şirketlerin birinci önceliği para kazanmaktır. Bu ancak talep gören ürünlerin üretilmesiyle mümkün olabilir. Düzce’nin herkesin marka olacağı bir sisteme değil, ölçekli şekilde üretim yaparak bunu paraya dönüştüreceği bir plana ihtiyacı var.”
“MARKA OLMAK ÖZGÜNLÜKTEN GEÇİYOR”
■ Burak Gurmeriç – Tasarımcı: Firmalar tasarımcılardan kurtarıcı olmasını istiyor oysa önce marka adına uzun vadeli planlar oluşturulmalı. Evrensel marka olmanın koşullarından biri de tasarımda özgünlüktür. Tasarımda özgün olduğunuz zaman ürününüzün benzeri olmaz. Benzeri olmayan ürünün değeri de yüksek olur. Büyüme rakamlarını yakalamak için firmalar, rekabetçi ürünlere ve onlar üzerinden de hızlıca para kazanmaya yöneliyor. Az ve nitelikli üründen pazar kazanmak yerini niteliksiz ve çok sayıda üretmeye bırakıyor. Bu da karlılığı düşürüyor. Düzce’de ahşap sektörünü geliştirmek için başka organizasyonlarla da bu işin yetkin insanlarını tekrar tekrar toplamak gerekiyor.
“PROJE DETAYLARI İŞLETMELERE SORULARAK TASARLANMALI”
■ Prof. Dr. Hülya Kalaycıoğlu – KTÜ Orman Endüstrisi Yüksek Mühendisi: “Devasa bir alanda inşa edilecek bu projenin sadece perakende satış noktası olarak hizmet vermesi lojistik gibi problemleri beraberinde getirebilir. Bu kapsamda proje alanının bir bölümü üretim merkezi olarak tahsis edilebilir. İnsanları buraya alışverişe getirmek için bir yaşam alanı yaratılmalıdır. Ürünlerin imalatını görmek isteyenler için demonstrasyon noktaları oluşturulabilir. Konaklama ve diğer ihtiyaçların da temin edilebildiği yapılar da mutlaka merkez içinde inşa edilmelidir. Satış alanlarının büyüklüğü, depo konumu ve giriş-çıkış noktaları, bölgeye gelmesi istenen işletmelere sorularak tasarlanmalıdır. Buraya bir de mobilya müzesi kurularak sanayi ile sanat yan yana getirilmelidir.”
“DÜZCE’NİN 200 KM YARIÇAPINDA 50 MİLYON İNSAN YAŞIYOR”
■ Faruk Şahin – Kelebek Mobilya Genel Müdür Yardımcısı: “1975’te Türkiye’nin ilk modüler mobilya markası Kelebek’in fabrika kurduğu bir şehir olan Düzce, o dönem ne kadar uygun şartları taşıyor ise bugün de aynı şartları taşıyor. Hem hammadde hem de pazara yakın olan Düzce’nin 200 kilometre yarıçapında yaklaşık 50 milyon insan yaşıyor. Bu projeye dahil olacak tüm firmaların ihracatçı olduğu düşünülürse, bir serbest bölgeye de ihtiyaç olacaktır. Düzce’de yapılacak projede, Kayseri ve İnegöl’de yapılan hatalardan da ders çıkarılması gerekiyor.”
“ZANAATKÂRLARI ÇEKECEK İMKANLAR OLUŞTURULMALI”
■ Mahir Arın – Ulusal Ahşap Birliği Genel Sekreteri: “Düzce; kaplama ve kereste üretimindeki gücüyle bizlere zaten ahşap konusunda yapılacak bir projenin merkezi olması gerektiğini gösteriyor. Bu projede mutlaka yüksek kaliteli mobilya üretenlere ve ahşap oyuncak üretenlere yer verilerek Düzce, bir cazibe merkezi haline getirilmelidir. İnegöl’den farkımızı ortaya koyacak olan tasarımın yanı sıra farklı ürünleri de müşteriye sunmak olacaktır. İstanbul ve Ankara’daki zanaatkâr insanları da buraya çekecek imkânlar oluşturulmalıdır.”
“KAYNAKLAR, BULUNDUĞU BÖLGEDE İŞLENMELİDİR”
■ Mesut Sancaklı – Düzce Orman Ürünleri Sanayicileri Derneği Başkanı: “Dünyada hammaddeye sahip olmak giderek önem kazanıyor. Düzce, ahşap sektörünün ihtiyaç duyduğu gerekli hammaddeyi kendi il sınırları içinde fazlası ile barındırıyor. Şehrimiz, malzemenin bolluğu kadar kalitesiyle de öne çıkıyor. Bölgemizde kayın ve meşe gibi sanayinin kullandığı ağaçların olması da bizim için bir lütuf anlamına geliyor. Uygulanan ormancılık faaliyetleri ile hem miktar hem de kalite olarak ağaç varlığımız giderek zenginleşiyor. Kaynakların doğru yönetilmesi bakımından bulunduğu bölgede işlenmesi çok önemlidir. Hammaddeden nihai mamul üreticisine kadar çok farklı çeşit sanayici ile Düzce’de bir yığılma değil de kümelenme oluşturmak ekonomisine katkı sağlayacaktır. Değerli katılımcıların da katkılarıyla proje bir AVM’den yaşam alanına doğru eviriliyor. Gençlerimize gerekli imkanları sağlarsak burada nitelikli işgücünü de oluşturabiliriz.
“DÜZCE AVANTAJLI”
Sibel Güven TEPAV Sürdürülebilirlik Çalışmaları Direktörü: Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Sürdürülebilirlik Çalışmaları Direktörü Sibel Güven, “Ahşap sektörünün bugünü, geleceği ve Düzce” başlıklı raporu katılımcılarla paylaştı. Düzce’nin ahşap ve mobilya sektöründe Türkiye’deki diğer merkezlere göre avantajlarına vurgu yapan Sibel Güven şunları söyledi: “Düzce; iki metropol arasında, Avrupa ve Doğu’nun ortasında konumlandığı için avantajlı bir şehir olarak gösterilebilir. Şehir, iç pazarın da merkezinde bulunuyor. Ayrıca ham maddenin yanında liman bölgelerine de yakın olması Düzce’nin başka avantajları olarak görülebilir. Türkiye genelinde mobilya imalatında çalışanların yüzde 1’i Düzce’de istihdam ediliyor. Firma sayısı bakımından Düzce Kayseri ve Bursa’dan sonra 3’üncü sırada yer alıyor. Firma başına ciro miktarında 2’nci olan Düzce, çalışan başına ciro miktarında zirvede bulunuyor. Düzce’nin ekonomik gelişiminde ahşap ve mobilya sektörü öne çıkıyor. İstatistikler Düzce’de nitelikli ürünlere işaret ediyor.”
Ahşap ve mobilya sektörünün deprem sonrası geçici barınmada önemli bir yere sahip olduğunu sözlerine ekleyen Güven, “Konteynerler geçici barınma için yetersiz kalıyor. Bu noktada hafif çelik ve ahşap modüler evler seri şekilde üretilebilirse büyük bir ihtiyaç giderilebilir. Şu an maliyetleri yüksek olan bu evler seri üretimle ucuzlaştırılabilir. Daimi evler oluşturulduktan sonra bu modüler yapılar kırsalda kullanılabilir. Ayrıca deprem bölgesinin eşya ihtiyacı da pazardaki talebi artıracak bir başka faktör olarak karşımızda duruyor” dedi.